💜ÖZEL BÖLÜM (1)

Start from the beginning
                                    

Rüya! 

Ezginin gördüğü rüya! 

Eğer bir seçim yapmak zorunda kalırsan bebeğimizi seç!

Bana anlatmadığı başka şeyler olduğunu da biliyordum ama eğer sırf bu rüyası için bunca şeyi bana söylediyse bir bildiği vardı. Tanrım! Belki de çıkar yol Ezgi de saklıydı. Bu çok mu saçma olmuştu. Kesinlikle fazla saçma. Başka bir yol bulmalıydım. Başka bir yol. 

Omzuma dokunan el ile hızla gözlerimi açıp omzumda ki eli tuttum. Refleksim karşısında şaşıran suratı görünce rahat bir nefes alıp elini bıraktım. Emine benim gibi yanıma oturdu. Gözümden akan yaşları silip kafamı önüme eğdim. Kendimi soyutlamak istiyordum. Tüm bunların benim yüzümden olmasının yükünü kaldıramayacak kadar zayıftım. Dayanamayacak kadar iradesiz kalmıştım. 

'' Ağladığını görmek yüzümü güldürüyor '' diyen Emine'ye döndü bakışlarım. Yanımda olmasının tek sebebi kendi çıkarlarıydı. Kendini güçlü hissetmeye çalışıyordu. Beni kullanmak hoşuna gidiyordu. 

'' Mutlu olmana sevindim, dostum '' dedim gülerek. Kafamı tekrar önüme eğdim. Dostum! Uzun zaman sonra demek garip hissettirmişti. Yanımda olması hoşuma gidiyordu. O her zaman yanımdaydı. Her şeyde ve her yerde. Ona minnettardım. Her ne kadar beni kullanmasından nefret etsemde.

''Hissedemeyecek kadar yalnız olduğunun farkındasın değil mi? Ben soyut bir kavramım. Dün vardım bugün yokum'' dediğinde daha çok güldüm. Geçmişe gitmek güzeldi. Bu anı bir kez daha yaşadığımı hatırlayacak kadar güçlü bir hafızası vardı. Ondan bu yüzden nefret ediyordum. Açığımı biliyordu. Kurduğu cümleler tamamıyla eskiye aitti. Tamamıyla eskiye! 

'' Bunu neden yapıyorsun!'' dedim kendi tutmayı bırakıp gözümden akan yaşlara yakışan titrek bir sesle. Halimi inceledi bir süre. Ardından seslice güldü. Bu hali sinirimi bozuyordu. 

''Nereden geldiğini, yanında kimin olduğunu, bu zamana kadar ne yaptığını anla diye sahte Rüzgar! Gerçek Rüzgar'ı geri getir bana. Benim yarattığımı '' dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. Beni o yaratmamıştı! O sadece bana destek olmuştu. O sadece benimle dalga geçip benden daha iyi konuşarak beni etkilemişti. Ezgi'ye bahsetmiştim ondan aslında. Sadece kim olduğunu bilmiyordu. Bir kız beni kurtardı demiştim. Nedenini ve neyden kurtardığını asla bilmeyecekti. Bilmesine gerek yoktu. Emine sayesinde hayatıma girdiğini bilmesi canını yakardı. 

Öyle güzel oynamıştı ki Emine. Belkide böyle bir oyunun içine yüzyılda bir düşülürdü. Önce anne babasının katili, sonra amcası, sonra ben ve bu üçünü elinde oynatan Emine. Ailesinin katilini ortadan kaldırması amcası sayesinde. Babaannesi unsuru ile amcasını tehdit etmiş olay lehine geçince beni dahil etmişti. Amcasının kafasını karıştıracak bir etken. Yeni mafya Rüzgar! Amcasının karşısına çıktığımda yeterince oynamıştı benimle. Kurdun önüne kuzuyu sürmüştü. Amcası benimle oyalanırken amcasının elindeki kozları eline almıştı. Babaannesi sağlama çıkınca kendini de aynı şekilde sağlama alması kolay olmuştu. Sıra Ezgi'ye geldiğinde bana bir yem sunmuştu. Yalnızlığımı paylaşabileceğimi iddia ettiği bir yem. Kardeşini! Güzel plandı! Belkide planının en güzel yanıydı. Onu fotoğrafta ilk gördüğüm an kalbimin titrediğini dakikalar önce gibi hissediyordum. Bunu ona yaptığım için pişman değildim. Çünkü o benim olduğu günden itibaren oyun benim için son bulmuştu. Emine, kendi yarattığı adamdan güçsüz kalmıştı. Oyunu bu sefer ben başlattığımda yine de yeterli olamamıştım. Emine bu sefer yanıma destek olarak gelmişti. Karşılıksız olması imkansızdı. Hala daha ne istediğini bilmiyordum ama zamanı geldiğinde isteyecekti.

"Senin yarattığını ben uzun zaman önce yok ettim. Ezgi hayatıma girdiği ilk günden itibaren" dedim sakin bir tebessümle. Gökyüzünü ele geçiren şimşekler ardında bıraktığı birkaç damla ile yeryüzünü de ele geçirmeye başlamıştı. Emine elini koluma koydu oturduğu yerden kalktı ve bana yukarıdan, her zaman attığı bakışlarını sundu. Gözleri öyle bakıyordu ki insanın içini okuyup bitiriyordu. Bakar bakmaz yakıyordu. 

''Ne yapman gerektiğini biliyorsun! Sadece döngüyü kır Rüzgar. Döngüyü kırman yeterli '' dedi. Arkasını dönüp yanımdan uzaklaşırken arkasından baktım. Döngüyü kıran hep o olmuştu bugüne kadar. Bana nasıl yapacağımı değil döngünün içinde nasıl oynayabileceğimi öğretmişti. Düşünmem gerekiyordu. Tek yapmam gereken buydu değil mi? 

Emine ne yapardı?

O sadece fazla düşünürdü. O detaylarla oynamayı çok seven bir insandı. Ben öyle değildim. Eğer ortada bir döngü varsa eğer bunu kendi bildiğimi okuyarak da kırabilirdim. Kendimi feda edecek de olsam bunu yapabilirdim. Emine'nin arkamdan 'APTAL!' diye bağıracağından emindim ama döngüyü kırmam için bunu yapmam gerekiyordu. Yok sayılan birinin gerçek yokluğu ne kadar umursanabilirdi. Nefreti üzerinde taşıyan birine ne kadar  güvenilebilirdi! Çözüm kolaydı ama ardımda kalacak olanlar, pişmanlık ile kavrulacaktı. Bunu en güzel Emine kurgulardı ama ben yaşatacaktım..

....




 Tel/AşkMAF yazmayı özlemişim resmen. Özel bölüm diye direttiniz ama sizi görmezden gelmek zorunda olan sevimsiz bir yazarınız vardı. Kusuruma bakın istediğiniz kadar. Haklısınız. Kendi yararlarım için başkalarına karşı olan sorumluluğumu aksattım. Yine de son günlerde aktif olmayı planlıyorum. Sizleri sevdiğimi asla unutmayın. Kalbimi fetheden insanlar, sizler özelsiniz.

Saygılar ve sevgilerle...

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Where stories live. Discover now