💜 AŞKMAF/10💜

27.4K 1.2K 208
                                    

Minicik bir şey.

900.000 bilmem kaç olduk. Cidden buraya kadar geleceğimi hiç düşünmedim. Hatta 3 bin kadar okuma olur diyordum sadece. Acemi bir başlangıç yaptım çünkü. Hala daha acemiyim biliyorum. Bazı bölümler iyi bazı bölümler kötü, bazıları ise abartı ve gerçekte olmayan şeyler ama yine de okuyup, Ezgi'ye büyük sabır gösterdiğiniz için teşekkürler.

Verdiğiniz oylar ve yaptığınız yorumlar için çok ama çok teşekkür ederim. Her zaman yanımda olduğunuz içinde. Biz artık kocaman bir aileyiz. Mesela benim aşkitolarım var. Mesajlaştığım hatta numarasını alıp görüştüğüm bile.

...

Elimde ki gece gelen hastanın dosyasını incelerken kaşlarımı çattım. Anlam veremiyordum bir türlü. Kafasına darbe alması sonucu hastaneye gelmişti ve buraya geldiğinde hafızasını kaybettiğini söylemişti. Ama tomografi de ve testlerde kafasına darbe aldığı ile ilgili bir şey çıkmamıştı. Ya yanlış biliyordu ya da bizi kandırıyordu.

Bir dakika ya hafızasını kaybetmiş olsa kafasına darbe aldığını hatırlayamaz ki. Bu işte bir iş var.

Dosyasını kapatıp ayağa kalktım ve odadan çıkıp hastanın odasına ilerledim. Kafam o kadar karışmıştı ki bugün fark edememiştim bu ayrıntıyı. Uyuyamamıştım zaten birde.

"Ezgi nereye" diyen Kağan'ın sesiyle arkamı döndüm ve

"Elimde dosya ve hastanedeyim. Dur bir düşüneyim nereye gidiyorum" dedim dalga geçer gibi ve önüme dönüp yürümeye devam ettim. Adım seslerinden peşimden geldiğine emindim. Şu an onunla ilgilenemezdim çünkü bu hastada bir şey vardı. Bizi kandırdığı barizdi. Tüm testlerde darbe almasına dair bir şey çıkmadı. Hastanın odasına girerken yatakta uzanmış elinde telefonla oynadığını görünce kaşlarımı çattım.

Başının ağrıdığını söyleyen adam telefonla oynuyor. İlginç. Beni fark edince elinde ki telefonu yatağa bıraktı ve elini başına koyup

"Başım ağrıyor" diye sızlanmaya başladı. Bir halt çeviriyordu da bakalım. Yalandan böyle yaptığını bildiğim için rahat davrandım. Yanına doğru ilerlerken Kağan'da arkamdan geldi.

"Beyefendi yapılan testlerde kafanıza darbe aldığınızla ilgili hiç bir şey çıkmadı. Ayrıca hafızanızı kaybettiyseniz kafanıza darbe aldığınızı nereden biliyorsunuz?" Diye onu köşeye sıkıştıracak sorular sorduğumda elini başından çekti. Kağan ise önüme geçti ve beni biraz geri itip

"Ateş'in adamı falan mısın?" Diye sordu soğuk ve tehlikeli bir sesle. İlk tanıdığım zaman böyle değildi bu. Cidden son zamanlarda ses tonunu çok sert çıkartıyordu başkası ile konuşurken. Adam Kağan'a bakıp

"Ateş kim?" Diye sorduğunda Kağan gözlerini kısarak adama baktı. Kısa süre sonra önümden çekildi ve

"Gözüm üzerinde" dedi. Derin bir nefes alıp verdim ve tekrar adama dönüp kaşlarımı kaldırdım. Artık bir cevap vermesi gerekiyordu. Tedirgin bir şekilde bana bakarken yanaklarını şişirip serbest bıraktı ve

"Bakın doktor. Ben sevgilimle kav-" cümlesini tamamlayamadan odanın kapısı açıldı ve içeri göz yaşlarına boğulmuş minyon tipli bir kız girdi. Koşarak hastanın yanına gitti ve eliyle elini tutup

"Hayatım iyi misin. Bak ben özür dilerim." Dediğinde kaşlarımı çattım. Ne oluyordu burada? Kağan'a baktığımda onunda benden farkı yoktu. Hasta

"Siz kimsiniz?" Diyerek elini minyon tipli kadının elinden kurtardı. Kız daha çok ağlamaya başlarken elinin tersi ile göz yaşını sildi ve kendini gösterip

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin