💜TELMAF.27. 💜

35K 1.5K 215
                                    

Bir eli sıkıca ağzımı kapatmış, diğer eli iki elimi de sıkıca başımın üstünde sabitlemişti. Boğazımdan çıkan sesler beni kurtarmaya yetmezdi elbette. Bu yüzden önce kafa atmayı denemiştim ama olmadığında, kısıtlı bir alan da olsa serbest duran bacaklarımdan birini kaldırdım. Hedefim dizimi herhangi bir yerine vurabilmekti ama hissetmiş olacakki bedenini geri kaçırmıştı. Bu sırada baskısı azalan ellerinden kurtulmak adına çırpınırken, tanıdık bir ses ulaştı kulağıma.

''Sakin ol güzelim benim.''

Rüzgar'ın sesini duymak, büyük bir rahatlıkla duraksamamı sağladı. Ne yaptığını sanıyordu? Aklım çıkmıştı! Elini yavaşça ağzımdan kaydırıp, yanağımı okşarken soluk soluğa konuştum.

''Aptal! Aptalsın Rüzgar! Neden böyle bir şey yapıyorsun, yarana vurabilirdim. ''

Başımın üzerinde tuttuğu ellerimi serbest bırakırken, hemen yanımızdaki tuşa basarak ışıkları açtı. Yüzündeki gülümseme ile bedenini benden uzaklaştırdı.

''Sen bana sövmeye iyi alıştın bebeğim, kaç gündür anneme sövmediğin kaldı sadece, bir kere ağzından sevgilim kelimesi çıkmadı.''

Şuan ortamı yumuşatmak adına söylemiş olsa da düşününce gerçekten haklıydı. Birkaç gündür stresten ona da sataşmadan durmuyordum, malum kavgadan sonrada ağzım epey bozulmuştu. Fırsat buldukça Rüzgar'a da geçiriyordum sadece. Masumca gülümsedim ve gözlerimi kırpıştırdım.

''A-a öyle mi olmuş, tüh, sevgilim benim!"

Tabii bu sefer alttan almak yerine gözlerindeki hain ışıltılar ile bakmıştı bana. Anlaşılan, bu sefer yırtamayacaktım.

''Hiç yalakalık yapma, bence cezayı hak ettin. ''

Gözlerimi büyüttüm. Ceza, evet bir mafyanın en ufak cezası ölüm olurdu herhalde! Ben tedirgince sırıtırken o aramızdaki mesafeyi kapattı ve ellerimi kavradı.

"Sence!"

"Hıhım, bence!"

Gülümsedi ve aptal korkumu fark etmiş olacakki başını iki yana sallayarak alay ettiğini belli etti.

"Korkma aptal!"

Söylenmek adına aralanan dudaklarım, onun dudakları ile buluştuğunda gözlerimi sıkıca kapattım. Ellerimi tutan ellerine tutunup, az önce korkuyla çarpan kalbimin şimdi onun için hızlanmasına izin verdim. Yavaşça hareket ettirdiği dudakları, mükemmel hissettiriyordu ve karşılık vermek adına hareketlendim fakat geri çekildi. Kaşlarımı çatarak gözlerimi araladığımda, gülümseyerek gözlerime baktı ve uzaklaştı. Cezadan kastının bu olmasını beklemiyordum. Fazla üsteli görünmemek için yutkundum ve konuyu değiştirdim.

''Hadi gel bandajını değiştirelim.''

Rüzgar derin bir nefes alıp verdi ve hasta yatağına oturdu. O tişörtünü çıkarırken bende dolaptan bandaj ve krem aldım.

Tekrardan ona dönerken, saniselik bir duraksama yaşamıştım. İşkence yeni başlıyordu, Rüzgar'ın vücudunu seviyordum. Güçlü duruyordu ve inanılmaz çekiciydi. Ve en önemlisi çekici bir erkekten daha tehlikeli bir şey varsa bu da, çekici olduğunun farkında olan bir erkekti. Rüzgar alnına gelen saçlarını eliyle geri iterken eriyip gidecektim şimdi ama tekrar derin bir nefes alıp verdim ve hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalıştım. Ağzına düşeceksin çocuğun salak! Kendine gel.

Tabii bende yapacağımı bilirdim! İlk önce karnında bandajı çıkardım kasıtlı bir yavaşlık ile. Ben ondan etkileniyorsam biraz onu da zorlayabilirdim. Bunu yapmak benimde hakkımdı. Bandajı çıkardıktan sonra yarasının üzerinde elimi gezdirdim. Hem işimi yapıp dikkat ediyordum bir şey var mı diye hemde onu zorlamaya çalışıyordum.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin