💜 TELMAF.8. 💜

100K 4.2K 1K
                                    


Karakterime, karakterin fiziki ya da psikolojik herhangi bir özelliğine laf eden herkes, erişime engellenecektir. Karakteri hakaret derecesinde eleştirmek demek, yazara yapılmış büyük bir aşağılama demektir! Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.

Beğenmeyi unutmayın. 🌟

Düzenlenme tarihi: 21.04.08

...

Yaşadığım anın rüya olmasına ihtiyacım vardı. Muhtemelen uyuyakalmıştım ve en son Rüzgar'ı düşündüğüm için rüyama girmişti. Lanet olsun ki, rüya olamayacak kadar canlı kanlı karşımda duruyordu.  Gitmiş olması gerekiyordu. Bakışlarım anlık olarak yengeme döndü ama panik yüzünden Rüzgar'dan başkasına bakmak beni şuanda geriyordu.

Hiçkimseden çıt çıkmazken, yaklaşık beş saniye kadar süren bu sessizliği, zihnimdeki ses bozdu.

Kaç!

Beynim, onu inceleyecek kadar kendine gelmemişti, hala şokun etkisindeydi. Bu yüzden hala, onun hakkında bildiğim tek şey mavi gözleriydi. Hepsi olası bir duruma karşı dikkatle bana bakarken, hızla zihnimde planı oturttum.

Mutfak büyük olduğu için bu kolay olacaktı. 3 kişi önümde ve onların sağı boş yani Rüzgar'ın yanından geçmem gerekti. Ben plan yaparken, muhtemelen gözlerimin mutfakta gezinmesinden durumu anlamışlardı ama tereddütte durduğum için hemen kaçmamı beklemiyorlardı. Fırsatı değerlendirip ani bir hareketle koşmaya başladım. Tam da planladığım gibi mutfaktan koşarak çıktığımda, kendimi salona attım.

''Ezgi saçmalıyorsun şuan!'' diyen amcamın sesini takmadan bahçeye koştum. Merdivenlerden odama çıkabilirdim ama o tarafta Rüzgar vardı. Evin içinde koşturmaca oynadığımızı fark etmiştim. Gerçi ben koşuyorum ama amcam hızlı adımlarla bana yaklaşıyordu. Rüzgar ise...hiçbir fikrim yok gözükmüyordu.

Arka bahçeye çıktığımda ön tarafa doğru koşmaya başladım. Kafamı arkaya çevirip kimse geliyor mu diye baktığımda kimseyi görememiştim, kimsenin olmaması beni daha da gererken önüme bakmama kalmadan birine çarpmıştım. Rüzgar olmasın! Dengemi saplayıp, tereddütle başımı kaldırdığımda Erdem'le karşılaştım.

(Siz Rüzgar sandınız değil mi?)

Erdem üzerini düzeltip, silkelerken kaşlarını çattı.

''Önüne bakar mısın koşarken, ayrıca nereye gidiyorsun?'' 

Çoktan korumalara haber gitmiş olması gerekiyordu.

''Şeyden kaçıyorum ben ya. Ben şey yapmaya inmiştim sonra bir baktım şey gitmemiş, şeyden kaçayım derken sana çarptım nerede o? Gördün mü? ''

Panikle arkama bakıp, birinin gelip gelmediğini kontrol ettim. Erdem'in cevabına göre hareket edecektim.

''Şey ne?'' dedi. Ben bile kurduğum cümleyi anlamamıştım ki o an. O nasıl anlasın!

''Rüzgar, o nerede benim ondan kaçmam lazım. Erdem son çaremsin, sakla beni! '' dedim ve masum masum baktım. Bir yandan da acele ediyordum çünkü amcam veya Rüzgar her an gelebilirdi. Erdem bana baktı sonra kafasını sağa sola salladı.

''Çok geç artık üzgünüm... ''

Kaşlarımı çattım, bu saatten sonra o ne yapabilecekti sahiden. Kimden medet umuyorum.

''Nasıl çok geç ya, neyse sen git oyala onları, ben kaçarım.''

Başını salladığında, yüzündeki tedirgin ifadenin sebebini anlamazken, bakışları arkama kaydı. Gitmem gerektiğini söylediğini düşündüm fakat arkamı dönmem ile bir bedene daha çarpmam bir oldu. Kim olduğunu görmek için bir adım geriledim ve kaşımda gördüğüm kişiyle yutkundum.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Where stories live. Discover now