ÇÖL ÇİÇEĞİ

21. Bölüm..İDDİA..

Ömer: Peki ısrar etmeyeceğim.. diyip arabayı çevirmiştir.
Zehra: Peki şimdi nereye gidiyoruz..
Ömer: Tekneyle açılalım ne dersin.. hem balıkda tutarız belki..
Zehra: Olur..

...

Tekneye geldiklerinde akşam olmak üzereydi. Gökyüzünde güneşin sıcaklığının son kırıntıları ve hafiften bir rüzgar vardı. Zehra kabanına daha sıkı sarıldı. Ömer, tekneyi kullanıyor Zehrada onu izliyordu. Zehra oturduğu yerden kalkıp Ömerin yanına geldi..

Zehra: Fazla mı açıldık sanki akşam olmak üzere..
Ömer: Gece burda kalmamız senin için sorun olur mu?
Zehra: Aslında bir kaç saate eve gitsek daha iyi olur..
Ömer: Peki.. diyip gözlerini Zehranın üzerinden ayırmıştır. Zehra Ömerin bozulduğunu anlayıp..
Zehra: Eee hani balık tutacaktık olta falan yok mu..
Ömer: var ama..
Zehra: Ne.. Yoksa balık tutmayı bilmiyor musun? Diyip gülümsemiştir.
Ömer: Ne alakası var.. Sadece acıktım biraz..Hemen olmaz balıkda..dediğinde Zehra çantasından büskivi çıkarıp Ömere uzatmıştır. Ömer alıp yemeye başladığında Ömer, Zehranın saklamaya çalıştığı gülümsemesini farketmiştir.
Ömer: Niye gülüyorsun..
Zehra: Yok bişey..
Ömer: Söylemezsen yemem bak.. hadi..
Zehra: Ya aklıma bir reklam geldi de şuan o durumdayız aynen..Hani adam balıkçıya gidiyor ya sonra balıkçı hemen hazır olur diyor fakat daha balığı tutmamış, temizlememiş, pişirmemiş..sonra adam çantasından büskivi çıkarıp yemeye başlıyor.. niyeyse aklıma o geldi.. diyip gülümsemiştir. Ömerde gülümseyerek dinlemiştir.
Ömer: Nerden geliyor aklına böyle şeyler.. Sen de açıktın sanırım hadi tutalım şu balıkları.. diyip oltaları getirmiştir.
Zehra: Yarışa var mısın?
Ömer: Nasıl yani.. sen..benden daha çok balık tutacağını düşünüyorsun demek..
Zehra: Ne var olamaz mı..yoksa korkuyor musun..
Ömer: Ben senin için demiştim.. İnsan yenileceğini bildiği bir savaşa neden girer ki? Diyip gülmüştür.
Zehra: Bu iddanızı pratiktede görmek isteriz Ömer Bey..
Ömer: Hmm görelim o zaman... Yalnız böyle kuru kuruya olmasın kazanan kişiye bir ödülü haketmeli dimi..
Zehra: Aa güzel fikir.. ne olacak peki ödül.
Ömer: Buldum.. bir gün boyunca kazanan kişi ne diyorsa diğeri itiraz etmeden yapacak..
Zehra: Saçmaladı olmaz öyle şey..
Ömer: Neden yoksa korktun mu.. kazanamayacağını mı düşünüyorsun... diyip ukala bir şekilde bakmıştır.
Zehra: peki kabul..Senden korkan senin gibi olsun.. diyip elini uzatmıştır. Ömer gözlerinin içine bakıp gülümseyerek elini sıkmıştır.

Zehra yürümeye başladığında dalganın etkisiyle tekne sallanmış bu yüzden ayaklarındaki topuklularla tökezlemiştir tam düşmek üzereyken Ömer yakalayıp belinden tutmuştur. Göz göze geldiklerinde ikisinin kalp atışları da eşitlenmiş ve aşkla bakıyorlardır.Zehra hemen kendini geri çekmiş..

Zehra: Sanırım şunları çıkarsam iyi olacak diyip ayakkabılarını çıkarmıştır. Bir taraftan da Ömere farkettirmeden derin derin nefes almaya çalışıyordur.

...

Alev odasında oturmuş geldiğinden beri olanları düşünüyordur.

Alev: Ömer, bir anda nasıl evlenme kararı aldı hala aklım almıyor.. Okuldayken arkadaşlarım eve geldiğinde bile sırf muhattap olmamak için kalıp giden Ömer.. Bu işte bişey var.. Hem daha 15 gün önce konuştum Ayşeyle o zaman bişeyler olsaydı kesin söylerdi.. Ömer öyle bir anda evlenecek biri değil.. Bunun sebebi ne.. dediğinde kapısını tıklatan Cevriye onu düşüncelerinden çıkarmıştır.

Cevriye: Kızım bütün gün odandan çıkmadın iyi misin..
Alev: Baksana hala ya işimden ayrıldım evim sandığım yere geliyorum ama sığıntı gibi.. yabancı bir kızı benden daha çok önemsiyor Ömer..
Cevriye: İş meselesini kafana takma kızım sen.. Ömerle konuşurum ben.. Ama burda sığıntı değilsin sen öyle düşünme..
Alev: Yalan mı.. burda kalmam bile o kızın iki dudağının arasından çıkan lafa bağlı iki günde her şeyi ele geçirmiş.. hiç sevmedim ben onu.. Hilmi Yılmazın kızıydı dimi..
Cevriye: Evlendiğinde sende öyle olacaksın eşinin hanımı evinde her şey ağzından çıkacak iki lafa bakacak.. Güzel kızım öyle deme çok iyi bir kız.. melek gibi.. artık bütün her şeyi biz olacağız onun.. Hilminin kızı değil artık hem aralarındaki bağı kopardılar..
Alev: Nasıl yani.. Ömerle mi ilgili... Hilmi Yılmaz bu evliliği istemedi mi..
Cevriye: Neyse.. boşver bunları.. olanlar oldu artık.. Yemeğe gel hadi..
Alev: Hala ben anlamıyorum gerçekten Ömerden bahsediyoruz ya.. bu evlilik çok saçma nasıl oldu birden bire..
Cevriye: Ayrıntıları bende bilmiyorum ama sevmişler işte birbirlerini.. neyse hadi sende gel ben çıkıyorum... diyip kapıyı kapatmıştır.
Alev: Aman ne sevgi.. Nasıl bu kadar saf olabiliyorsun hala.. ama ben bu işin altında gerçekte ne varsa çözeceğim görürsün sen Zehra...

...

Ömer, elinde oltayla şaşkın bir suratla Zehranın gülen yüzüne bakıyordur. Önce kendi kovasına baktığında 1 tane balık vardır sadece.. Zehranın kovası yarıya kadar doludur.

Zehra: Artık pes ediyor musun...
Ömer: Ya sen şaka mısın.. Nerden öğrendin böyle balık tutmayı..
Zehra: Bende ben çok iyi bilmiyorum sadece sen hiç bilmiyorsun.. diyip gülümsemiştir.
Ömer: Hayır sadece şansım yok bugğn normalde çok iyi tutardım..
Zehra: Belli belli.. diyip gülümsemiştir.
Ömer: Hadi soğuk oldu içeri geçelim..
Zehra: Tamam kazanan belli olduğuna göre.. bir tebriği hakettim sanki..
Ömer: Gerçekten tebrik ederim.. diyip elini uzatmıştır. Zehra uzattığı eli tutup..
Zehra: iddayı unutmadın dimi.. zaten unutsan bile hatırlatırım sorun yok..
Ömer:Cidden şaşırdım..
Zehra: Hadi şunları pişirelim gerçekten acıktım.. diyip mutfağa gitmiştir. Peşinden de Ömer..

...

Zehra ve Ömer eve geldiklerinde herkes uyumuştur. Ömer anahtarı kapıya sokmadan kapı açılmıştır.

Alev:Sonunda evin yolunu bulabildiniz..
Ömer:Hayırdır Alev.. Kapıda bizi mi bekliyorsun..
Zehra: Bu kadar merak edeceğini bilseydik, gideceğimiz yerlerin listesini verirdik Alev.. diyip gülmüştür.
Alev: Ben sadece.. bütün gün gelmeyince merak ettim..
Ömer:Merak etmene gerek yok..
Alev:Siz balık kokuyorsunuz..balıkçıya gittik demeyin sakın çok banal..
Zehra: Hayır teknede kendi balığımızı kendimiz tuttuk.. ama güzel fikir senin dediğinde Alevciğim.. dimi Ömer bir gün balıkçıya da gidelim..
Ömer: aynen güzel fikirmiş..
Alev: Zehra seni anlamıyorum.. Hani koskoca Hilmi Yılmazın kızı olduğunu bilmesek orta sınıf kızlardan sanacağım seni..
Ömer: Alev ne alaka.. hayattan bu denli uzak yaşadığında üst sınıfmış gibi mi hissediyorsun.. Bence doğal, samimi ve bu kadar hayatın içinden olması klas yapıyor Zehrayı süslü kıyafetleri değil... dediğinde Zehra ve Ömer göz göze gelmiştir. Alev sinirlenip gitmiştir.

Odaya geldiklerinde Zehra üstünü koklayıp..

Zehra: Alev bu konuda bir haklı ama çok kötü kokuyorum.. ben duşa giriyorum..
Ömer: tamam.. sen çıkana kadar ben de bir kaç mail atıyım sonra ben de alırım..

...

Sabah herkes kahvaltıdadır.

Ayşe: Zehracığım dün neler yaptınız eğlendiniz mi..
Zehra: Evet canım çok güzel bir gün geçirdik..tekneyle açıldık, balık tuttuk..
Ayşe: aaa ne güzel.. ben Lunaparka gidersiniz sanmıştım..
Ömer: Zehra istemedi canım..
Alev: Zehra yoksa korkuyor musun..
Zehra: Hayır.. sadece gitmek istemedim o kadar..
Nihat: Tekneyi bende çok seviyorum.. havalar biraz daha ısınsın hep beraber gideriz ne dersiniz..
Cevriye: Harika olur gerçekten..
Ömer: Size afiyet olsun.. benim şirkete gitmem gerek.. diyip masadan kalkar..
Zehra: Bende seni geçiriyim.. diyip peşinden gider.. Kapının önüne geldiklerinde..
Zehra: Unutmuşsun..
Ömer: Neyi..
Zehra: Neyi olacak iddiayı.. ben kazanmıştım.. ve sen tüm gün ne dersem yapacaktın..eğer işe gidersen nasıl olacak benim zafer kutlamam..
Ömer: O vardı dimi.. Ama şirkete gitmem lazım..gerçekten işim var erken dönsem..
Zehra: Olmaz..
Ömer: O zaman ertelesek.. yarın söz bütün gün dışarı çıkmayacağım.. dediğinde Zehranın telefonu çalmıştır ama Zehra açmamıştır.
Zehra: Tamam.. sonra o zaman.. neyse görüşürüz... diyip yanından ayrılmıştır. Ömer birden ne olduğunu anlamamış şaşkınca Zehranın arkasından bakmıştır.

Zehra, odaya gelip kapıyı kapatmıştır. Reddettiği halde defalarca çalan telefonu açmıştır.

Zehra: Efendim Mert..