Zehra: Ömer merak ediyorum benim gitmem seni neden bu kadar ilgilendiriyor.. ilk isteğim bu soruyu cevaplaman dediğinden Ömer gözlerini kaçırıp dudaklarını ısırmış ve yutkunmuş bir şekilde Zehraya bakıyordur.
Ömer: Yaa niye olacak hadi gece Asya gelirse.. Ayşe farkederse olmadığını ne cevap vereceğim onlara..
Zehra: Yani böylesine büyük bir tepki göstermen sırf bu yüzden mi? Kolayı var kapıyı kilitleyebilirsin ya da beni sorduklarında bu geceliğine arkadaşında kalacak kız kıza vakit geçirmek istemişler kıramadım diyebilirsin.. demiştir imalı bir şekilde..
Ömer: Peki.. madem ben de seninle geleyim bu arkadaşın kimmiş merak ettim..
Zehra: Olmaz.. diye büyük bir tepki göstermiştir.
Ömer: Neden olmazmış..
Zehra: Yani şey.. sonra tanışırsın yeni geldi zaten.. neyse ben mutfakta olacağım.. diyip çıkmıştır. Arkasından bakakalan Ömer..
Ömer: Kim bu arkadaş.. niye tanışmamızı istemiyor..
...
Ömer elindeki dosyanın kapağını bir anda kapatıp ayağa kalkmıştır.
Ömer: Nerde bu.. habersiz gitmiş olmasın.. diyip salona gitmiştir.
Ömer salona girdiğinde Ayşe ve Nihat oturup sohbet ediyordur.
Ayşe: Abi..birine mi baktın..
Ömer: Zehraya bakmıştım da..
Ayşe: Gel otursana şuan yanına gidemezsin izin yok..
Ömer: Nedenmiş o.. dediğinde Alev kapıdan girmiştir.
Nihat: Neden olacak Ömer, karın sana mutfakta süpriz hazırlıyor.. dediğinde Ömer kaşlarını kaldırmıştır.
Alev: Zehra mutfakta yemek mi yapıyor yani..
Ayşe: Evet.. ne kadar romantik dimi Nihat.. dediğinde Nihat gülümsemiştir.
Alev: Ay ne romantik sormayın..
Ömer: Neyse ben bir Zehraya bakıyım..
Ayşe: Abi.. gitme sürpriz dedik.. diyip gülümsemiştir. Tam o anda mutfaktan gelen Zehra gülümseyerek oturmuştur.
Zehra: Neden bahsediyordunuz..
Alev: Ömere yaptığın o büyük sürpriz yemekten.. kırk yıl düşünsem aklıma gelmez ne kadar orijinasin Zehra..
Zehra: Evlendiğinde sende anlarsın Alevciğim biri için yemek yapmanın ve onun tatmasının duygusunu.. dediğinde Alev
Alev: Neyse.. işim vardı benim.. diyip kalkıp sinirle gitmiştir.
Ömer: Eee ne yaptın.. hemen yemek istiyorum..
Zehra: Bir saate sofra hazır olduğunda göreceksin diyip gülmüştür.
Ayşe: Zehracığım olmaz öyle şey.. Bugün odanızda yiyin öğle yemeğini.. o kadar hazırladın ve abi o yemeği yemezsen kimse sana yardım edemez.. diyip gülümsemiştir.
Nihat: Yaa keşke bizimle yeseydiniz Ömerin surat ifadesini görmek istiyorum.. diyip gülmüştür.
Ömer: Ne yaptın gerçekten görmek istiyorum.. diyip mutfağa doğru yürümeye başlamıştır peşinden de Zehra koşarak onu durdurmaya çalışıyordur.
Ömer mutfağa geldiğinde tencerenin kapağını tutar tutmaz Zehrada elini tutup açmasını engelliyordur. Ömer elinin üzerindeki ele bakıp arkasını dönmüştür.
Zehra: Bugün ne dersem yapacaktın unuttun mu.. açma..
Ömer: Bundan korkuyorum ya söyle ne yaptın.. yedikten sonra hayatta kalacak mıyım..
Zehra: Birazdan görürsün üstelik sağlıklı bir yemek..ve ben bu yemeği yemeni istiyorum... bir de..
Ömer: devamı var yani isteklerinin.. diyip gülümsemiştir.
Zehra: Tabiki.. diyip başını sallamıştur.
Zehra: Yemekler benden tatlılar senden.
Ömer: Nasıl yani tatlı mı yapacağım ben Ömer Kervancıoğlu..
Zehra: Niye Ömer ismindekilerın tatlı yapması yasaktır diye bir kanun mu var.. hem iddia bu zorundasın rica değil yani.. dediğinde Ömer derin bir nefes alıp..
Ömer: Tamam.. ama bir gün bunları ödeteceğim sana..
Zehra: Bence beni sinirlendirme çünkü gün daha bitmedi Ömer..
Ömer: tamam.. bugünkü menüde tatlı olarak ne istersiniz hanımefendi...
Zehra: Baklava.. diyip gülümsemiştir. Ömerin gözleri fal taşı gibi açılmış..
Ömer: ne yani şaka mı bu.. oturup baklava mı açacağım ben..
Zehra: Tamam tamam.. yapamazsın biliyorum zaten.. iyi sen seç o zaman hangi tatlıyı yapacağını..
Ömer: Hmm..tamam o zaman... (bana tatlı yap dediğin için pişman olacaksın)
Zehra: Ne tamam.. hangi tatlıyı yapacaksın..
Ömer: Sürpriz.. şimdi içeri geç.. ben de yapıyım..
Zehra: Ama.. ben..
Ömer: Eğer içeri geçmezsen yapmam..
Zehra: peki.. o zaman.. diyip yavaş yavaş mutfağı terk etmiştir. Arkasından hınzırca gülümseyen Ömer..
...
Zehra salonda Ayşe ve Cevriye halayla oturuyordur.
Ayşe: Abim tatlı yapıyor ha.. inanması güç gerçekten..
Cevriye: Kızım yemeği göstermedin dimi..
Zehra: Yok Hediye ablaya tembihledim bakmasına izin vermeyecek.. acaba hangi tatlıyı yapıyor..
Ayşe: Bence çok özel bir şey bu kadar çıkardığına göre seni..
Cevriye: Küçük bir intikamda alabilir bence diyip gülümsemiştir.
Zehra: yani ne yapabilir ki tarlı bu tatlının kötüsü olmaz ki.. dediğinde Ömer mutfaktan gelmiştir.
Ömer: Eee tatlımız hazır ne zaman yemek yiyoruz.. bence hep birlikte yemeliyiz.. akşam baş başa oluruz ne derdin canım..
Zehra: Olur..
Ayşe: Ben hediye ablaya haber veriyim o zaman bugğn çok eğleneceğiz.. diyip gülümsemiştir.
...
Yemeğe oturduklarında Ömer ve Zehra birbirine hınzırca gülümsüyordur.
Nazan: Servise başlıyorum.. diyip ilk önce Ömer tabağını alıp bezelyeli patates koymuştur. Yemeği gördüğünde Ömer, Zehraya ters ters bakmıştır. Zehra gülümseyip..
Zehra: Afiyet olsun..
Ömer: Sadece bunu mu yaptın başka yemek yok mu.. ambulansı hazır bekletmeme gerek var mı ? :)
Zehra: Olmaz mı kereviz yaptım birde gerçekten çok sağlıklı sürekli et et nereye kadar dimi.. hem yemekler için değil de tatlı için çağırabilirsin diyip gülümsemiştir.
Alev: Zehracığım en sevmediği yemekleri yaptığına göre ne kadar çok seviyorsun Ömeri..
Ayşe: Alevciğim.. ben Asyaya çok sevdiği halde sürekli abur cubur yerine sebze yemekleri yediriyorum bu kızımı sevmediğim anlamına mı geliyor çok sevdiğim anlamına mı..
Alev: İyi de Ömer çocuk mu..
Ömer: Alev bunları yemenin benim için bir sakıncası yok sana neden dert oldu anlamadım..
Alev: Neyse benim iştahım kaçtı.. diyip masadan kalkar.
Ömer yavaş yavaş bütün koyulan şeyleri bitirir. Daha sonra gülümseyerek
Ömer: Çok güzeldi ellerine sağlık..
Zehra: Afiyet olsun..
Ömer: Nazan tatlı servisine geçer misin..
Nazan: Hemen Ömer Bey..
Ömer: Tatlıyı çok beğeneceksiniz özellikle sen canım bayılacaksın.. diyip Zehraya bakmıştır.
Zehra: hmm görelim bakalım (kesin bişeyler planlamış.. tatlılar gelmeden kalksam mı acaba.. şu bakışlara bak..)
Ömer: Göreceğiz göreceğiz.. (demek kereviz ve bezelye ha.. görürsün sen kısasa kısas..)
Zehra: Şey ben aslında çok yedim tatlıyı sonra yesem diyip masadan kalkmak için yeltendiğinde Ömer elinden tutarak oturtmuştur. (Sanırım kaçış yok)
Ömer: Senin için yaptım nereye gidiyorsun öyle.. (daha ben eğlenmedim karıcığım.. )
Nazan, tatlıları dağıttığında Zehra gözlerini kocaman açmış Ömere bakıyordur. Ömer muzipçe gülümseyip..
Ömer: Gerçekten çok özendim afiyet olsun..
Zehra: Sen..
Ayşe: Zehracığım iyi misin.. rengin bembeyaz oldu..
Zehra: İyiyim.. ama sen nerden biliyorsun.. dediğinde Ömer kulağına eğilip
Ömer: Bana gönderdiğin listeyi hatırladın mı sevdiğin ve sevmediklerinin listesi.. aklımda kalmış ( tamam ezberlemiş olabilirim ama sen böyle bilsen daha iyi olur. ) dediğinde Zehra hala ters ters bakıyordur.
Cevriye: Zehra yesene kızım kocan senin için yapmış bu kabak tatlısını.. dediğinde Zehra, Ömerin kulağına eğilip..
Zehra: Bunu yiyemem ben.. en nefret ettiğim şey.. iddiaya göre istediğimi yapmak zorundasın..
Ömer: Üzgünüm bu iddianın dışında ben isteğini yerine getirdim.. benden ne isteyeceksin hem bu kabakla senin aranda.. diye fısıldayıp gülümsemiştir.
Zehra çaresiz bir şekilde nefesini tutup eline çatalı almıştır. Küçük bir parça çatala batırmış yavaş yavaş ağzına götürüyordur.
Zehra: (bunu yedikten sonra inşallah çıkarmam Allahım yardım et..) dediğinde gözlerini kapatmıştır. Bir anda bir el çatal tutan elini tutmuştur. Gözünü açtığında elini tutan Ömer gülümseyerek..
Ömer: Bunu ben yaptığım için bana yedirmelisin.. diyip çatalı ağzına götürüp yemiştir. Zehra şaşkınlıkla ona bakıyordur.
Ayşe: Ahh abi ya.. anladım Zehracığım sen kabak sevmiyorsun ve abim gıcıklığına bunu yaptı dimi.. sonrada karısına kıyamadı.. inanın bir sanat eseri gibisiniz size baktıkça mutlu oluyorum.. diyip tatlısından bir çatal alıp gülümsemiştir.
...
Odaya geldiklerinde Zehra biraz önce olanlara hala inanamıyordur.
Zehra: Biraz önce yaptığın için teşekkür ederim..
Ömer: Niye teşekkür ediyorsun ki yaptığım tatlıyı yemedin bile..
Zehra: Tatlıyı yememe izin vermediğin için.. çünkü gerçekten kaldıramazdım onu yemeyi.. kusura bakma zahmet verdim sana da..
Ömer: Önemli değil hem bütün herkes çok sevdi..
Zehra: Sen sevmediğin halde yedin benim yaptıklarımı..niye durdurdun ki beni hem..
Ömer: Yedim çünkü kaybetmiştim ididayı.. hem demedin mi bugün ne istersem yapacaksın diye.. yemek istemediğini biliyordum.. ve gözlerin kurtar beni der gibi bakıyordu..iddia için yani..
Zehra: o zaman ben de kurtarılma hediyesi olarak son bir şey isteyip bu iddia olayını kapatacağım..
Ömer: Neymiş..
Zehra: Benim gerçekten çıkmam gerekiyor.. lütfen karışma bana yarın sabah kahvaltıdan önce geleceğim..
Ömer: En azından nereye gittiğini söyle.. yani başına bişey gelirse ulaşamazsam bilgim olsun o yüzden..
Zehra: Hastaneye..
Sizce Zehra gerçekleri anlatacak mı?
Ömer bütün gece Zehrasız ne yapacak?
Mert, hasta bilgilerinde Zehranın soyadını görünce ne yapacak ?
Yorumlarınızı bekliyorum :)