#işte buldum seni küçük yaramaz

532 53 48
                                    

Sonunda Herobrine, kızını buldu.
Ama macera burada bitniyor. aksine...
Henüz yeni başlıyor.

∞∞∞∞∞∞

Herabrienna'nın gözünden

Kızım mı?

Hıçkırmam kesilmişti... ama olaylar karşısında resmen kaskatı kesilmiştim. Yani... babam, uzun zaman önce öldü ve şimdi biri karşımda durmuş 'kızım' diyor bu... bu baya garip bir duygu.

Derin bir nefes aldım. Ve başımı kaldırdım. bir süre öyle sakinleşmeyi bekledim. En sonunda titrek bir sesle

"Babam olduğunu kanıtlayabilir misin?"

Dedim sorarcasına ona bakarken. Evet inanmak istiyorum cidden, ama gerçekler ortadaydı. Bir an vereceği cevap için kendimi hazırladım. Nefesimi tutup, ona odaklandım.

Başını eğdi, yumuşak bir ses tonuyla.

"sana hâlâ, saklambaç oyununda, seni nasıl bulduğumu söyleme sözüm vardı."

Dedi, Kalbim dahada hızlı atmaya başladı. Aklıma o anı gelince tekrar gözlerim doldu...

Başını kaldırdı ve bana gülümsedi. Öyle içten, öyle sıcak güldü ki bende engel olamayip, tebessümle gülümsedim ona. Ve devam etti...

"Ayak sesi çıkararak gitmiş taklidi yapınca, hemen kanıyor ve perdenin arkasından başını çıkarıyordun..."

Aniden beni havaya kaldırdı. Etrafında bir defa döndürürken, bende kollarımı ve başımı havaya kaldırdım. saçlarımda, sağ tarafa doğru uçuşurken, sesizce kıkırdadım. babamda bana eşlik etti ve en sonunda kucağına aldı.

"İşte buldum seni küçük yaramaz..."

Sonrasında da hep böyle derdi. Ama bu sefer, anlamı farklıydı. Şu an hissettiğim bu mutluluk tarif edilemezdi. Bir rüyanın gerçekleşmesi gibi birşeydi bu... babam. Karşımdaydı! Yaşıyordu!

"Buldum ve bidaha kaybetmemde. ama artık ağlamak yok tamamı?"

Dedi, gözyaşlarımı silerken. Bende başımı 'tamam' anlamında salladım ve gözlerimi kapatıp sımsıkı sarıldım. Yılların özlemini çıkarmak istercesine. Ama ne kadar sarılsamda ona duyduğum özlemin geçeceğini pek sanmıyordum...

oda aynı şekilde karşlık verdi. Bana dokunmasi bile yetiyordu mutluluğum için... hatta sakalının batması bile.

"Babacığım... Canım babam.
Nasılda özlemişim seni..."

Bu sözlerime karşı daha sıkı sarılarak verdi babam bana cevabını.

"Bana tekrar söz ver. Nasıl yaşadığını anlatma sözü."

Dedim mavi blüzünden tutarak, bende sarılmaya devam ederken.

O birşey demeden aniden arkada bir ses duyuldu. Ve bende gözlerimi açıp sesin geldiği yöne baktım.

"İşte orada, yakalayın onu!"

Babamda o an başını çevirip baktı. birkaç tane muhafız hızla bize doğru koşuyordu. Onlar yaklaştıkça bende babama daha sıkı sarıldım. Ama bu sefer korkmuyordum. Ne de olsa Hero'm yanımdaydı...

" herşeyi anlatıcağım kızım. Sana söz veriyorum. Ama şimdi olmaz"

Der demez o da hızla koşmaya başladı. Tam o sırada muhavız, elindeki uzun, siyah asasını savurdu ve mavi bir ışık çıkararak bizi hedef aldı. bende tüm gücümle bağırdım.

"Baba!"

Kucağında, arkasına bakarken geldiğini gördüm ve babamı uyardım. Oda keskin bir şekilde sola dönerek kurtuldu. İyiki ona sıkıca sarılmıştım.

Dahada hızlı koşmaya başlayınca yüzüme gelen saçlarımdan artık birşey göremiyordum.

Bir süre koştuktan sonra Aniden durduk. Saçlarımı düzeltince etrafta kimseyi görmedim. Kurtulduğumuzu düşünerek sevinçle önüme döndüm... ama yanılmıştım. Önümüzde yosunlu tuğlalardan bir duvar duruyordu. Kapana kısılmıştık. Bu yüzden yüzümdeki gülümseme kayboldu.

Babam sesli bir şekilde soluklanırken beni yere indirdi. Ve elinde siyah birşey belirdi. Yere atar atmaz bir Ednerman spawnlandı

"Herayı al ve saraya git. Orada daha güvende"

Bu kelimelerle Enderman'e bakmayı bırakıp babam'a döndüm. Oysa sinirle arkasına bakıyordu

"Ama... se-"

Diz çökerken sözümü kesti. Tekrar bana gülümsedi.

"Bende geleceğim. Ama Enderman aynı anda ikimizi ışınlayamaz."

Tekrar ağlamaklı oldum. Onu yeni bulmuşken tekrar kaybetmekten korkuyordum sadece...

"Unutma... sana bir sözüm var."

Dedi göz kırparak ardından devam etti

"Ve ağlama konusunda ne demiştik?"

Gözyaşlarımı silerken Seslerin yaklaşmaya başladığını duydum... gölgeleri görünüyordu bile. Tekrar ayağa kalktı ve Enderman'e döndü

Herobrine'nın gözünden

"dediğimi duymadınmı?!"

Dedim sorarcasına Enderman'e bakarken. Güçlerimi hala kullanamıyordum ve birtane daha enderman spawnlamama imkan yoktu.

Enderman, başını bir defa salladı. Ardından Hera'ya dokunarak ışınlandığında. Derin bir nefes verdim, rahatlamıştım.

En azından Hera güvende...

Başımı duvara koyarak, gözlerimi kapattım ve soluklandım. Kaçsam kaçacak yerimde yoktu zaten...

Tam o anda muhafızlar geldi. Elimi yumruk yaptım, ayağa kalkıp toparlandım ve sinirle onlara baktım

Gelin bakalım...

Yaklaştıklarında, siyah asalarını bana tuttular. Sanki her an ateş etmeye hazır gibiydiler...

Herobrine'ın Kızı Herabrienna-Minecraft'ın Küçük Efsanesi Where stories live. Discover now