73. Bölüm

1.6K 155 141
                                    

askseverbetul e ithaf edilmiştir :)

ZEHRA'DAN...

Balkonda oturmuş elimdeki kitaptan rastgele cümleler okuyorum. Yaklaşık bir saatir hafif bir şekilde ağrıyan kalbim, şimdi daha da şiddetlendi. Kitabı masanın üzerine koyup ay ışığına gözlerimi dikip derin bir nefes aldım. Ayın şekli yarımdı.. Bu gece yıldızlar da ayrı bir güzel parlıyordu ama kalbimin ağrısı, keyfini çıkarmamı engelliyordu.

İçeri gidip ilacımı içtim ve balkona tekrardan gelip kitabımı elime aldım ama bir türlü konsantre olamadım. Aklımda Ömerin bugün anlattıkları vardı. Alev nasıl bu kadar kötü olabiliyordu? Ne için olacak Ömeri sevdiği için.. Beni onun yanında gördüğünde canı yanıyordur.. Ama sevdiği insana zarar vermek sevgi değildir ki...

Sevmek yanında olmasan bile varlığıyla mutlu olmak, kendinden önce onun iyiliğini düşünmek, Canı yandığında ondan çok senin canın yanmasıdır.. Karşılık beklemeden verdiğin emeklerdir..

Ah Ömer... Yine geldin dimi düşüncelerimin tam ortasında saltanatını kurdun ve şimdi sana gittikçe bağlanan bu hasta kalpten haberin yok.

Şuan bu kalp bir aptal gibi sevilmeyi beklerken aynı zamanda utanıp kaçacak yer arıyor senden.. Çünkü sen kapalı bir kutu misali içinde ne olduğunu anlayamıyorum. Bazen diyorum ki beni seviyor ama bazende o kadar ilgisiz oluyorsun ki kendimi yanında bir fazlalık gibi hissediyorum.

Her türlü yanında kalamam ki sevsen sana acı vermeye hakkım yok, sevmesen zaten yanında durmaya yüzüm yok...

Ömer: Neden kalbini tutuyorsun.. Ağrıyor mu yoksa?

Sesini duymak özlediğimi hissetirmişti.. Ben ne ara bir saat bile görmediğimde özleyecek kadar alıştım sana..

Zehra: Evet ama geçti şimdi.. Sen nerdeydin? Yani gelmeyince yemeğe merak ettim.
Ömer: Hiç, dışarda küçük bir işim vardı..
Zehra: Anladım..

Alevle mi buluştu acaba?

Ömer: Bacakların nasıl, ben yokken zorlandın mı?
Zehra: Tutunmadan yürüyecek kadar hem de..
Ömer: Bak dedim sana yürüyüş iyi gelecek diye.. diyip gülümsedi..
Zehra: Tabi egzersiz ve masajların da hakkını yememek lazım.. Teşekkür ederim.. dedim.. Yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu.
Ömer: Kitap mı okuyordun? Dedi. Bu adam övülmeye hiç gelmiyor gerçekten..
Zehra: Okuyacaktım ama ay ışığı ve yıldızları görünce onları izlemek daha cazip geldi.. diyip gökyüzüne baktım.
Ömer: Yıldızları izlemeyi çok seviyorsun..
Zehra: Kim sevmez ki?
Ömer: Bilmem ben çok sevmem, kendi ışıkları bile yok.. Sadece ışığı yansıtıyorlar basit gök cisimleri güneş her zaman favorim olmuştur.... dedi. Konuşurken bana baktığının farkındaydım ama başımı gökyüzünden kaldırmadım.
Zehra: Unuttuğun bir şey var güneş dünyaya en yakın yıldızdır.
Ömer: Demekki en büyük yıldız yani favorim diğer yıldızların kaynağıymış.. Sadece güneşi sevsen diğer yıldızları da sevmiş olursun diyip gülümsedi..
Zehra: Biliyor musun evrende 200 milyar yıldız olduğu tahmin ediliyor ve sen 100 milyar galaksi içerisindeki bir galaksinin içinde ve onlarca gezegenin içinden sadece birindesin ve gözünün görebildiğini en büyük sanıyorsun.. Güneşten tam 2100 kat büyük ve yüzey sıcaklığı 300 kez daha sıcak olan bir yıldız var mesela.. Ama bize o kadar uzak ki en büyük olarak güneşi görüyorsun ve yanılıyorsun.. Hatta güneşten daha küçük olduğu halde ağırlık ve parlaklık olarak yüzlerce kat büyük yıldızlarda var..
Ömer: Sen.. Nasıl biliyorsun bunları?
Zehra: Bazen meraklı bir kişilik olup araştırma yapıyorum..
Ömer: Şaşırttın beni.. diyip gülümsedi..
Zehra: Öyle işte.. Şimdi karar ver gözünün görebildiği güneşi mi sevmek istersin yoksa sonunu bile bilmediğin sırlarla ve ihtişamlarla dolu yıldızları mı? Ve bunlar sadece keşfedilebilen yıldızlar..
Ömer: Peki sen en çok hangi yıldızı seviyorsun.. 200 milyar yıldız içerisinde hangisi.. dedi. Başımı gökyüzünden kaldırıp gözlerinin içine baktım. Yine o anlamdıramadığım bakışlar vardı yüzünde..
Zehra: Bilmem.. Ben hep onları izlemeyi sevdim. Bir şeyi ya da birini sevmek ve sevilmek ağır yüktür o nedenle o yıldızları yaratanı sevmek daha makul bence..Hem böylece tek bir kaynağı sevip onun nurlandırdığı her şeyi sevmiş olurum diyip gülümsedim..

ÇÖL ÇİÇEĞİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin