Bölüm 17:İçindeki Katil

16.6K 1.4K 2.3K
                                    

Hellö! 17.Bölüm gelince akan sular durur. Bazı sayılar çok anlamlı, nerede 17 orada ben. Ne ara 17. Bölüme geldik, ben ne anlattım siz ne okudunuz. Hikaye final yapana kadar asla ne yazdığımı idrak edemiyorum. Final gelince oturuyor her şey. O yüzden şu an sizin kadar bilmiyorum ilerisini, bir cümle ötesini bile. Mesela şimdi bu bölüm hangi kelimeyle başlayacak. Asla bilmiyorum. Hadi bakalım neyle başlıyor😘

İyi okumalar🌺

***

Bazı anlar vardır, dünyadan soyutlanırsın.

Bazı anlar vardır gerçekle hayal alemini karıştırırsın.

Bazı anlar da vardır ki, gerçek bazen hayal dünyanın ta kendisidir.

Zoraki yutkunarak dudaklarımı araladığımda Barış hareket etmiyordu. Gözlerine bakınca onunda benim gibi ne olduğuyla ilgili bir fikri olmadığını anlayabiliyordum.

Dün gece haddimden fazla ilaç içtiğimi hatırlıyorum. İlk içtiğim iki ilacın etkisi tam olarak geçmeden diğer ikisini de içmiştim. Aslında bana dün geceyi sildiren şey o sonradan içtiğim ilaçlardı. Çünkü ben ilk seferde yaşadıklarımın çoğunu anımsıyordum. En azından hatırlamam gereken her şeyi hatırladığımı düşünüyordum.

İkinci seferde içtiğim ilaçlar tam etkisini göstermeden önce Anıl'ların yanına gitmiştim. Bir süre sonra Barış'da gelmişti.

Toplandığımızda Barış bir anda benden nasıl bu hale geldiğimi öğrenmek istemişti. Ömer'in bunu neden yaptığından tut, nasıl yaptığına kadar. Çünkü ona göre birilerini bayıltmak benim için çok kolaydı.

Ona doğru cevabı ararken Anıl'ın yine Ilgın hakkında konuşmalarına şahit olmuştuk. Bana Ilgın'ın gerçek yüzünü gösterdiğim için kızgın olduğunu söylemişti.

O sırada her şey üstüme geliyor sandım.

Ben üstümdeki hafif sersemlikle onlara dilimin ucundaki her şeyi söyleyecekken Koray araya girmişti. O gecenin tüm dertlerden, yaşanılan kötü olaylardan bağımsız olması gerektiğini, şu an kimsenin aklının yeterince başında olmadığını söylemişti.

Kimse derken ise özellikle bana bakarak altını çizercesine konuşmuştu.

O sıra herkes konuşmak istese bile kimse konuşmadı. Bunun yerine asla anımsayamadığım günlük, evrensel ya da herhangi komik bir olaydan konu açıldı. Konular sürekli değişti diye hatırlıyorum ama asla ne konuştuğumuzu anımsayamıyorum. Bu da bana önemli bir şey konuşulmadığını düşündürüyor.

Barış bir anda nefesini bırakarak geri çekildiğinde refleks olarak ben de geri çekildim. O kendini yatağın dışına doğru atarak ayaklandığında ben yerimde doğruldum.

Barış kararsız bir ifadeyle elini dağınık saçlarına görürdü ve iyice karıştırdı."Dün gece ne oldu?"

Elimin tekini havaya kaldırdım."Hatırlamıyorum."

"Sen içmedin ki."dediğinde yutkundum. Hadi açıkla Alâ, hadi.

"Nereden biliyorsun?"dedim sanki suçu üzerine atar gibi."Sen buraya sarhoş gelmedin mi?"

"Geldim de..." dedi kararsız bir biçimde."Onu hatırlamayacak kadar değil. Sonradan içtiklerimiz kafayı bozdu."

"Her şeyi hatırlıyorsun yani?"dedim üstüne basa basa. Benimle dans ettiğini de hatırlıyor muydu acaba? Hala onun hayal mi gerçek mi olduğuna emin olamıyordum.

"Neyi hatırlamamı isterdin?"diyerek tek elini beline koyduğunda direk söyleyecektim ki sanki dilim tutuldu. Ne hayali Alâ diyordu bir tarafım ama diğer tarafım ilacın ne kadar kuvvetli olabileceğini hatırlatarak üstüme baskı uyguluyordu.

11 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin