77. Bölüm

1.5K 180 108
                                    

ZEHRA'DAN..

Leyla'nın düğünü o kadar güzel ki.. Bembeyaz gelinliği içinde tıpkı bir prensese benziyor.  Demirle birlikte göz göze dans ediyorlar. Her şey o kadar mükemmel ki.. Etraftaki bembeyaz tüller, rengarenk çiçekler.. Ömerin nerde olduğunu merak edip yürümeye başlıyorum.. Karşıma 5 yaşlarında beyaz tenli kumral bir erkek çocuğu çıkıyor. Üzerimdeki yemşil elbiseye bakıp gülümsüyor. Ona doğru bir kaç adım adıp gülümseyerek bakıyorum.

Zehra: Ufaklık senin adın ne?  Dediğimde arkasını dönüp koşmaya başladı. Bende arkasından koşmaya başladığımda kendimi orman yolunda buldum. Çocuğu gözden kaybetmiştim. Yürümeye devam ediyordum. Aklımda hala Ömer vardı ama aklıma bir türlü ona seslenmek gelmiyordu. Yolun sol tarafına dizilmiş yanan devasa mor renkli mumlar dikkatimi çekti. Belirli aralıklarla dizilmişti. Bir tanesinin yanına gidip söndürmek istedim ama mumun boyuyla benim boyum nerdeyse aynıydı. Ağaçların arasından aniden çıkan siyahlar içindeki adamın bana doğru gelmeye başladığını görünce geri çekildim. O kadar korkuyordum ki.. Bana doğru gelen her adımında kalbim sıkışıyordu. Bir anda elimi tutan bir el hissettim. Ürpertiyle arkamı döndüğümde beyazlar içindeki Ömeri gördüm. Gülümseyerek bana bakıyordu.

Zehra: Ömer ben çok korkuyorum...
Ömer: Sakın korkma Zehra.. O üstüne gelen senin korkuların...
Zehra: Ne.. Korkularım mı?
Ömer: Evet.. eğer ondan kaçmaya devam edersen peşini bırakmayacak..
Zehra: Peki ne yapmak gerekiyor.. Üzerime gelmeye devam ediyor... dediğimde gülümseyip elimi öptü..
Ömer: Korkularını yenmek için kendinle savaşmalısın Zehra...
Zehra: Bana yardım etmeyecek misin?
Ömer: İhtiyacın olan güç kalbinde.. Ben ordayım Zehra... diyip bir anda kaybolduğunda siyahlar içindeki adamla başbaşa kaldım. Ama ona baktığımda bu sefer benim kopyamdı ama o siyahlar içindeydi...

Ömerin söylediklerini düşündüm gözlerimi kapatıp ve korkularımın üzerine yürümek için bir adım attım. Her adımda daha da artıyordu korkum ama pes etmedim. Yanına gittiğimde onu mumlara doğru itmeye başladım ama bana karşı koyuyordu.

Korkularım: Ben olmadan savunmasız olacaksın emin misin benden kurtulmak istediğine..
Zehra: Senin yüzünden bu kadar güçsüzüm ben.. diyip sert bir şekilde mumlara doğru ittiğimde gözlerim açıldı.

Odadan alarm sesi geliyordu. Ömerin göğsünde uyuyordum. Dün geceki konuşmamızdan sonra o şekilde uyuyakalmıştık ikimizde..  Onun kollarında o kadar güvenli ve huzurluydum ki.. Gördüğüm o rüyaya şaşırmamıştım bile.. Aylardır rüyalarımda gördüğüm o siyahlar içindeki adam benim korkularım mıydı yani? Onu kimi zaman Ömerin şeklinde bile görmüştüm... Ben Ömerden bile korkmuştum.. Ona aşık olmaktan, bağlanmaktan ama şimdi o korkularım benim mucizem olmuştu... Daha fazla düşünmeyi bırakıp çalan alarmı susturmak için yavaşça kalmayı denedim ama Ömer daha sıkı sardı beni.

Zehra: Kalkmam lazım Ömer.. dedim fısıltıyla.. Çünkü alarm sesine uyanmaması imkansızdı..
Ömer: Olmaz, uyu hadi... diyip saçlarımdan öptü.. bu sefer kolunu nazikçe kaldırıp kalktım.
Zehra: Leyla beni bekliyor, çıkmam lazım.. diyip yanağından öptüm.

Kanepeden kalkmaya yeltendiğimde kolumdan tutup beni kendine çekti. Bu sefer gözlerini açmıştı.

Ömer: Seni kaç saat göremeyeceğim...
Zehra: Ne..
Ömer: Seni göremeyeceğim her saat için bir istediğimi yerine getirmek zorundasın..
Zehra: Bak sen.. Tabiki öyle bir şey yapmayacağım..
Ömer: Yapacaksın..
Zehra: Yapmayacağım..
Ömer: İnatçı keçi.. diyip burnumdan öptü..
Zehra: İnatçı keçi ha.. Bunun hesabını sorardım senden ama dua et çıkmam lazım..  diyip kalktım.

...

Babam tekrar itfaiyeci olarak çalışmaya devam edecekti. Dün arkadaşı onu unutamadıklarını, en azından yeni gelenlere eğitim vermesi için dönmeye ikna etmişti. Ömerle buna karşı çıksak da gözlerindeki ışıltıyı gördüğümüzde çaresizce kabul etmek zorunda kalmıştk. En azından sadece eğitim vereceği için içim rahattı. Sabah erkenden görüşmeye gitti.

ÇÖL ÇİÇEĞİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin