75. Bölüm

1.5K 185 189
                                    

Bugün itibariyle Çöl Çiçeğinin 4. Ayı.. 4 ay boyunca beni yalnız bırakmadığınız için hepinize sonsuz teşekkürler,  sizin sayenizde devam edebildim.

YAZARDAN...

Ömer bir kaç kez daha okudu mektubu.. Anlama çalışıyordu.. Telefonunun ekranını kaydırdı, korkuyordu evde olmamasından.. Telefonda yazan Zehra ismine bakıp gülümsedi..

Ömer koşarak çıkıp arabaya geçmişti.. Arabayı öylesine hızlı sürüyordu ki bir an önce Zehranın yanına gitmek için zamanla yarışıyordu sanki..Gözlerinden yaşlar süzülürken daha bir kere okumasına rağmen her bir cümlesini ezberlediği mektup kafasının içinde dolanıyordu..

" Sana bu mektubu hangi sıfatla yazdığımdan bile emin değilim.. Bir imzanın bizi karı koca yapmadığı gibi, dost olmak da acımakla olmuyormuş işte.. Bu yüzden aramızdaki şey ne evlilik ne de dostluk biz sadece koca bir hiçten ibaretiz, birbirimizin hiç bir şeyi..
Seninle ilk karşılaştığım o gün bana ilk söylediğin cümle "kör müsün?.." olmuştu. O gün sana kızmıştım ama şimdi anlıyorum meğer ne kadar haklıymışsın.. Ben öyle bir körmüşüm ki gözlerimin içine bakıp benden sakladıklarını göremeyecek kadar. Sakladığın gerçeği öğrendiğim için gitmiyorum,  size o gerçeği yaşatacak kadar acımasız olmadığım için gidiyorum. Ha bir de,
Ben  çiçeklerden en çok papatyayı seviyorum bunu biliyorsun ama en çok çöl çiçeklerini kıskandığımı bilmiyorsun. Çünkü onlar bütün imkansızlıklara rağmen bir mucize gibi açıp çöle bahar getirmek isterler ama o çöle hiç bir zaman bahar gelmez. Yine de açmaktan asla vazgeçmezler ve sonunda o çöldeki en değerli şey olurlar..  Ve ben, çöl çiçekleri gibi açıp bahar getirmek istedim hayatınıza ama unutmuşum işte benim sadece bir diken olduğumu, sizi daha çok kanatmaktan başka bir işe yaramayan bir zavallı olduğumu.. İşte bu yüzden kıskanıyorum Çöl Çiçeklerini çünkü ben vazgeçiyorum...
Bazı insanların yokluğu varlığından daha değerlidir Ömer, şimdi kızıyorsun belki ama ilerde iyi ki gitmiş diyeceksin. Sözümü tutamadığım için beni affet ama inan Ayşenin mutlu olmak için bana ihtiyacı yok.. Kaldıkça daha çok acı vereceğim çünkü size..
Sen de artık acıma bana, tamam kabul biraz kızgınım ama ne sana ne de kadere.. Ben kendime kızgınım bu kadar güçsüz olduğum için, sözümü tutamadığım için. Benim için yaptıklarını asla unutmayacağım, umarım bir gün  kalbinde güller açtıracak biriyle tanışıp mutlu olursun...
Elveda..
Zehra..."

....

ZEHRA'DAN...

Neden ağlıyorsun hala Zehra.. Bak istediğin gibi hemen kabullendi. Onu son defa görecektim işte.. Belki yolda yürürken tesadüfen rastlaşırız.. Hayır onunla çıkmaz sokakta bile karşılaşmamalıyım.. Şimdi toparlan ve ilacını iç seni böyle görmesin..

Yüzüyümü yıkayıp ilacımı içtim ve hafif bir makyaj yaptım. Sonuçta sevdiğim adamı belki de son kez görecektim ve beni dağılmış görsün istemiyorum.  Artık 3 ay, 3 gün ya da 3 saat önemli değildi zaten. Ömer yanımda olmayınca aldığım nefesi yaşamak saymıyordum ki..

Kapı tıkladı ve ellerim titremeye başladı.. Aynanın karşısına geçip gözlerimin içine baktım. "Güçlü ol ki sana acımasın.. Cesur ol ki seni koruyamasın, dik dur ki korkuyor sanmasın.."

Gidip kapıyı açtım. Gözleri kızarmıştı ve derin derin bakıyordu.. Bir süre sessizliğimiz konuştu ama susmalıydı sessizliğimiz çünkü kalbimi ispiyonluyordu.

ÇÖL ÇİÇEĞİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin