💜AŞKMAF/15💜

En başından başla
                                    

"Güzel kızsın afferin benim oğluma" dedi Rüzgar'a sonlara doğru bakarak. Rüzgar göz devirirken ben kadına bakmaya devam ettim.

"Teşekkürler" diye mırıldanırken annem

"Gelin içeri geçelim artık" dedi. Kadın bana bakmayı kesip anneme dönerek

"Tabii" dedi. Annem ve Rüzgar'ın annesi içeri geçerken kızlarda peşinden gitti. Ben Rüzgar ve Eser kalırken Eser

"Ben de gideyim bari" dedi. O da gidince elimi kalbime koyup sırtımı duvara yasladım ve

"Ayh ölüyorum" dedim. Rüzgar kıkırdayarak yanıma geldi ve alnıma ufak bir öpücük bırakıp

"Şaşırdın mı?" Dedi. Gözlerinin içine bakıp kafamı hızla salladım. Gözlerimin hala kocaman olduğuna eminim.

"Öyle birden annesi deyince ne yapacağımı bilemedim. Hiç beklemiyordum" dediğimde Rüzgar daha çok gülüp

"Bende beklemiyordum bana da süpriz yaptı kendisi" dediğinde anlamayarak

"Nasıl yani?" Diye sordum. O sırada Emine gelip ikimize de bakmadan

"İçeri geçin ayıp oluyor. Ezgi sende kahveleri yap" dedi ve gitti. Biraz sinirli miydi? Her zaman ki gibi. Arkasından üzülerek bakarken Rüzgar

"Hadi gel" dedi ve elimi tutup salona yönlendirdi. Beraber içeri geçerken ben elimi çektim. Rüzgar annesinin yanına geçip otururken bende kızların yanına geçip ayakta durdum.

Kısa süre sonra aile büyükleri arasında konuşma başlarken vakti geldiği için kahvelerini nasıl içtiklerini sorup mutfağa geçtim. Peşimden kızlarda gelirken sabahtan beri kadına öldürecekmiş gibi bakan Emine'ye döndüm ve

"Kadından ne istedin?" Diye sordum. Emine karşıma geçti ve sinirli konuşacakmış gibi durdu fakat gözleri dolunca şaşırdım. Ne oldu şimdi. Emine hafif titreyen sesi ile

"O kadın seni isteyecek sonra siz evleneceksiniz sen gideceksin ben sensiz duramam ki" dedi ve bana sarıldı. Onun böyle demesi beni de üzerken bende ona sıkıca sarıldım ve

"Uzak bir yere gitmeyeceğim ayrıca hala bu evde yaşıyorum. Evlenene kadar çok var" dedim teselli etmeye çalışır gibi. Emine hala sıkı sıkı bana sarılırken

"Ama evlenince gideceksin işte. Evlen ama bu evde kal veya benim yanıma gel olmaz mı?" Diye bir soru yönelttiğinde dolu gözlerim ile gülümseyip

"Olmaz. Hem sen nasıl ablasın öyle kardeşinin mutluluğunu istemiyor musun?" Dediğimde Emine geri çekilip

"Bana abla deme" diye uyardığında gülümsedim ve

"Tamam" dedim. Emine de

"Hem isterim tabii mutlu olmanı ama ayrılacağımızı bilmek üzüyor" dedi. Kocaman gülümsedim ve

"Bir şey olmaz. Her gün görüşürüz merak etme" dedim. Emine gülümseyip

"Söz mü?" Diye sorduğunda düşünüyormuş gibi yaptım. Emine'nin sinir olacağını biliyordum. Tam da beklediğim olup Emine sinirlenmeye başkadığında kıkırdayıp

"Söz veriyorum" dedim. Emine de kocaman gülümsedi ve popoma vurup

"Kahveleri yap ben bir şey hazırlayacağım" dedi. Ne olduğunu merak etsem de sormayıp kahve yapmak için malzemeleri çıkardım.

"İrem fincanları çıkarır mısın?" Dediğim de Emine

"Biri diğerlerinden biraz farklı olsun" dedi. İrem

"Tamam hallederim ben" dediğinde bende kahveleri yapmaya başladım. Önce sade içenlerinkini yapalım.

İrem Ateş olayından sonra fazlasıyla iyiydi. Onu elleri bağlı şekilde yol kenarına bırakıp gitmişler. İlk onu bulmuşlar önceden zaten ama İrem o kısacık yaşadığı andan bile ne kadar etkilendiyse fazla ağlamış. Benden bunu saklamaları sinirimi bozdu ama bir şey demedim. O anları kimse konuşmuyor zaten. İrem için ve benim için. Konuşsalar bile ne kadar etkilenirim bilmiyorum ama eskisi kadar kötü olmam.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin