44. Bölüm

1.2K 114 209
                                    

Herkese Merhabalar,  diğer bölümde bahsetmeyi unutmuşum arkadaşlar ben hikayemiz için bir instagram hesabı açtım ismi "colcicegiask" takip etmek isteyenlerin bilgisine :)
Ayrıca bu bölüm cecelistbirtuden neslihanatagulfan ve  -kokulusilgi-  a ithaf olsun :) onların kitaplarını da mutlaka okumalısınız şiddetle tavsiyemdir.

.....
"Ben anlamam 1 saat içinde parayla burda olmazsan sıkarım kafasına.." diyip kapattı hemen ardında da bir konum attı..

1 saat sonra elimde paralarla verdiği adrese gelmiştim.
Parayı verip Zehrayı kurtaracaktım bu kadar...
"Geliyorum Zehra az kaldı seni kurtaracağım" diyip arabadan indim.

Dağlık bir yerdi, etrafta tek bir ev bile yoktu. Gecenin sessizliğini ormandan gelen baykuş sesleri bozuyordu.  Yağmur şiddetini azaltmıştı...
Yavaş adımlarla depoya doğru yürüyordum. İçimde nedenini bilmediğim bir huzursuzluk vardı. Zehranın varlığını hissetmek için gözlerimi kapattım fakat tek hissettiğim içimdeki huzursuzluktu.

Depoya gelmiştim ve kapının önünde dikiliyordum. Elimdeki para çantasını bıraktım ve kapıyı açtım içeride loş bir ışık vardı. İçeriye adımımı atar atmaz sırtımda duyduğum acıyla yere yığıldım. Sırt üstü düşmüştüm ve bana vuran kişiyi gördüm. 35 yaşlarında, esmer kıvırcık saçlı ve sakallı bir adamdı.. Elinde tuttuğu kalın sopayı sımsıkı sarmış, ikinci kez vurmak için hazırlanıyordu. Ani bir hareketle kendimi sağ tarafa attım, boş zemine vurmuştu. Hemen ayağa kalktım ve suratına bir yumruk geçirdim. Sopa elinden düştü. Sopayı almak için anlık dikkatim dağıldığında yüzümdeki yumruğu hissettim.

Deli olmuştum, hem ikinci kez kandırılmıştım hem de hala Zehranın nerde olduğunu öğrenememiştim. Üstelik tek hamlede çıkarıp bana doğrultuğu silahı gördüğümde ona kiminle dans ettiğini göstermenin zamanı geldiğini anlamıştım. Ellerimi, kollarımı ve boynumu esnetip uçan tekmeyi attım..

....

ZEHRADAN...

1 saat olmuştu ve umutsuzca o telefonun çalmamasını bekliyordum. Allahım nolur o depoya tek başına gitmemiş olsun. Gökhanın varlığını umursamayıp Leylaya her şeyi anlattım. O da zaten mutfaktan çıktığı yoktu.

"Zehra sen iyi görünmüyorsun.. ilacını içmelisin.."
"Leyla çölde susuzluktan kıvranıyor olsam ve o adamın elinden bir yudum su içmem ben.."
"Ama Zehra..ellerin titriyor.."
"İyiyim ben.." dediğimde içeri girdi..
"Leylacığım bavulunu hazırlar mısın yoksa enayi parasıyla sana güzel kıyafetler mi alıyım.."
"Ya sen sorunlu musun kafan basmıyor mu ben seninle hiç bir yere gelmem ben yakında evleneceğim.."
"Ama üzdün be aşkısı.. ve ben üzülürsem arkadaşın için hiç iyi olmaz.." diyip alnıma silahı dayadı..

O an ne düşündüğümü bilseler akıl hastanesinin boş yataklarını yıllarca işgal ederdim herhalde.. Ömeri düşündüm..Şimdi benim için endişelenmiştir, her yerde beni arıyordur ve eminim babamın evini bile basmıştır sen kaçırdın diye.. Sonra bir telefon almıştır Zehra yanımda diye ona kurulan tuzağa..

...

ÖMERDEN...

Elimdeki silahı adamın alnına dayadım. Gerçekten sinirlenmiştim çünkü ağzını bıçak açmıyordu.

"Zehra ve Gökhan nerde... bu son soruşum eğer bu seferde bilmiyorum dersen tetiği çekerim.. Dağın başı zaten ancak leşin çürüdüğünde bulunur.." tamam ben cani biri değildim ama herkesle anladığı dilden konuştuğunda anlaşırsın dimi..
"Tamam.. söyleyeceğim.."
"Ha şöyle.. dinliyorum.."
"Leyla diye bir kadının evindeler.. ben parayı aldıktan sonra Leyla ile yurt dışına kaçacaktı ve Zehrayı.."  sinirle bir tekme daha attım. Adamın telefonunu aldım..
"Şimdi o adamı arıyorsun ve parayı aldığını beni hallettiğini söylüyorsun.. Parayı vermek için geleceğini beklemesini.. anladın mı.. eğer ağzından tek bir yanlış söz çıkarsa acımam.."

ÇÖL ÇİÇEĞİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin