İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)

💜AŞKMAF/7💜

'' İlk önce sakin ol. Aşağısını Doruk halletmiştir büyük ihtimal. Ve sen cidden dün geceyi hatırlamıyor musun?'' diye ciddiyetle sorduğunda üzgün bir surat ifadesi ile kaşlarımı çattım ve kafamı sağa sola salladım. Rüzgar elleriyle yüzünü sıvazladıktan sonra derin bir nefes alıp verdi ve

'' Nasıl hatırlamazsın Ezgi dün geceyi. Onca şey yaşadık. Boşuna böyle değilim '' dedi kendi üzerini gösterirken. Dediklerini kısa süre sonra idrak ederken gözlerim kocaman oldu. Ne yani biz...şimdi Rüzgar'la şey miydik? Şey işte ondan mı yapmıştık. Ve ben hatırlamıyorum. Ben hiç bir şey hatırlamıyorum ama. Dün geceyi hatırlamak için beynimi zorlarken 

'' Ş-şey biz '' dedim ve kocaman olmuş gözlerle hala ona bakmaya devam ederken omuzlarım düştü. Gözlerimi sımsıkı kapatırken elimi yüzüme koydum ve 

'' Ben dün geceyi hatırlamıyorum ki ama '' dedim. Gözlerim dolmuştu. Cidden ne diyeceğimi, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Sadece ağlamak istiyordum. Ben şimdi bakire değil miydim? Ve biz Rüzgar'la beraber olmuştuk.

Ellerimi yüzüme daha çok bastırırken ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Tamam Rüzgar'la olduysam sorun değildi bu benim için çok daha iyi bir şeydi ama hatırlamak istiyordum. Hadi ben sarhoş oldum hatırlamıyorum Rüzgar'da mı sarhoş oldu?

Adam 5 bardak içti o kadar shot attık tabi sarhoş olur. Böyle çırpınmak istiyordum isyan etmek istiyordum resmen. Hala yerde oturmuş ağlamamak için kendimi kasarken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Gözlerimden yaşlar teker teker akarken yatakta kıpırdanma oldu ama hem utançtan bakamadım hemde ağladığımı görmemesi için. Kolumda hissettiğim elle irkilirken Rüzgar 

'' Hey ağlama. Şaka yaptım sadece yok öyle bir şey '' dedi ve kıkırdadı. Dediği şey ile akan göz yaşlarım vanası kapatılmış su gibi akmayı keserken yüzümde ki ellerimi çekip karşımda ki duvara bakışlarımı sabitledim.

Ellerim titremeye başlarken yumruk yaptım. O az önce bana şaka mı dedi? Şaka dedi dimi o bana? Dedi bana şaka o. Oturduğum yerden ani bir hareketle kalkarken Rüzgar'ı yatağa ittim ve tepesine çıkıp göğsüne yumruk atmaya başladım.

(Bir an Ezgi Rüzgar'ı yatağa itince dedim her halde şakayı gerçek yapacak. Neyse bölmeyeyim)

'' Bunun şakası mı olur Rüzgar. Geri zekalı. Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim. Öldürürüm seni böyle şaka yapılmaz. Aptal '' diye bağırırken Rüzgar kahkaha atarak gülüyordu. Bu benim daha çok sinirimi bozarken son kez göğsüne değil de yüzüne ufak bir yumruk atıp kafamı göğsüne koydum ve

'' Aptalsın Rüzgar. Lütfen böyle bir şaka yapma '' dedim ve ağzımdan yine bir hıçkırık kaçtı. Sinirlerim alt üst olmuştu resmen. Hala ne yapacağımı bilemiyordum ama Rüzgar'a bunu ödetmesini iyi bilirdim. Böyle şeyin şakası mı olur ya!! Rüzgar beni altına alıp dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu ve

'' Sadece biraz ileri gittik o kadar. Hatırlarsın zaten o kadar çok içmedin. Hatırlayınca utanırsan gebertirim seni. İçkili kafayla kendimi tuttuğuma şükür et sen '' dedi ilk kullandığı ses tonunun aksine sonlara doğru uyarır gibi konuşurken. İleri gittik derken ne kadar gittik ki? Ben hala o ileriyi düşünürken hatırlamaya çalıştıkça ağrıyan başıma küfür savurup 

'' Tamam '' diyerek Rüzgar'a cevap verdim. Son kez boynumdan öpüp üzerimden çekilirken gözlerim onun boynuna takıldı. Onun boynu mu kızarmıştı bana mı öyle geliyordu. Daha dikkatli baktığımda cidden kızarmış olduğunu fark edince lütfen dünle ilgili olmasın diye dua ederken Rüzgar nereye baktığımı anlamış olacak ki gülüp

'' Senin işin '' dediğinde gözlerimi utançla kapattım. Ne bok yedim ben dün ya.

'' Bir daha da ağzıma içki sürmeyeceğim. Ne halt yedim ben ya '' diye kendi kendime mırıldanırken Rüzgar yataktan kalkmış gömleğini üzerine giyiyordu.  Gömleğinin düğmelerini iliklerken