28. Bölüm..SALİM AMCA..

1.1K 107 47
                                    


Zehra: Noldu.. Ayşeye mi bişey oldu.. o iyi mi..
Ömer: Yok.. benim için değerli biri.. kusura bakma gitmek zorundayım.. Esat seni eve bırakır..
Zehra: Hayır bende geleceğim seni yalnız bırakamam.. diyip peşinden gitmiştir. Zehranın bebekliğinden kalan kolye masanın üstünde kalmıştır...

...

Ömer arabayı son derece hızlı bir şekilde ve telaşla kullanıyordur. Zehra, Ömere bakıp..

Zehra: Sen hiç iyi görünmüyorsun istersen ben kullanayım..
Ömer: Gerek yok.. demiştir Zehraya hiç bakmadan..
Zehra: (Ayşe iyi... evdekilerden biri olsa da söylerdi.. Demir olsa Leyla çoktan beni aramıştı.. iyi de kim için bu kadar telaş yapıyor.. Yoksa bir kız.. sevgilisi mi acaba.. )
Ömer: Ne.. niye bana öyle bakıyorsun.. sözleri Zehrayı düşüncelerinden sıyırmıştır. Zehra hemen başını çevirip..
Zehra: Hiç.. yok bişey.. dediğinde Ömer çalan telefona sarılmıştır.
Ömer: Nasıl oldu iyi mi.. çok şükür.. yoldayım ben de geliyorum Demir.. diyip telefonu kapatmıştır.
Zehra: Demirde mi hastanede..
Ömer: Evet..
Zehra: hmmm.. kim bu kız..
Ömer: Kız.. diye tekrar edip gözlerini kısmıştır Ömer.. daha sonra hafiften gülümseyip Zehraya bakmıştır.
Zehra: Benim için değerli demedin mi.. Ailen değilse, Demirde iyiyse demekki sevgilin..
Ömer: Bir ara hatırlat da bu güzel tahmininden dolayı tebrik ediyim seni diyip arabayı parkedip hızlıca hastaneye koşmuştur.. Zehra da peşinden..

...

Garsonlardan biri masayı temizlerken çiçeğin köşesindeki hafif bir parıltı dikkatini çeker. Garson ne olduğuna bakmak için hemen atılır ve kolyeyi eline alır. " Vayy.. çok güzelmiş.. bu satsam karıma o istediği tek taşı alabilirim." Diyip gülümseyerek zincirinden tutup incelemeye başlar. Tam o anda başka bir garson gelerek.. " Elindeki kolyede ne öyle Cevat.." diye sorar. " Hiç.. bana ait.. Nermin... " diye cevap verir. " Neden yalan söylüyorsun.. bu kolye biraz önceki hanımın boynundaydı.." dediğinde öteki sinirlenerek.. " Sana benim diyorsam benimdir dedim.. öyle olsa bile ben buldum atmış işte.." dediğinde Nermin " bunu bilemezsin.. Onu hemen veriyorsun.. ya düşürdüyse geri almak için gelirse ne diyeceksin.. " " görmedik.. bilmiyoruz deriz.. sen çeneni kapatırsan sorun olmaz.." diyip kolyeyi cebine atmak üzereyken.. Nermin atılarak almaya çalışıyordur. Tam o anda restorantın müdürü gelerek.. " Şu şamatayı kesin.. noluyor burda.." dediğinde ikiside patronun karşısında başını öne eğmiştir. " yok bir şey efendim.." demiştir Cevat..Nermin hiddetle.. " Efendim.. biraz önceki müşteri kolyesini unutmuş.. Cevat da alıp cebine atmak istedi.. Ben de bunu engelliyordum.. " dediğinde Cevat bağırarak " yalan söylüyorsun unumamış atmıştı.. " dediğinde patron bağırarak " Kolyeyi ver bana Cevat.. eğer tek bir kelime çıkarsa ağzından kovarım seni.. " dediğinde Cevat cebinden çıkardığı kolyeyi sessizce vermiştir. Patron alıp incelediğinde.. " Nermin.. eğer bu kolyeyi soran olursa odama yönlendirirsin olur mu..ve bir daha böyle bir şeyle karşılaşırsam affetmem kimseyi.." diyip odasının yolunu tutmuştur.

...

Salim yoğun bakımdan çıkarılıp Normal odaya alınmıştır. Ömer hızla içeri girmiş ve peşinden de Zehra girmiştir.

Ömer: Salim baba iyi misin.. noldu sana böyle.. çok korkuttun beni..demiştir telaşla..
Salim: İyiyim oğlum.. ufak bir kaza işte..
Demir: Merak etme Ömer, doktor kolunun bir kaç gün askıda kalmasın söyledi.. Başındaki yara da çok derin değil..
Ömer: İyi de nasıl oldu bu..
Salim: Benim sakarlığım işte.. tekerlekli sandalyeyi sürerken merdivenleri görmemişim..
Ömer: Ali nerdeydi peki.. niye seni yalnız bıraktı... demiştir sinirle..
Demir: Ömer sakin ol.. Acil bir işi çıkmış da çok üzgün.. ağlamaktan helak oldu saatlerdir evine yolladım.. dediğinde kapının önünde dikilmiş onları izleyen Zehrayı farketmiştir Demir..

ÇÖL ÇİÇEĞİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin