Bölüm 28:Ölüm

16.4K 1.4K 4.1K
                                    

Hellö! Bu bölüm zevkten dört köşe oldum umarım siz de olursunuz. Olmazsanız da muhtelemen psikolojiniz bozulur...

100K olduk, herkese teşekkürler. Şimdiden 1 Milyon duamızı edelim

Medyadaki edit için @blubbryy ' e teşekkürler ღ

Şuraya bir ithaf satırı bırakıyorum. Önümüzdeki bölümlerden ithaf isteyenler yorum bıraksınlar. Önceki bölümlerden birinde bırakmıştım ama belki isteyenlerden okumayı bırakanlar olmuştur diye aktif olanlarınıza ithaf vermek istedim. Çok bölüm kalmadı, belki sonra geri döner ithafsız bölümleri de sizlere ithaf ederim. Hiç ithaf almayanlar isterse iyi olur, teşekkürler

Sınır

2500 Yorum-275 oy

İyi okumalar

Bölüm 28: Ölüm

Kimdim ben? Neyin nesiydim?

Bu kadar nefreti üstümde toplayacak ne yapmıştım?

Hayattan ilk darbeyi yediğimde altı yaşımdayım, küçüktüm ve etrafa attığım bakışlar bile anlamsızdı.

Benim bakışlarım, babam öldüğü zaman anlam kazanmıştı.

Ailesine değer veren biri olmasaydım da böyle olur muydum, diye düşünüyorum bazen. Bana mutluluğu öğretmeseler, yoklukları gözyaşlarımla süslenmese de şu an bunları yaşıyor olur muydum?

Benim hayata karşı savaşma nedenim hep ailem olmuştu. Onlar için savaşmış, onlar için düşünmüş ve hareket etmiştim. Çünkü hepsinin ölümü bana göre zamansız ve gizemliydi.

Her seferinde, neden ben değil diye sorardım. Neden ölen ben olmadım?

Eğer ölen ben olsaydım, annem, babam ya da ablamın yerine ölen ben olsaydım eminim ki onlar şu an benim olduğum konumda olmazlardı.

Onlar katliam yapmazlardı.

Onlar katillerin arasına dalmazdı.

Onlar kuruntu bir Dünya'ya bel bağlayıp planlar yapmazlardı.

Annem hariç, annem kuruntu Dünya'mın mimarıydı. En azından söylenen ve kanıtlanan oydu. İnanmam gereken buydu. Bu, hiçbir zaman tamamen kabulleneceğim ya da reddedeceğim bir şey olmayacaktı.

Kuruntu Dünya, kuruntu hisleri mi oluştururdu yoksa hisler her daim gerçekliğini korur muydu?

Benim hislerimin gerçekliğine beni kim inandırabilirdi?

Barış...

Barış, beni hislerimin gerçekliğine inandırabilirdi.

Gözlerim, üst kata çıkan tahta merdivende dolanırken kuruyan dudaklarımı ıslattım. Kalbimin ritmi bu kez korktuğum için atıyordu. Arden'in onlara zarar vermesinden korkuyordum.

Tek başıma gitmeli, Arden'i öldürmeli ve bu işe bir son vermeliydim. Arden kendini Azrail ilan eden bir manyaktı. Hareketleri tahmin edilemezdi, bu yüzden tek gitmeliydim.

Koray, Arden'in süreli mesajını yok edebilirdi. En azından o kadar yetenekli olduğunu biliyorduk. Mesaj Ali'nin telefonundan atıldığına göre saptanması da kolay olacaktı. Halledebilirdik, tek başıma gitmemem için önümde büyük bir engel göremiyordum.

11 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin