Bölüm 10:Gerçek

24.7K 1.7K 4K
                                    

Hellö! Yeni bir bölümden herkese hoşgeldiniz diyorum💫

Tam zamanında ve uzun bir bölüm atmak mı... Harika hareket 🌠

Bu bölüm biraz aklınız karışabilir ama merak etmeyin. Bilirsiniz bu bölüm olmasa bile her şeyin cevabını bir şekilde veririm 😈

Bol bol yorum yapmanız ve oy vermeyi unutmamanız dileğiyle. İyi okumalar🌺

***

Düşüncelerim bir girdap havuzuna yakalanmış, gözümün önünde karışıyorlar ve yok oluyorlardı. Akıyorlar, karışıyorlar ve yok oluyorlar. İstemeden ama çabalamadan da.

Karşımda dört, kurtarıcı niteliğinde, eski katil ünvalarını-en azından bazıları- üzerlerinde taşıyan adamı gördüğümde bir anlığına histerik kahkaha atıp ortamı bozacaktım ama kendimi tuttum. Hayır, sabit ve düzgün davranmalıydım. Zihnini kontrol et kızım.

Asla dahil olmayacaklarını söyleyen Anıl ve Koray'a ard arda defalarca kez baktım. Koray her şeye rağmen eğleniyor gibi görünüyordu. Öne kayan gözlüğünü geriye itecekmiş gibi oldu ama sonra iç çekerek onu parmaklarının arasına aldı. Gözlüğü katladı ve ön cebine sıkıştırdı.

Anıl'a döndüğümde Barış'a öfkeyle baktığını fark ettim. Çatılmış kaşlarının altındaki kararan gözlerini onun üzerine dikmiş, dudaklarını öfkeyle birbirine bastırmıştı. Koray gibi eğlenmiyordu, hatta buraya dahil olmaya geldiğini de sanmıyordum. Buraya Barış için gelmişti. Hepsi onun için gelmişlerdi.

Bir anlığına heves kırıklığı yaşayarak gözlerimi Anıl'ın üzerinden çektiğimde Ali'nin sert bakışlarıyla karşı karşıya kaldım. Onun üzerinde öfkeden ziyade bana beslediği nefret vardı. Defne hakkında ona söylediklerim canını ne kadar yaktıysa benden hiç haz etmiyordu. O gün söylediklerimden pişman değildim. Ali cezasını çekmemiş, ortalıkta elindeki masum insanların kanıyla gezinen pisliğin tekiydi. O da bunun farkında olmalıydı ki Defne'nin ağzından söylenmiş gibi aktardığım bir cümle onu bu kadar derbeder bir intikamcı kılığına sokmuştu.

"Eğlence var dediler geldik."diyerek omzunu kapının pervazına yaslayan Ege'ye baktığımda bunu bekliyormuş gibi bana göz kırptı. Şizofren.

Ömer,"Eğlence tanıdıklar arasında olur."dediğinde sesi tok ve soğuktu. Vücudu gergin, elindeki silah olabilecek herhangi fevri harekete hazırdı.

"Bizde onun için buradayız."diyerek gözünü ovuşturdu Koray. Oldukça rahattı. Elinde bir silah olmamasına ve karşısında ona silah tutan bir düzine adam olmasına rağmen rahattı.

"Birini daha mezara gömmeye niyetli değiliz anlayacağın."diyerek dudağını ısıran Ege'ye kaşlarımı çattığımda başparmağıyla serçe parmağını açarak kulağına doğru götürdü. Elini sallayarak 'Nerede?' diye dudaklarını hareket ettirdiğinde omuzlarımı silktim.

"Neyden bahsediyorsunuz siz?"diye çıkışarak elindeki silahı salladı Ömer."Yanlış yerdesiniz, buradaki tek hedef beş yıldır akıl hastanesinde yatan kız kardeşim. Onunla bir bağınız olduğunu sanmıyorum. Öyle olsa haberim olurdu."

Olur muydu gerçekten? Beş yılda sadece bir kere beni ziyarete gelmişti ve o gün onu buna pişman etmiştim. Doktorlar ona benim hakkımda ne diyorlardı? Deli, akıl hastası, seviye atladı, bir seviye daha, artık çok tehlikeli, buradan asla çıkamaz, siz istemediğiniz sürece buradan asla çıkamaz.

"Onunla değil yanındaki yakışıklıyla kesmene müsaade etmeyeceğimiz bir bağımız olduğu kesin."

Ömer asıl gerçeği hemen idrak etti ve ufak adımlarla bize doğru döndü. Burnundan akan kan durmuş, kurumaya başlamıştı. Dişlerindeki kan pembeye çalınıyordu.

11 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin