💜TELMAF.16.💜

78.7K 2.7K 836
                                    

Karakterime, karakterin fiziki ya da psikolojik herhangi bir özelliğine laf eden herkes, erişime engellenecektir. Karakteri hakaret derecesinde eleştirmek demek, yazara yapılmış büyük bir aşağılama demektir! Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.

Beğenmeyi unutmayın. ⭐

...

Anne...

Yaşamaya gücüm yetiyorsa, tamamen annemin varlığı sayesindeydi. Ona bir şey olsa, aklım giderdi. Şimdi, bu ne demek oluyordu?

Gözümdeki yaşların akışına engel olmazkenz, bir kez daha kontrol ettim bilgisayardaki bilgileri. İçimde inanmak istemeyen bir taraf vardı. Gerçekti... Bu benden nasıl saklanırdı?

Tek istediğim annemle olmak, annemin yanında olmaktı. Başımı salladım, doğrulup gözlerimdeki yaşı sildim ve mırıldandım.

''Yanında olmam lazım. ''

Masanın arkasından çıkıp, doğrudan kapıya ilerlerken Kağan birkaç kez adımı seslenmiş, sonunda kolumu tutmuştu. Bakışlarımı ona çevirdim, acele etmeye çalışıyordum.

''O senin annen miydi?''

''Benim onun yanına gitmem.''

Göğsümü titreten bir nefes çektim içime, zorlanıyordum. Bu gerçeği kabullenemedikçe, başım dönüyor korkuyla ayaklarımın bağı çözülüyordu. Mantıklı bir şekilde düşünemiyordum, bilincim durmak ister gibiydi. Tek bildiğim onun yanında olmam gerektiğiydi. Ah be annem! Ah be kraliçem, neden?

Kağan kolumu bıraktığında, yoluma devam ettim. İstesem de, panik yüzünden titreyen bedenimden dolayı hızlı yürüyemezken sağ elimi duvara koydum ve tutunarak yürümeye başladım. Ağlamam iç çekmelerle karışıktı, sakinleşmeye çalışıyordum kriz geçirip zaman kaybettiremezdim kendime.

Yanımda birinin varlığını hissetsem de bakmadım o tarafa. Kim olduğunu biliyordum, öyle bir anda çekip gidersem kim bırakırdı ki beni öylece.

Duvarda ki elimi çektim ve ellerimle gözlerimden gelen yaşı sildim yarım yamalak.

Amcam...Her şeyi biliyordu. Başından beri planlıydı hepsi! Annem, beni amcama göndermeyi tercih etmişti. Amcamsa beni olabildiğince evde tutmayı amaçlamış, aklımı Rüzgarla karıştırıp annemi fazla düşünmemi sağlamıştı. Bende aptal gibi herkesin her sözüne inanmıştım. Nasıl fark edemezdim! Evet, şüphelenmiştim ama gerçek olmasını hiç beklemiyordum.

İçime sinen bir cevap alana kadar 'Neden' diye soracaktım amcama, neden benden sakladın? Anneme kıyamazdım, onu anlardım ama amcam, beni kenara çekse ağır ağır anlatsa her şeyi, hiçbir şey bilmiyormuş gibi yapardım ben. Yeter ki haberim olsaydı.

Yavaş olduğumu düşünerek koşmaya başladım. Etraftaki bakışları umursamadan, ayrıldım hastaneden. Belki de benden sakladıkları sır annemdi, Rüzgar'ın da bildiği...Belki kızlarında. İki lafı bir araya getiremeyen kızlarında bir şeyler bildiğine emindim nedense.

Çıkış kapısına geldiğimde, korumalar da bana yönelirken hızla durdum. Onlardan kurtulmam lazımdı. Kağan'a döndüm, başından beri peşimden geliyordu. Ciddiydi ve gözlerinin dolu oluşunun şaşkınlığını yaşıyordum.

''Ezgi ben geleyim mi seninle? '' dedi Kağan ve derin bir nefes aldı.

''Hayır.''

Israr edecek gibi oldu ama başımı salladım bu seferde yanıma gelen korumaları takmadan bahçede ilerleyerek ana yola çıktım. Peşimdende gelen onca koruma, herkesin dikkatini çekmesini sağlamıştı. Korumaların arabalarından birini gördüğümde, hızla yöneldim. Peşimden gelmiş olanlara dönüp elimi uzattım.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin