💜TELMAF.23.💜

49.5K 1.8K 210
                                    


Karakterime, karakterin fiziki ya da psikolojik herhangi bir özelliğine laf eden herkes, erişime engellenecektir. Karakteri hakaret derecesinde eleştirmek demek, yazara yapılmış büyük bir aşağılama demektir! Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.

Beğenmeyi unutmayın. ⭐

...

Sabah saatlerinde uyandığımda, kendimi oldukça iyi hissediyordum. Ölesiye hasta olmaktan son anda yırtmıştım neyseki. Gözlerimi, Rüzgar'ın olduğu yere çevirerek açtığımda yanımda olmadığını fark etmiştim. Yatağın boş tarafının düzenine bakılırsa, söylediği gibi yapmış ve ben uyuduktan sonra gitmiş olmalıydı.

Gülümsedim, bu adamın bana hissettirdiği şeylerle nasıl başa çıkacaktım ben. Güven veriyordu, yapıcıydı ve doğrusu oldukça huzur da veriyordu.

 Kalkıp, bir süre kendime gelmeyi bekledikten sonra kısa bir duş almıştım. Oldukça kirli hissediyordum dünden beri. Kıyafetlerim temizdi fakat ben yine de dolaplarıe kurcalayıp, Rüzgar'ın tişörtlerinden birine el koymuştum. Uygun bir kombin yaptığımda çıkardığım kıyafetimi de öncekilerin yanına atmıştım.

Odadan çıkarken, tam karşımdaki kapıda açılmış ve Kağan çıkmıştı. Tesadüfe karşı gülümserken, beni fark edince o da gülmüştü.

''Günaydın!''

Yanına adımlayıp, yanağına bir öpücük bıraktım ve geri çekildim.

''Günaydın fıstık!''

Yanağımı sıkarak, sevecen bir tavırla konuştuğunda güldüm. Bugün güzel olacak gibi hissediyordum, bir aksilik çıkmazsa. Ki aklıma gelen başıma gelmeden olmazdı çoğu zaman.

''Ben aşağıdayım. ''

Başını sakladığında yanından ayrıldım ve aşağı yöneldim. Bu seferde yanından geçtiğim odanın kapısı açılınca durup, çıkana baktım.

''Günaydın!''

Yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan Eser'e seslendiğimde bana baktı. İfadesi oldukça sabitti ve oldukça suratsız görünüyordu. Bir an için dün ona yaptığımız şakayı anımsadığımda, gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Gerçekten trip atacağa benziyordu.

''Günaydın!''

Yanımdan geçip, başka bir odaya girerken şaşkınca arkasından baktım. Bana bana, Ezgi'sine böyle mi davranacaktı? Kağan da ona günaydın demişti ama ona hiçbir şey dememişti üstelik. En azından bana biraz daha anlayış gösteriyordu. Kağan'la göz göze geldiğimizde ikimizde gülmeden edemedik.

''Bir ay çekeriz şimdi onun tribini. ''

İnanmak istemiyordum buna. Bir erkek, doğrusu erkeklerde trip atardı ama bir ay boyunca uğraşır mıydı?

''Biz de ilk başta şaşırmıştık. ''

Kağan, ifademe karşı konuşurken Eser'in arkasından baktım. Ben kendimi affettirmenin yolunu bulurdum. Merdivenlerden inmeye başladığım da Rüzgar'ı merak ederek etrafa da bakındım ama yoktu. Muhtemelen daha uyuyordu ve ben onu uyandırabilirdim, hain planlarımla tabii ki! 

Aklımda ki hain planı gerçekleştirmek adına mutfağa ilerledim. Belki de yapmamalıydım, bir önceki seferde başıma gelenleri hatırladıkça şimdisi için ürperiyordum. Hem sözünde de durmuş ve ben uyuduktan sonra gitmişti fakat bunlar eğlenmeme engel olamazdı. Ben Ezgi'ydim, insanları rahatsız etmeyi ve delirtmeyi severdim.

Bir bardağa su koydum ve  yukarı çıkmaya  başladım. Aslında aklımdaki çok daha farklı bir şeydi ama bu daha iyiydi.  Hem sonucunda fazla bir tehlike göremiyordum, kısasa kısas yaparsa kaldırabilirdim.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin