İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)

💜AŞKMAF/22💜

Sonuç olarak istenileni elde etmiştim. Şimdi sırada Ezgi ve Rüzgar vardı. Yeni evli sayılan çiftimiz bakalım neler yapmışlar diyerek Rüzgar'ın evine sürdüm. Eminim ikisi de öküz gibi uyumuştur. Bir şey yapmazlar. Yapamazlar. Yapmamışlardır yani di mi? Ya hala yapıyorlarsa?? Yok yok yapmazlar her halde.

Acaba şimdi gitsem Rüzgar beni öldürür mü yoksa uyudukları için sakin mi karşılar. Lanet olsun bile bile iki tane psikopatın yaşadığı eve gidiyordum. Biri ayrı diğeri ayrı manyaktı.

Ve iki manyak evlenmemeliydi.

Her neyse en fazla ölürüm düşüncesi ile devam ettim yoluma. Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim bir de baktım ne göreyim daha arabayı çalıştırmamışım.

Hiç riske girmek istemediğim için mantıklı bir hareket yapıp telefonumu çıkardım.

Rüzgar'ı arayıp beklemeye başladım açmasını. İnşallah kızmaz... İnşallah kızmaz...İnşallah kızmaz. Allah'ım açtığında kızmasın.

"Alo"

"Abi valla rahatsız etmek için aramadım kızma ne olur ben müsaitseniz yanınıza gelmek istiyordum" diye hızlıca heyecan yaparak sesini duyar duymaz konuştum. Karşı taraftan bir süre ses gelmedi daha sonra

"Sabah sabah ne zırvalıyorsun Eser! Git yat uyu zıbar sabah sabah karga bokunu yemeden gelmişsin" dedi uykulu bir ses. Heee demek ki daha uyuyor. Uykulu olmasından dolayı rahatlarken derin bir nefes alıp verdim. O sırada saat gözüme çarptı. Daha 7.43 dü. Erken değildi ki.

Tamam saat altıda Emine'nin kapısına dayandığım için yumruk yemiştim ama gece uyku tutmadı ben ne yapayım. Hem başka zaman saat 3 4 demeden bizi ayağa diken Rüzgar'dı.

Vakit intikam vaktidir...

Dıt..dıt..dıt..dıt....

Gelen ses ile telefonun kapandığını aynı zaman da intikam planlarımında suya düştüğünü anladığımda dudaklarımı büzdüm. Ben kimim ki zaten Rüzgar'dan intikam alabileyin. Hıh. Küstüm işte bana ne. Bende İrem'imin yanına giderim işte...

💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜
(Sizi sefiyom len sevdiceklerim)

(Rüzgar'dan)

Sabah sabah arayan Eser yüzünden uykumdan uyanırken bu çocuğun beynine en kısa zaman da format atmam gerektiğini bir kenara not ettim.

Kendime gelmek için kafamı sağa sola salladım yavaşça. O sırada fark ettiğim güzellik ile yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Yüzümün önünde ki kusursuz güzelliğine hayran kaldım tıpkı ilk zamanlar da ki gibi.

Hala daha onun üzerinde yattığımı fark ederken bir an yaşayıp yaşamadığından endişe ettim. Ulan gerizekalı ben kızın üzerinde uyumak nedir ya. Elimin tekini burnuna götürüp nefes alıp almadığını kontrol ederken elime değen hiç bir soluk olmaması endişe mi arttırırken üzerinden hızla kalktım.

Endişe dört bir yanımı sararken

"Ölmedin dimi?" Dedim telaşla ve elimi tekrar burnuna koydum. Yine her hangi bir şey hissetmezken aklıma gelen ile elimi bileğine koydum. Nabzı atıyorsa yaşıyordur. İyi de ben nabız nasıl ölçülür ne anlıyayım zaten telaştan elim ayağıma dolaştı.

"Ezgi güzelim" diyerek yanaklarını avucumun içine alıp hafif sarsarken tepki vermedi. İyice endişe etmeye başlarken aklıma gelen ile kafamı göğsüne koydum. Kalbi atıyordur o zaman.

Duyduğum kahkaha sesi ile şaşkınca öyle kalırken saçlarımın arasında dolanmaya başlayan el ile kafamı hızla kaldırıp Ezgi'nin yüzüne baktım. Kahkahalar ile gülerken benimde yüzümde aptal bir gülümseme oluştu.
Yaşıyordu...