💜TELMAF.21.💜

71.9K 2.1K 442
                                    

Karakterime, karakterin fiziki ya da psikolojik herhangi bir özelliğine laf eden herkes, erişime engellenecektir. Karakteri hakaret derecesinde eleştirmek demek, yazara yapılmış büyük bir aşağılama demektir! Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.

Beğenmeyi unutmayın. ⭐

...

Hissettiğim yoğun ağrı yüzünden kendimi oldukça kötü hissediyordum. Gözlerimi zorlukla aralayabildiğimde, yabancıladığım ortam gerilmeme neden oldu. Bir an için, kurtulduğumu ve Rüzgar'ın yanımdaki varlığını unutarak hızla yataktan kalkmaya yeltendim fakat başarısız olmuştum. Üzerimdeki kol, belimi sıkıca kavrayarak tekrar uzanmama neden olmuştu. 

Başımı doğrudan Rüzgar'a çevirdim. Hala uyuyor gibi gözüküyordu, muhtemelen refleks olarak karşı koymuştu. Panik halinden kurtulup, başımı rahatça yastığa koydum ve soluklandım. Beni eve getirdiğinde o kadar yorgun ve uykuluydum ki, gerçeklik kavramını ayırt etmekte zorlanıyordum dün gece. 

Şimdi kendimi biraz daha toparlamıştım ama halsizliğimin de farkındaydım. Elimi alnıma koyarken, başımı yatağı gören aynaya çevirdim. Yansımam berbat görünüyordu, ten rengim mümkünmüş gibi oldukça beyazlamıştı. Hasta olacağımın farkında vardığımda sıkıntıyla soluklandım. Ateş denen adam yüzünden tüm dengem bozulmuştu.

Hasta olsam bile daima top koşturan bir kızdım fakat üzerimdeki halsizlik farklı hissettiriyordu bugün. Üzerimdeki kolu kaldırıp, uyandırmamaya çalışarak yatağa bıraktım ve acele ederek yataktan ayrıldım. Anlık olarak kaybettiğim dengem yüzünden hızla bir yere tutundum ve gözlerimin önündeki kararmanın geçmesini bekledim. 

Biraz olsun toparladığımda, tuvalete ilerledim. Dağılmış saçlarımı topladım, elimi yüzümü yıkadım ama gitgide titremeye başlayan ve soğuk terler atan bedenim daha fazla kendimle  ilgilenmeme zaman vermedi. Yatak odasına geri dönerken, bayılacağım korkusu yüzünden Rüzgar'ı uyandırmak istedim ama beni ararken çok fazla yorulmuş olduğunun bilinci ile uyandırmadım. Doğru düzgün bir uyku düzeni olmadığını Eser'den daha önce çok duymuştum.

Yatağın yanındaki koltuğa oturdum, kapanmak için can atan gözlerimi kapattım ve sakinleşip, bedenimin kendini toparlamasını bekledim. Uykum vardı, saat henüz erkendi ama uyuyamayacak kadar kötüydüm. Gözlerimi aralayıp, koltuğundan iki yanından tutunarak ayaklanmaya çalıştım. Bekleyerek geçecek gibi değildi, kendim bir şeyler yapmalıydım.  

Kalkacağım sırada Rüzgar kıpırdanınca kalkmaktan vazgeçtim. Biraz çaprazında oturuyordum ve dikkatle uyanmasını izledim. Gözlerini henüz açarken, elini benim yattığım tarafta gezdirdi ve yokluğumu fark ettiği an, hızla yatakta doğruldu. Gözleri kısa sürede odayı turlayıp beni bulduğunda, rahatlayan ifadesimi gördüm. Nefesini verip, tekrar yatağa attı bedenini ve ellerini yüzünde gezdirdi kendince bir şeyler mırıldanırken.

Haline gülümseyerek ve bana verdiği değerin gücüyle ayaklandım. Küçük adımlar ile yatağa ilerlediğimde, bir tur dönerek yatakta bana yer açtı. İtiraz etmeden açtığı küçük boşluğa uzandım halsizce.

''Günaydın!''

Küçük bir tebessümle konuştuğumda, aynı şekilde karşılık verdi.

''Günaydın!''

Biraz duraksadı ve ekledi.

''Kızmadın değil mi?'' 

Kast ettiği durumun, beraber yatmamız olduğunu bildiğimden önce onu biraz mahçup bırakmak için dalga geçmeyi düşündüm fakat halsizliğim daha ön plandaydı. Daha sonra hatırlatıp, küçük bir kavga çıkarabilirdim.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin