💜TELMAF.25.💜

39.9K 1.6K 168
                                    

Kulağıma dolan yüksek alarm sesiyle ne olduğunu anlamaya çalışırken uyuya kaldığımı fark ettim. Alarmın sesi rahatsız ederken mırıldandım. Gözlerimi hala açmamıştım ve çok yorgun hissediyordum. Alarm birden susunca ne olduğunu kestiremedim. Normalde bir süre daha çalması gerekiyordu. Kendi kendine kapatılmayacağına göre birisi kapatmış olmalı.

Endişeyle gözlerimi hızla açtım ve yatakta doğruldum. Karşımda Rüzgar'ı görünce rahatlamıştım. Derin bir nefes alarak gözlerimi ovaladım.

''Günaydın. ''

Gözlerine baktığımda donuk bakıyordu. Hiçbir şey anlamıyordum bakışlarından. Sesi de pek hayra alamet çıkmamıştı. O hâlâ gözlerini bana dikmiş öylece bakarken kendimi sorguya çekilmeden önce polislerin bakışlarına maruz kalmış kişi gibi hissediyordum. Uykudan yeni kalktığım için beynim çalışmıyordu hâlâ ama az çok kendime gelmiştim. Sırtımı yatak başlığına yasladım.

''Neden öyle bakıyorsun?''

Rüzgar kendine gelmiş gibi kafasını sağa sola salladı ve gülümsedi sakince.

'' Nasıl bakıyormuşum? ''

Bu konuşma tarzı ona ait değildi, bir şeyleri saklamaya çalışıyor ama başarılı olamıyordu. Ensesini kaşıdı, ki genelde yalan söylerken yapardı, ardından bana bakmaya devam etti.

''Garip işte bakışların. ''

Başını çevirdi, odaya bakındı bir süre ve tekrar bana baktığında karın ağrısını da öğrenmiş oldum.

'' O kağıdı sana kim gönderdi? ''

Neyden bahsettiğini ilk başta anlamazken sonradan jeton düştü. Kesin Emine söylemişti. Ona ağzını tutması gerektiğini söylemiştim! Ben söylemesem bile biliyordu kimseye bir şey söylememesi gerektiğini. Aptal kız. Emine ile daha sonra özel olarak konuşacaktım.

Anlamamazlıktan gelmeyi düşündüm ama işe yaramazdı. Zaten Emine söylediyse hepsini söylemiştir. Emine'ye olan sinirim yüzünden sakin kalamazken yataktan kalktım ve sinirle soludum.

''Git kağıdı kimden öğrendiysen ona sor.''

Kapıya ilerlediğimde, bana yetişmiş ve kolumdan tutarak kendine çevirmişti. Çenemi sıktım, kavga etmek istemiyordum.

''O kız beni ilgilendirmiyor, beni ilgilendiren sensin ve bana cevap verecek olanda sensin.''

Sinirden kolumu sıktığının farkında değildi sanırım ama canımı yakıyordu! Dayanabilirdim bu acıya, bir yere kadar. Kolumu ondan kurtarmaya çalıştım fakat başarılı olamadım. Bir daha denemeye gerek yok diye düşündüm ve sorduğu soruya cevap verdim.

''Bilmiyorum kimin gönderdiğini. ''

Rüzgar kaşlarını çattı ve doğruyu mu söylüyorum yoksa yalan mı diye yüzümü inceledi. Doğruyu söylüyordum işte. Rüzgar kolumu sert bir şekilde bıraktığında hemen tuttuğu yeri ovaladım. Evet, güzel bir iz bırakmıştı tenimde!

''O kağıdı göndereni bir bulayım s*keceğim ******* ''

Söylediklerini duymamaya çalıştım. Neden bu kadar öfkelenmişti? Tamam anlıyorum o kağıtta onunda resmi vardı ama bu kadar sinirlenmesi nedendi? Bakışları tekrar bana döndü.

'' Ne yapacaksın? '' dediğinde kaşlarımı çattım. Neyi sorduğunu anladığımda omuzlarımı kaldırıp indirdim.

''Bilmiyorum.''

Tam olarak ne yapacağıma karar veremediğim için doğruyu söylemiş sayılıyordum. Yalan değildi. Rüzgar sinirle tekrar kolumu tuttuğunda derin bir nefes aldım dudaklarımın arasından.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin