Bölüm 20:Zihnimdeki Karmaşa

15.2K 1.4K 2.7K
                                    

Ben geldim! Merakla okuyacağınız bir bölümü bomba gibi kucağınıza bırakıyorum.

Küçük bir not:Bölümleri size ithaf edeceğimi söyledim ve isteyenler kendini belli etti. Sırayı nasıl yapacağımı ve isteyenler 11 Numara'yı okuyanlar mı emin değilim. Buraya ileriki bölümlerden ithaf isterseniz bırakın. Bölüm sayısından fazla olursa en çok yorum yapana göre seçer, koyarım bilginize. Teşekkürler 🌼

İyi okumalar...

"Sen bunu nasıl yaparsın!"diye haykırdığımda sinirden iyice kaskatı kesilmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen bunu nasıl yaparsın!"diye haykırdığımda sinirden iyice kaskatı kesilmiştim. Ellerimdeki bütün umutlar paramparça olmuş avuçlarımdan akıyordu.

Avcı Anıl değildi. Tahmin etmeliydim, şuurumu kaybedip buraya getirilmemden anlamalıydım. Anıl bu kadar kötü olamazdı. Katil yanı asla onu bu kadar kötü yapamazdı. İçimdeki katil diye zırvalayıp dursa bile hayır, beni ölümün kucağına öylece atmazdı.

Anıl yalnızca Ilgın'ı düşünmek istemiyordu ve bu yol onun için kaçıştı.

"Çünkü senden kurtulmak istiyorum."Sesi net, oldukça kendinden emindi."Geldiğinden beri sadece başımıza bela açıyorsun."

"Seninle bir derdim yok!"dedim belki de milyonuncu kez."Daha kaç kere söyleyeceğim?"

Ali geçmişte nasıl biriydi pek bilmiyordum ama şimdi Defne'nin geride bıraktığı arkadaşlarını kendince çocuk sahiplenir gibi sahipleniyordu. Farkında değildi belki ama çocuk gibi gördükleri en az yirmi beş yaşındaydı.

"Defne'nin geride bıraktıklarıyla derdin varsa benimle de var demektir."

Dudaklarımın kenarları alayla yukarı doğru kıvrıldı. Bu hareketim bastırdığım çığlığı harekete geçirdiğinde kahkaha atarak onu gizledim.

Çığlık atarsam güçsüz olduğumu düşünürlerdi. Gülersem kendilerinin güçsüz olduğunu sanırlardı.

"Seni en başında öldürmeliydim!"

"Evet,"dedi kafasını sallarken."İkimizden biri en başında ölmeliydi."

Sonuç alamayacağımı bile bile kollarımı saran iplerden kurtulmaya çalışıyordum. Karşıma dikilmiş, ölümümün hayalini kuran iki adamı alt etmek için elimden ne geliyorsa yapmalıydım. Ölemezdim, onların elinde ölemezdim.

Ben onlar için tehlike değildim. Tek isteğim hayatımı çalan Ömer'i bitirip her şeyimi geri almaktı. Bunlarsa sürekli piyangodan çıkar gibi karşıma dikiliyorlardı. Ağızlarında aynı laf, beni öldürmekle ilgili benzer cümleler vardı. Neden bana engel olmak için bu kadar çabalıyorlardı? Akıl hastası ve saplantılı aşık olmalarının dışında bir sebep göremiyordum!

Arden,"Konuşmanız bittiyse..."diyerek elindeki bıçağın sivri ucunu aniden boğazıma dayadı. Bıçağın sivri ucu tenime bir iğne gibi batarken yutkunamadım. Sanki her an boğazımı yarıp içeri girecekti ve vücudumdaki tüm kanı akıtana dek beni oyacaktı.

11 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin