32. Bölüm.."ZEHRA ÇOK HASTA.."

1.4K 112 73
                                    

Zehra, elinde tuttuğu kolyeyi çekmeye koyup gözyaşlarını sildi..
Zehra: Benim hala ne işim var burda ya...hayır hayır Ayşeye yapamam bunu sadece doğuma kadar sabret Zehra.. Benim yüzümden ona bişey olursa işte o zaman yaşayamam.. diyip derin bir nefes aldı.

Banyoya gidip yüzünü yıkadıktan sonra aynadaki görüntüsüne baktı. Son derece yorgun ve bitkin görünüyordu. Dün gece Ömer gittikten sonra merdivene yığılıp kalmıştı. Bilinci yarı açık bir şekilde Alevin yüzünü görmüştü hafif aralık gözleriyle... Zehra bunu hatırlayıp..

Zehra: Dün Alev getirdi beni buraya.. ama bunu niye yaptı ki.. çok kötü görünüyorum dışarı böyle çıkamam.. diyip hafif bir makyaj yaptı.

Kapıdan çıkmak üzereyken Mertin aradığını görüp hemen açtı..

Zehra: Efendim Mert..
Mert: Zehra iyi misin sesin çok kötü geliyor..
Zehra: İyiyim.. derken sesi çatlamıştı.. Boğazını temizledikten sonra, neden aradın..
Mert: Şirketin önündeyim de işin yoksa öğle yemeği yiyelim seninle konuşmak istediklerim var..
Zehra: Mert aslında ben bugün şirkette değilim.. sonra konuşsak önemli değilse..
Mert: (bütün gece ağlamış, şirkete gitmemiş ve keyifsiz.. kesin kavga ettiler dün..) Zehra o adam seni üzüyor mu.. niye hala anlatmıyorsun ya sana yazık..
Zehra: Hayır ne alaka.. iyiyim ben..
Mert: Bari bana yalan söyleme, seni çok iyi tanıyorum bariz tartışmışsınız işte..
Zehra: Mert, benim kapatmam lazım, başka zaman görüşürüz olur mu..
Mert: öyle olsun bakalım.. görüşürüz..

...

Ömer: Bütün onlanlar bu işte Demir.. söyle yerimde olsan ne yapardın..
Demir: Zehra sana tek bir cümle kurmadığı halde onu itham etmişsin ve o da susmuş benim anladığım.. Kendi doğrularınla bakma olaylara belki farklı bir durum vardır. 5 yıllık diyorsun Zehra onunla sevgili olsa şimdiye kadar çoktan evlenirlerdi..
Ömer: Nerden biliyorsun yıllardır birlikte olmadıklarını.. ya saklıyorlarsa..
Demir: Öyle bile olsa seni neden bu kadar ilgilendiriyor Ömer.. başta demedin mi Ayşe için sadece diye.. ne değişti.. dediğinde Ömer gözlerini kaçırdı.
Ömer: Ilgilendirmiyor zaten.. sadece yalan söylediği için kızıyorum ben..
Demir: Bence sen önce kendine söylediğin yalanlar için kendinden özür dile de başkalarının ki sonraki iş.. neyse toplantım var çıkıyorum ben..

Demirin gitmesinin ardından önce yüzünü elleri arasına aldı. Bir iki saniye sonra eline geçen ilk şeyi bağırarak fırlattı..

...

Salonda herkes kahvelerini yudumluyordur.

Ayşe: Canım sen neden bugün işe gitmedin..
Zehra: Uyuyakalmışım canım, abin de uyandırmamış..
Ayşe: Abiciğim ya demek kıyamamış karısına..
Alev: Zehra iyi misin, dün gece zor taşıdım seni eve.. diyip içeri giren Alev baktı herkes..
Zehra: İyiyim.. tansiyonum düşmüştü sadece..
Ayşe: Zehra.. abim nerdeydi peki sen o haldeyken.. diyip koluna dokundu.
Alev: Arabaya binip gitmişti.. artık ne kadar önemsediği belli seni..
Zehra: Acil işi çıkınca.. o görmedi zaten kötü olduğumu görse gitmezdi..

...

Ömer, boş gözlerle dosyaya bakarken kapı tıkladı, asistanı içeri girdi..

" Ömer Bey, bir beyefendi sizi görmek istiyor.."
"Sana rahatsız edilmek istemediğimi söylemedim mi.. "
"Ama çok ısrar etti..önemliymiş.." dediğinde Ömer sinirli bir şekilde baktı ve asistan dışarı çıktı. Bir dakika sonra Mert kararlı bir ifadeyle odaya girdi kapıyı sonuna kadar açarak.. Ömer dosyadan başını kaldırmadan
Ömer: Daha kaç defa söyleyeceğim rahatsız edilmek istemiyorum diye.. diyip başını kaldırdığında Mert şaşkınlık dolu bir bakış atar..
Mert: Konuşabilir miyiz.. dediğinde asistan peşinden gelip " efendim..durduramadım.. " dediğinde ona eliyle git işareti yapar.
Ömer: Sen.. ne işin var burda.. Zehra mı gönderdi..
Mert: Hayır.. bizzat kendi istediğimle kendi kararımla ve kararlılıkla seninle çok önemli bir şey konuşmaya geldim..
Ömer: Benim seninle konuşacak hiç bir şeyim yok.. nezaketle diyorken çık lütfen.. diyip ayağa kalkarak eliyle kapıyı işaret etmiştir.
Mert: Benim var.. bunu yapmak zorundayım.. çünkü ben söylemesem Zehra asla söyleyemez.. dediğinde Ömer öfkelenerek..
Ömer: Ne söyleyeceğini biliyorum ama duymak istemiyorum.. yeterince biliyorum zaten bu iğrenç şeyi..
Mert: Ne.. yeter ya bir sus.. ağzın var diye her şeyi söyleyemezsin öylece.. sus ve beni dinle.. dediğinde Ömer paltosunu eline almış..
Ömer: Benim şirletimde bana ahkam kesemezsin seni zibidi.. yarım saate gitmiş ol yoksa geldiğimde bu kadar kibar olmayacağım.. dediğinde tam kapıdan çıkmak üzereyken..
Mert: ZEHRA ÇOK HASTA...dedi başını öne eğmiş elleriyle oynarken..

ÇÖL ÇİÇEĞİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin