💜TELMAF.26.💜

En başından başla
                                    

''Özür dilerim.''

Duraksadım. Kesinlikle aniden beklediğim bir cümle değildi. Öyle sakin ve içten demişti ki, ürpermiştim duyduğumda. Üzerimdeki şaşkınlığı atabildiğimde, mırıltıyla çıkan sesimle sordum.

''Neden?''

Sessiz kaldı, nefeslerini duydum ama bir sıkıntı var gibi hissediyordum. Sesinin yorgun olduğu belliydi, aynı zamanda nefesleri oldukça sık geliyordu.

''Ben... Hata yaptım. Hem kolun için hem de endişelendirdiğim için, özür dilerim.''  

Affediyordum, affedeceğimi zaten biliyordum fakat ona bunu hemen yansıtmak istemedim. Biraz sürünmeliydi.

''Endişelenmek denemez, sadece merak. ''

Bu biraz sallama olmuştu. Kim 40 defa üstüste aradığı birine merak ettim derdi ki? Nasıl bir meraktı bu! Derin bir nefes aldığını duydum.

''Neredesin? ''

Bilmemesine şaşırmıştım. Peşimde onca adam varken her an haberim gidiyor sanıyordum.

''Korumalara söyledim eve bırakıyorlar beni.''

Kağan bıraksın istediği için yine kızacak sandım fakat aksine oldukça ılımlı bir sesle karşıladı beni.

''Kağan bıraksın istiyordum.''

Aklımdaki soruyu sormak istiyordum ama sormayacaktım. Sormak için defalarca aramıştım açmamışlardı telefonu ve şimdi nedense soramıyordum. Aralarında ne geçmişti?

''Ben istemedim.''

Üstelemedi, her zamanki gibi inat etmek yerine söylediklerimi onaylamayı tercih ediyordu. Böyle konularda bana söz hakkı vermiyordu genelde ve bu durum şuan oldukça garipti.

''Tamam bebeğim, ben evindeyim. Korumalara fazla yaklaşma, hepsini henüz tanımıyorsun aksilik çıkmasın. ''

Şimdi As Rüzgar'a dair cümleler kurmaya başlamıştı. Yine birkaç eksik vardı ama idare ederdi.

''Tamam.''

Bir süre nefeslerimizi dinledik ve onun konuşmasını bekledim.

''Çabuk gelsen iyi olur.''

Kırık çıkan sesinin ardından telefon kapandığında şaşkınlıkla telefona baktım. Ne oluyordu? Ne demek istemişti anlamamıştım. İçimdeki sıkıntı yüzünden tekrar aradım fakat açmamıştı telefonu. Hızlanan kalp atışlarıma engel olamayarak arabayı kullanan adama seslendim.

''Acele etmen gerekiyor. ''

Koruma benim telaşımı anlamış olmalı ki, hızını arttırdı. Eve az kalmıştı zaten fakat zaman yavaş geçiyor gibiydi şimdi de.

...

Eve vardığımızda araba durur durmaz hızla  indim ve eve doğru koştum. Evin aralık kapısına ellerimi yaslayıp iterken, hızımı kesmeden içeri girdim. Kapının neden açık kaldığını düşünmektense, üzerindeki kan izinin neden var olduğunu düşünmeliydim sanırım?

"Rüzgar!"

Panikle adını bağırıp, salona ve mutfağa baktım fakat alt katta değildi. Birkaç kez takılmanın ardından sonunda merdivenleri çıkıp üst kata ulaştığımda, doğrudan odama ilerledim. Kapımda da mevcut olan kanı görmek, korkuyla çarpan kalbimi bedenimin her yerinde hissetmeme neden oldu. Anlık bir kulak uğuldaması yaşarken, hızla açtım kapıyı.

Yatağın üzerinde oturan, karnına kıpkırmızı olmuş bir bez bastıran Rüzgar'ı görmek dizlerimin bağını çözecek kadar korkmama neden oldu. Anlık olarak dengemi sağlamak için kapı pervazına tutundum. Titreyen bedenimi fark eden Rüzgar'ın sesini zar zor duymuştum.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin