Bölüm 3:Katliam

36.8K 2.7K 5K
                                    

Hellö! Bu bölüme sıkı hazırlanmışsınızdır umarım. Çünkü sonunda her şey başlıyor.

Bol bol yorum atıp, oy verirseniz bu yazarı mutlu edersiniz. Yorumların çoğuna cevap veremiyorum, genelde çok üst üste düşüyor ama bu sefer burada olmayı planlıyorum. Sessizliğimizi bozalım biraz 😌

İyi okumalar🌼

***

5 YIL SONRA...

"Defne olsa bunu yapmazdı değil mi? Ama Asır, ah... O kesin yapardı."

Kendi kendime mırıldanırken gözlerim gökyüzünün renklerine dalmıştı. Bugün olması gerekiyordu, her şeyin bu gece bitmesi gerekiyordu. Buradan çıkmak için tek şansım buydu. Çünkü bugün bütün cesaretimi topladığım gündü. Kurbanları seçtiğim, masumları ayıkladığım bunca zamandan sonra sıra katliama gelmişti. Belki Asır gibi etrafta dans ederek istediğim sonucu elde edemezdim ama işin sonunda ölmesi gereken herkes ölürdü.

Katliam listesinde bulunan herkesin ölümü hak ettiğine emindim. Hastanede, suç işlemiş olmasına rağmen deli rolü keserek, ağır cezalardan kurtulanlar vardı, onlar ilk sırayı alıyordu. Onları tespit etmem ise çok kolay olmuştu, akıl sağlığımın yerinde olmadığını sanmaları için rol kesmiştim. Herkesin ağzından laf almak böyle çok kolaydı. Gerçekten akli dengesi yerinde olmayanlar zaten genelde konuya adapte dahi olamıyorlardı. İlaçlar yüzünden iç dünyalarıyla öylesine baş başa kalıyorlardı ki, işin sonunda gerçek dünyadan sıyrılmış oluyorlardı. İşte bunu yapmayanlar rol kesenlerdi. Başkalarının hayatlarını mahvedip burada keyif çatanlardı. Gerçekten akıl sağlığınız yerindeyse burası cennet olabiliyordu. Tabii benim gibi dışarıda amacı olmayanlar için...Evet, hala akli dengemin yerinde olduğunu savunuyorum.

İkinci sıradakiler hasta bakıcılar, hemşireler ve güvenliklerdi. Akli dengesi gerçekten yerinde olmayanlara nasıl davrandıklarını gözlerimle gördüm. Hırpaladılar, dalga geçtiler, aç bıraktılar ve daha nice kötü şey yaptılar. Gerçekten fark edemeyecek kadar kötü durumda olanlara hiç iyi davranmadılar. Daha doğrusu sesleri çıkmayanlara...

İki yıl önce bir kadını ilaç içmek istemediği için saçlarından sürükleyen bir hemşire vardı. İlaçlarını yere attı ve kadını oraya doğru itti. Kadına ellerini kullanmadan ilaçları içmezse aç bırakacağını söyledi. Kadın bunu yapmaya çalışırken bir anda kendimi içeride bulduğumu hatırlıyorum. O kadar çok sinirlenmiştim ki gözüm hiçbir şey görmedi. Hemşireyi hastanelik edene dek dövmüştüm. Kendime geldiğimde beyaz önlüğe sarılmış, sersem bir şekilde odadaydım. Haftalarca odadan çıkmama izin vermediler. Bahçeye çıkıp hava alamadım, duş alırken güvenlik kapının dışında bekledi ve kimseyle iletişim kurmamam için biri sürekli yanımdaydı. İşin sonunda zıvanadan çıkmıştım. Bu yaptıkları beni daha çok dağıttı ve o kadar içime kapandım ki kendimi öfke dolu bir bomba gibi hissettim. Sakinleştirici almadığım anlar içimdeki öfkeyle savaşmak çok zor bir hal aldı. Önüme gelen herkese saldırıyordum, herkes benden kaçıyordu. Doktor bu durumu deliliğin üst mertebesi olarak adlandırdı ve beni camlı odaya, koyu sarı formaların içine koydu. Bu zamana dek hep oradaydım. Ta ki camın diğer tarafındaki güvenliği öldürene dek. Üzerimdeki deli yaftasına güvenerek her seferinde beni taciz etmeye kalkan iğrenç varlığı öldürene dek. Onun canını alırken tek saniye düşünmedim. Ellerimde nefes vermesi benim için bir savaşın ilk aşamasıydı.

Şimdi aşağıda, benim yerime camlı odanın içinde, yatakta yatıyordu. Üzerine çarşaf örtülüydü ve ilaç saatine kadar kimse onun yanına gitmeyecekti. İlaç saatinden önce, en erken ihtimalle biri fark etmeden önce bu işi bitirmeliydim.

11 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin