Bölüm 39:Sırtımdaki Bıçak

14.8K 1.1K 1.5K
                                    

Hellö! Bölüm sonunda bahsettim ama haberi buradan vereyim. Bölümler sandığımdan uzun olduğu için bölme kararı aldım ve bu yüzden bir dahaki bölüm final olmayacak. Bu bölümün diğer yarısı neredeyse hazır, en yakın zamanda gelecek. Bu kez çok bekletmeyeceğim ♡

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın

Bölüm 39

Sırtımdaki Bıçak

Salondaydık, mavi koltukta oturuyorduk. Daha doğrusu ben oturuyordum, diğerleri başımda dikiliyordu. Deliliğin zirvesinde olduğuma inanıyorlardı, dile getirmeseler bile bunu bakışlarından anlayabiliyordum. Ama bilmiyorlardı, bu deliliğin ötesinde bir şeydi. Ben ailemi görebiliyordum, ölen ailemle konuşabiliyordum.

Bu delilikse delilikti!

Bu şahit olduğum en güzel delilik haliydi. Hiç bitmesin istiyordum, onları hep görebilmeyi diliyordum. Tedavi olmak mı? İmkansız. Eğer tedavi olursam onları bir daha göremezdim. Bu durumda kim tedavi olmak, ilaçlarla uyutulmak ve beyninin yıkanmasını isterdi ki? Ben istemezdim.

"Yemek yiyebiliriz." diye çekingen bir tavırla konuştu Anıl, Koray ve Barış'ın aynı anda ona ölümcül bakışlar attıklarını gördüğümde ayağa kalktım. Ayağa kalkar kalkmaz Barış aramızdaki birkaç adımı kapattı ve dibimde belirdi. Kafamı kaldırarak endişeyle parlayan gözlerine baktım.

"Yemek yiyelim, çok acıktım." Barış ellerimi tutarak yavaşça burnundan soludu. "Yiyelim tabii, farklı bir şey deneyelim mesela."

"Ne gibi?"

"Pizza dışında-" dediği anda Anıl, "Saçma sapan konuşma." diyerek araya girdi. "Bu eve pizzadan başka sipariş girerse gırtlağınıza çökerim."

Anıl'ın bu tepkisine esaslı bir kahkaha patlattığımda Barış'ın dudaklarında zorlama bir gülümseme belirdi. Gülmek istemiyordu çünkü kahkahamın sahte olduğuna inanıyordu. 

Zihnimdeki hastalık korkuttu mu şimdi seni?

"Pizza olur." dedim ve geri çekilerek Barış'dan uzaklaştım. Ellerim çekilince elleri boşlukta sallandı. "Ömrümün sonuna kadar pizza yiyebilirim, her gün..."

Mutfağa doğru ilerlediğimde arkamdan fısıldaşmalar duydum ama geri dönüp onlara bakmadım ya da bölmedim. Kötü konuşmazlardı, muhtemelen Anıl'ı pizza ısrarı konusunda paylıyorlardı.

"Pizza kilo yapar yalnız." diyen Koray'ın sesi yakından geliyordu. "Sebze ve et ağırlıklı bir şeyler pişmesi taraftarıyım. Midemde pizza ağacı çıktı."

Mutfak masasının üstündeki pizza kutusuna uzanıp kapağını kaldırdığımda içinde bir dilim pizza kaldığını gördüm. Dilimi alıp sandalyeye oturduğumda çok geçmeden üçü de masanın etrafında toplanmıştı. Anıl, elimdeki yarısını bitirdiğim pizza dilimine dudaklarını bükerek bakmaya başladığında kalan kısmı ona uzattım.

"Bunlar bize bu gece pizza yedirmeyecekler, al bununla idare et."

Anıl, dilime uzandığı anda Barış onun eline vurarak uzaklaştırdı. Anıl bunun üzerine küfür mırıldanarak sandalyeye oturdu ve kollarını göğsünün üzerinde bağlayarak kafasını trip atar gibi başka tarafa çevirdi. 

"Sen ye." dedi Barış, yan tarafımdaki sandalyeye oturdu. "O çok isterse sipariş edebilir."

"Pizza yiyelim." diye tekrar ettim. Karşımda kalan sandalyeye otururken yarasından dolayı zorlanan Koray ağzında bir şeyler geveleyince hepimizin dikkati üzerine döndü. En sonunda nefes nefese ve inleyerek sandalyeye oturmayı başardığında eli yarasının üzerindeydi. 

11 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin