39. Bölüm..Hediye.

1.2K 106 83
                                    

ZEHRADAN...

Sabah uyandığımda gözümde yaşlar vardı. Bütün gece rüyamda Ömeri görmüştüm ve şuan çoğunu hatırlamıyorum. Ama bir tanesi vardı ki daha önce hiç bu kadar geçekçi bir rüya görmemiştim. Hastanedeyim bu odasının aynısı ve ben korkulu bir rüya görüyorum ama o geliyor elimden tutuyor.. o kadar gerçekçiydi ki elinin sıcaklığını, gözlerindeki üzüntüyü, varlığını bütün hücrelerimden hissettim... Keşke gerçek olsaydı ama ben bu serum kokan ve beyazlığın en ürkütücü hali olan odada ek başımaydım bütün gece.. Acaba hiç aklına geldim mi?.. Sanmıyorum bütün gece rahatça uyumuştur..

Beni düşüncelerimden Mertin hafif öksürme sesi uyandırdı.

"Günaydın Zehracığım.."
"Günaydın Mert.. saat kaç, gidebilirim dimi?"
"Saat 9.. gidebilirsin ama kahvaltı yapsaydık.."
"Geç olmuş, kahvaltıda evde olacağıma söz verdim.. başka zaman yaparız olur mu?"
"Sen nasıl istersen..görüşürüz o zaman benim bir kaç işim var."
"Görüşürüz..."

Hemen üstümü değiştirdim ve bir taksiye binip konağa geldim. Odaya geldiğimde Ömer yorganı başına kadar çekmiş uyuyordu. Normalde böyle uyuduğunu hiç görmemiştim, sadece başı görünüyordu.. Çantamı bırakıp duş almak için banyoya gittim..

...

ÖMERDEN...

Zehra, banyoya girdikten sonra yataktan çıkıp hemen giyinme odasına gittim. Sabah uyanmak üzereyken odadan son anda çıkabilmiştim. Kestirmeden ve hızlı bir şekilde gelip takım elbiseyle yatağa girdim. İyi ki uyandırmaya kalkmadı. Bu şekilde uyumamı nasıl açıklardım ki.. Üzerimde dün gördüğü takım varken hazırlanmış gibi de yapamazdım. O banyodayken üzerimi değiştirip salona gittim. Herkes kahvaltı yapıyordu.

Herkese günaydın dedikten sonra oturup kahvaltı yapmaya başladım.

"Abiciğim, Zehra ne zaman gelecek.."
"Geldi canım banyodaydı.. gelir birazdan.."
"Oğlum niye erkenden geldi ki kalsaydı arkadaşı sonuçta yabancı yer değil.."
"Halacığım, kendi öyle istedi.."
"Aşıklar ayrı kalamıyorsa demek.." diyip halama bakıp gülümsedi Ayşe..

Beş dakika sonra salona geldi.

"Herkese Günaydın.." dediğinde arkamı döndüm. Daha yüzünü göreli bir saat bile olmamışken ne çok özlediğim farkettim.
"Günaydın canım.." dediğimde bir anlık gülümseyip oturdu.
"Zehracığım Leyla nasıl.."
"Ayşe, dün alışverişe gidememiştik ya bugün müsaitsen Leyla, sen, ben alışverişe gidelim diyoruz."
"Şirkete gitmeyecek misin, Zehra.. işlerin en yoğun olduğu gün hem de.." diyince sinirlendim Aleve..
" Alevin pozizyonunu değiştirdin de benim mi haberim yok Nihat.."
"Yok onun zaten iki görevi var ya bir işi diğeri de her yere burnunu sokma müdürü.."
"Ben şirkete gidiyorum.. Naparsanız yapın.." diyip kalktı..
"Bugün fazla işim yoktu ama istersen iş çıkışı gidebiliriz alışverişe.." dedi gözlerime bakıp..
" Hayır siz planınızı bozmayın.."
"Zehracığım Aleve kırılma lütfen o öyledir.."

Demir arayıp acil şirkete gitmem gerektiğini söyleyince kalkmak zounda kaldım.

....

Saatlerdir bir toplantıdan çıkıp diğerine giriyordum. Uykusuzluk, yorgunlukla karışınca iyice bitkin düşmüştüm ve göz kapaklarıma meydan okumak için içtiğim sayısız kahvenin sonuncunu yudumlarken Zehra geldi elinde poşetlerle.. Onun yüzünü görür görmez bütün yorgunluğum silinmişti sanki.. Ayağa kalktım ve yanına gittim..

"Hoş geldin.. nasıl geçti alışveriş.."
"Hoş buldum.. gördüğün gibi... Bütün avmyi almadan Leyla ve Ayşeyi durdurabildim.." diyip gülümsedi.. Ben de gülümsemesine karşılık verip..
"Sen de avm değil de küçük bir mağazayı boşaltmışsın sanki.." dediğimde.. Bana bir poşet uzattı..
"Aslında bugün ilk maaşımın yattığını farkettim ben de herkese küçük de olsa birer hediye aldım. Bu da senin için.." Bu kız gerçekten başkaydı.. Çok ince düşünceliydi.. Hediyeyi alıp teşekkür ettim. Masama oturup hediyeyi açtım. Kravat ve kol düğmesi almış ve gerçekten tam benim zevkime göre..

ÇÖL ÇİÇEĞİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin