💜AŞKMAF/13💜

27.6K 1.2K 161
                                    

Bu bakışmaya bir son vermek adına, ona bakarak kendimi daha kötü etmemek adına öylece durmaktan vazgeçtim. Gözyaşlarım zaten bağımsızlığını ilan ettiği için pişmandım. Onun karşısında ağlayarak durmak canımı daha çok yakıyordu. Ki bu bir şey değil. O da ağlıyordu. Rüzgar ağlıyordu. Ama bu bir şey değiştirmez.

Gözlerinde ki pişmanlık da fazlasıyla belliydi ama affedemem. Bu biraz zor. Çok zor hemde. Onun varlığı canımı ayrı yakarken yokluğu canımı daha fazla yakıyordu. Her türlü canım yanarken yokluğunda onu istemem ve varlığında onu istememem neyin nesiydi bilmiyorum. 

Durmayı ve ona bakmayı kesip odama gitmek için ilerlemeye başladım. Ama onun yanından geçecektim ve tam da düşündüğüm gibi oldu. Yanından geçerken Rüzgar bileğimden tuttu ve gitmemi engelledi. Sinirle kolumu ondan kurtarmaya çalıştım ama bırakmadı ve

'' Lütfen dinle beni. Sadece dinle ne yaparsan yap ama bir kere dinle'' dediğinde kafamı olumsuz anlamda sinirle salladım. Gözlerinin içine bakamadığım için kafam önüme eğik olduğundan dolayı tepkisini bilemiyordum. Ama onun bana dokunmasını da istemiyorum.

'' Bırak '' dedim sinirle ve kolumu hızla kendime çektim. Bu sefer başarılı olurken koşarak merdivenlerden çıkmaya başladım. Odama girip kapıyı gürültüyle kapattıktan sonra kendimi yatağıma attım ve pikeyi kafama kadar çekip altında saklandım. Bacaklarımı kendime çekip kollarımı bacaklarıma sardım. Ağlamam artarken hıçkırıklarım da çoğalmıştı. 

Aşağıdan bir kaç bağırışma sesi duymam beni korkuturken daha çok sarıldım kendime. Gözlerimi sımsıkı kapattıktan sonra düşünememeye çalıştım. Sadece sessizlik olmasını istedim ama olmadı. Aşağıdan sesler daha da yükseldi. İyice korkarken kaçıp gitmek istedim yine.

Tekrardan balkondan atlayıp gitsem bu sefer de kaçırırlar mı beni? Tekrar zarar görmek istemiyordum. Birinin bana dokunmasını istemiyordum.  Yukarı kattan adım sesleri duyduğum da gözlerimi açtım. Pikenin altından hızla çıkarken saklanmak istedim. Nereye saklana bilirim diye bakındım ama hiç bir yer yoktu. Sinirle daha çok ağlamaya başladım. Odanın kapısı hızla açılırken korkuyla yatakta geri gittim.

Rüzgar ve peşinden sinirli bir Kağan ve sakin kalmaya çalışan bir Eser girdi. Yatakta daha da geri giderken Rüzgar'a bakmadım. Hiç kimseye bakmadım.

'' Emine gelsin '' diye mırıldandım onların duyacağı bir ses ile. Hiç bir erkeği  görmek istemiyordum. Özellikle de Rüzgar'ı bu evde bile görmek istemiyordum. Ama ne gitmeye meraklıydı ne de ben onu göndermeye. Gitmesini isterken istememekti benim hissettiğim. Hem gitsin hem yanımda kalsın. Yüzünü göreyim sadece. Kağan'ın bağırarak

'' Emine buraya gel'' demesi bir an beni ürkütse de kendimi topladım. Ani seslere karşı ve yüksek seslere karşı tikim oluşmuştu. Korkuyordum seslerden. Her an bana zarar gelecekmiş gibi hissettiriyordu. Ve duyduğum her yüksek ses aklıma Ateş'i getirip, bana yapılanları gözlerimin önüne seriyordu.

O pislik bana dokunmuştu. Daha ne olsun ki. Rüzgar'ın yanıma yaklaşmaya başladığını anladığımda kaçmak gibi bir girişimde bulunmadım. Ama kaçmak istiyordum. Veya sadece onu istiyordum bilmiyorum. 

'' Güzelim '' dedi tekrar Rüzgar. O an düşünmeyi kesip yatağın köşesine gittim. Rüzgar gözünden akan yaşı silip

'' Kaçma benden yapma lütfen. B-ben hiç birini isteyerek veya bilerek demedim. Özür dilerim '' dediğinde sinirlenirken yumruklarımı sıktım. Özür dilerimmiş. Kuru bir özür hiç bir şeyi telafi etmez. Ne kadar özür dilerse dilesin o özürler dediklerini aklımdan en önemlisi kalbimden çıkarmayacak. Odaya Emine girdiğinde

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin