💜AŞKMAF/22💜

Start from the beginning
                                    

Şakacı sevgilim benim, ödüm bokuma karıştı ulan! Ben bunun hesabını sorarım ama sana.

Kahkaha atmaya devam ederken elini karnına koyup

"Ayh..ayh valla Rüzgar hahaha" deyip gülmesine devam etti cümlesini tamamlayamadan. Ben ise onun aksine ciddiyete binip

"Komik değildi Ezgi çok korktum" dedim ve yatakta oturur pozisyona geldim. Ezgi'nin gülüşleri iç çekişlere dönerken sırtını dikleştirdi ve bana yaklaştı. Hala daha gülmek ile gülmemek arasında kalırken dudaklarını ısırdı önce ve derin bir nefes alıp verdi. Ellerini yanaklarıma koyarken

"Özü- yani üzgünüm şaka yaptığımı anlarsın diye düşünmüştüm yoksa yapmazdım" dedi ve gülmekten yaş akan gözleri ile bana baktı. Ciddi ifadem bozulurken kollarımı ona sardım sıkıca ve

"Eşşek şakasından bile beter bu. Yapacaksan git başka bir şey yap. Ölüm olmaz!" Dedim saçlarının kokusunu içime çekerek. Kafasını salladı usulca ve çenesini omzuma yaslayıp

"Tamam" diye mırıldandı. Hala daha kendini gülmemek için tuttuğunu anladığımda geri çekildim ve gözlerimi kısarak baktım yüzüne.

"Ezgi!" Diye uyarmama kalmadan tekrar kahkaha atmaya başlayıp kendini de yatağa atarken yataktan kalktım.

"Gül sen gül!" Diyerek kapıya yöneldiğim sırada daha fazla gülmeye başladı ve

"Bunu kızlara anlatmam lazım" dedi gülüşlerinin arasından. Kahkaha atan halini oturup izlemek vardı ama onun yerine odadan çıkıp kapıyı sertçe kapattım. Tabi ki de sinirlenmedim veya darılmadım ama biraz numaradan zarar gelmez. Hem ben güzelime kıyamam.

Günler sonra böyle kahkaha atarken görmek beni de mutlu etmişti. Yüzümde ki gülümseme ile önce lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Islak ellerim ile saçımı da geri atıp banyodan çıktım ve mutfağa ilerledim. Gösterelim bakalım marifetlerimizi. Neler yapabiliyormuşuz.

Mutfağa girip direk dolabın karşısına geçtim. Hazır olan kahvaltılıkları tek tek çıkarıp masanın üzerine yerleştirdim. Hiç bir şeyin eksik olmasını istemiyordum. Hamile bir kadınım vardı ve bebeğimizin canı her şeyi çekebilirdi.

Dolaptan bir kaç yumurta süt ve domates, salatalıkta çıkardım. Ah sanırım sucuklu yumurta çekti canım. Kendimi de düşünmem lazım bence. Ama ya Ezgi sucuk yemezse diye düşünürken omlette yaparım o zaman diye düşündüm ve her ikisi içinde malzemeleri ayarladım.

Tezgahın üzerine elimdekileri bırakıp doğrama tahtası aldım. Çekmeceden de bıçak çıkardım ve salatalıkları doğramaya başladım. Usta bir aşçı değildim ama ondan aşağı kalır yanım yoktu. Gayet iyi bir aşçı olabilirdim. Asker olmak için askeri liseye gitmiştim ve üniversite için de her şeyim hazırken tam bir asker olacakken Annem bunu engellemişti.

Daha sonra gelen teklif üzerine 2 3 ay mankenlik yapmış ama sıkıcı gelince onu da bırakmış en son ise kendimi babamdan yadigar olduğunu öğrendiğim mafyalığa bırakmıştım. Baba mesleği.. Sokayım mesleğine. Ben vatanı için can veren bir insan olmak isterken mafya olmuştum.

Yok böyle saçma salak dünya. Sonra gelde sinir hastası olma. Ya sabır yarabbi.

Kestiğim şeyleri tabaklara yerleştirip masaya koydum. Omlet içinde hızlıca malzemesini hazırlayıp tavamı çıkardım. Özenle iki tane omletimi de hazırlarken piştiklerinde onları da tabaklara koydum ve üzerlerine ince ince doğranmış maydonoz serptim. Bir kaç baharatta kattıktan sonra masa da ki yerlerine koydum.

Yumurtamı da hızlı bir şekilde yapıp masada ki yerini almasını sağlarken dolaptan kendim için meyve suyu Ezgi için süt çıkardım. Öyle yada böyle içecekti sütü. Pek haz etmiyordu sanırım öyle hatırlıyorum ama içecek. Bardaklara boşalttım ve onları da masaya koydum.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Where stories live. Discover now