💜TELMAF.11.💜

En başından başla
                                    

''Amcam'dayım işte, biliyor musun amcam yenge yapmış bana! '' dedim mutlu çıkan sesimle. Sesimin aksine oldukça mutsuzdum.

''Amcan mı emin misin? ''

İnanmamak da o kadar haklıydı ki.

''Evet, bende inanamadım ama gerçek!''

Sesindeki burukluğun üzerine bir de iç çekme sesini duyunca, içim titredi.

''Anne ağlamıyorsun değil mi ? '' dedim. Sanki ben burada gülüyorum. Birazdan burnumdan sümüklerim akacaktı, haberim yoktu.

''Hayır kızım ağlamıyorum. ''

''Ağlama zaten yakışmıyor sana.''

Annemin öksürük sesi geldiğinde kaşlarımı çattım. Öksürük sesleri artarken tam konuşacakken annem

''Kızım daha sonra ararım.'' dedi öksürüklerinin arasından. Ne olduğunu soramadan telefon kapandı. Hasta mı olmuştu yine? Neden söylememişti.

Sesini biraz daha duyabilmek isterdim. Gözlerimde ki yaşlar akarken merdivenden kalktım. Hizmetli olmadığına göre kahvaltıyıda ben hazırlayacaktım.

Mutfağa doğru ilerlerken karşıma Rüzgar çıkınca arkamı dönüp gözlerimi sildim ağladığımı görmemesi için. Kendimden emin olduktan sonra tekrar ona döndüğümde kaşlarını çatmış bana doğru geliyordu. Hareketsizce onu bekledim ve elini yanağıma koymasına izin verdim.

''Neden ağladın?''

''Ağlamadım.''

Dudakları kıvrılırken tek kaşını havalandırdı.

'' Peki doğrusu ne? '' diye sordu. Derin bir nefes aldım ve dudağımı dişledim. Şimdi annemi özlediğim için ağladım dersem çocuk musun derdi. Bilmiyorum belki de demezdi.

''Annemle konuştum sadece... '' dedim ve gözlerimi kaçırdım. Yine dolmuşlardı ama ağlamayacaktım. Rüzgar çenemden tutup gözlerimin içine anlayışla baktı.

'' Özledin mi? '' dediğinde kafamı salladım sadece.

Rüzgar aniden gülüp, elini yüzümden çekti.

''Bende çok özlerdim ama görmeme rağmen bir halta yaramıyor bazen. Hadi kahvaltı hazırlayalım, akşamdan kalma bir sözün var.''

Konuyu birden değiştirmesine güldüm. İlk dediğini biraz mırıldanarak söylemişti sanki. Sanırım onun için ya çok önemli ya da o kadar önemli değil. Kafam yerim de olsa daha iyi anlardım fakat cidden iyi değildim.

Göz devirdikten sonra akşam dediğimi düşündüm. Yemek meselesinden bahsediyordu sanırım. Kafamı sallayıp

'' Hı hı ondan '' dedim ve mutfağa doğru hızlı adımlarla ilerledim. Rüzgar arkamdan

'' Hı hı yı gösteririm ben sana! '' dediğinde omuz silkip yine

'' Hı hı '' dedim ve mutfağa girdim. Biraz eğlenmekten zarar gelmezdi. Hazır kahvaltılıkları çıkarmak için dolaba yönelmişken seslendi.

''Onları ben hallederim.''

'' Hı hı '' dedim ve gülmemek için dudaklarımı kemirmeye başladım. Rüzgar'ı sinirlendirmek sadistlik derecesinde bir hoşnutluk veriyordu bana. Rüzgar kaşlarını çatıp

''Bunu da yazdım Ezgi Hanım bir kenara, hıncını alacağım.''

Havuzda söylediğini andırıyordu bu cümle. Yüzündeki gülüşün pek de masum olduğunu sanmıyordum. Yine de gereksiz bir özgüvenle yaptığıma devam ettim.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin