§Emine-Kağan§

4.9K 222 27
                                    

Kağan'dan...

  Ezgi ve Rüzgar'ın yanından ayrılıp evden çıktım ve arabanın yanına gittim. Aynı zamanda telefonla Emine'yi aradım ama açmamakta ısrarcıydı.

"Açma lan açma. Sanki nerede olduğunu bilmiyorum."

Sinirle arabanın kaputuna vururken Eser yanımda bitti. Elini omzuma koydu ve sıktı.

"Ne oldu yine size?"

Kafamı eğdim ve derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Ne olmuyordu ki bize. Sürekli bir kavga sürekli bir savaş. Nereye kadar sürdürecekti bu inadı? Yeterince net anlatamıyor muydum derdimi ona sahiden. Omuzlarımı düşürüp kalçamı arabaya yasladım ve Eser'e baktım. Kafamı olumsuzca sallarken mırıldandım.

"Ne olmuyor ki abi, herkesin derdi bir yana bizimki bir yana işte. Bitmiyor anasını satayım yıllardır."

Eser'de benim gibi yanıma yaslandı. Bakışlarım rastgele etrafta gezindi bir süre.

"İyiydiniz abi ilk başta. Şaka maka gidiyordu her şey. Ne ara bu kadar ciddiyete büründü? "

Durumumuz sadece bize değil dışarıya da yansıyordu elbet. Eser de bunu en derinden fark eden kişilerdendi. O bile dış bir göz olarak anlam veremiyorsa ben ne yapacaktım ki. Omuzlarımı silktim. Pek ümidim yoktu artık.

" Ezgi'nin yaşadıklarına veriyorum. Ama aynı şeyleri ben de yaşıyorum. Ulan baba diyor çocuk bana baba! Çok mu kolay bu yük. Ben ona böylesine agrasif olmuyorum aksine onunla rahatlamaya çalışıyorum. Eğlenmeye çalışıyorum ama hanımefendi tüm stresini benden çıkarıyor."

Yumruklarımı sıkarken Eser sırtıma vurdu.

" Sakin ol, sakin ol. Emine ne zaman sakin oldu lan! Değişik kız işte. Ben bunca yıl adam akıllı konuşmadım bile onunla. En iyi seninle anlaşıyor kızlardan sonra. "

" Neden biliyor musun çünkü ben karşılık beklemeden ilgi gösteriyorum ona ve beni kullanmak hoşuna gidiyor. Söylesene ona ilgi göstermesem yüzüme bakar mı? "

Eser anınsa duraksadı. Böyle düşündüğümü sanmıyordu büyük ihtimal. Şaşkınlığını çabuk atlattı. Emine'yi sevdiğimi düşünmesini istemedim. Ki öyle bir şey yoktu. Sadece kız fenaydı ve iyi bir arkadaştı bense onu kaybetmek istemiyordum. Kavgasıyla, gürültüsüyle iyi kötü anlaşıyorduk fakat artık kötü günümüz olsun istemiyordum.

"Onu sevdiğimi falan düşünme. Bilirsin insanları kabullendiğimde onları üzmek istemem. Ama artık yorgunum Eser, her şey fazla geliyor. Kendime hakim olmam çok zorlaşıyor. Kırmak istemiyorum onu!"

Eser anlayışla kafasını salladı tam bir şey söylecekti ki telefonum titredi. Emine'den geldiğine adım kadar emin olduğum için hızla çıkardım ve gönderdiği mesaja baktım.

Kağan, ben artık seninle konuşmak dahi istemiyorum. Yeterince yordun beni. Arama da sorma da! Mümkün olduğunca uzak dur.

Gördüğüm mesajla beraber kaslarım gerilirken kulaklarım çınlamaya başladı. Elimdeki telefonu kırmak istercesine sıkarken Eser'in bir şeyler dediğini duydum ama anlamaya fırsat tanımadı beynim. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip sinirle bağırdım ve Emine'yi aradım. Telefon çaldı ama daha sonra meşgule düştü. Elimdeki telefonu cebime koyup hızla arabaya binip evden uzaklaştım. Kaç bakalım Emine! Nereye kadar kaçacaksın?

Yeterince yordum mu cidden. O beni hiç mi yormuyordu lan! Neden bencillik yapası tutmuştu şimdi. Kalbi kırılan sadece o mu olacaktı? Beni onun gözünde kalpsiz gösteren hangi davranışımdı. Canı yanmasın diye canımı yakan adamdım ben be. Bu kadar mı değersiz kaldım gözünde.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin