Dua İstemek - Zikir Ehli

138 13 5
                                    

Her geleni Hızır,
her geceyi Kadir bil


Bir gün annesi tarladan kaldırdığı buğdayları, biriyle Ubeydullah-ı Ahrâr'a (قَدَّسَ اللهُ سِرَّه) gönderdi. Ubeydullah-ı Ahrâr buğdayları ambara koymakla meşgûlken, buğdayları getiren kimse, boş çuvallarını alıp gitti.

Nereye gittiği ve hangi yoldan gittiği belli değildi.

Ubeydullah-ı Ahrâr (قَدَّسَ اللهُ سِرَّه) o anda neden bu zavallı ve garib kimseden duâ almadığına üzüldü. İçine garib bir ızdırap çöktü. Buğdayı olduğu gibi bırakıp koşarak o kimsenin peşine düştü.

Yanına vararak tevâzu ile kendisine duâ etmesini istedi ve;
"Beni gönlünüze alın. Hâlime biraz inâyet nazarıyla bakın. Belki duânız ve himmetiniz bereketiyle Allahü teâlâ beni bağışlar, merhâmet eder de yolum açılır." dedi.

Onun yüzüne şaşkın ve hayret dolu ifâdelerle bakan zât;
"Zannediyorum ki Türk şeyhlerinin söyledikleri; "Her geleni Hızır bil, her geceyi Kadir bil" sözüne göre hareket ediyorsun. Fakat ben hiçbir özelliği olmayan kendi hâline yaşayan bir kimseyim. Elimi yüzümü bile lâyıkı ile yıkamayı bilmem. Senin istediğin şeyden ben haberdâr değilim. O bende yoktur." dedi.

Ubeydullah-ı Ahrâr (قَدَّسَ اللهُ سِرَّه) duâ etmesi için yalvarmaya devâm etti. O kimse, Ubeydullah-ı Ahrâr'ın yalvarışına dayanamayarak ellerini kaldırdı ve; "Allahü teâlâ senin kalb gözünü açsın." diye duâ etti. Bu duâ bereketiyle Ubeydullah-ı Ahrâr'ın kalbinde açılmalar oldu.

🌹🍃🌹🍃🌹🍃🌹🍃🌹🍃🌹🍃🌹🍃🌹🌹



ZAKİRİN (Hakiki zikir Ehli) İBRETLİK MUHTEŞEM HALİ ....

Peygamber Efendimiz (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ  وَسَلَّمَ)’in zamanında ...

Zikir Ehlinden bir zat vefat etmişti..
Ashabdan bir çok kimse ..O zatı gaslettirmeye talip oldu-Talip olanlar arasında Hazreti Ömer ~ Enes bin Malik ~Ebu Derda (رَضِىَ اللهُ  عَنْهم) ‘da vardı ...

Herkes ben yıkayım Ya RasuAllah diyordu ...

Hatta aralarında ısrar ile yıkamaya talip olmak için iddialaşmaya başladılar ....

iddiaya başladılar.           

Bu sırada Resûlullah Efendimiz (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ  وَسَلَّمَ) :
«Bırakın onu ehli yıkasın. Bana Selman’ı (رَضِىَ اللهُ  عَنْه)- çağırın -O şimdi zikir meclisindedir!" Buyurdu "Bu bizim kardeşimizdir. Bu da zikir ehlindendir Onun için onu o yıkasın.» buyurdu. Selman’ı (رَضِىَ اللهُ  عَنْه) çadırdılar, Efendimiz (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ  وَسَلَّمَ) ona:

— "Ey Selman! Bu zâkiri sen yıkayacaksın. Çünkü sen de zikir ehlindendin. O da senin gibi zikir ve tevhid, ehlinden idi." buyurdu.

Selmanı Farisî (رَضِىَ اللهُ  عَنْه) merhumun cesedini tenha bir yere götürüp soydu ve edeb yerini bir bezle.  örterek yıkamaya başladı. Sıra edeb yerine gelmişti ki, Selman elini oraya uzatınca, merhum eli ile Selman’ın elini  tuttu edep yerine dokunmasına izin vermedi  -ölen zakir canlı gibi selman’ın elini sıkıca tutuyordu -Selman ağlamaya, başladı hıçkırmaya başladı. Başını merhumun göğsüne koydu. İçinden türlü türlü sesler geliyor, feryatlarla pazarlık eder gibi Hakla söyleyen sözler İşitiyordu. Hıçkırıklar arasında merhumun kulağına eğilip:

Bir kimse öldükten sonra nasıl dirilir ve hareket eder? diye sordu.Merhum ona şu cevabı verdi:

Ey Selman? Allah İle beraber olanlar ölürler mi sanırsın? Gönülleri zikrullah ile dirilmiş olanlar, bedenen ölürler. Ben ölmedim ve ancak şimdi yeni bir hayata kavuştum. Sen işini çabuk bitir hele  ..  Beni biran evvel dostuma kavuştur ~dedi- Selman (رَضِىَ اللهُ  عَنْه) daha sonra bu hadiseyi. Resulullah’ Efendimize (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ  وَسَلَّمَ) nakledince, Peygamberimiz şöyle buyurdular;
"Hakiki zikir Ehli Ölmez -zikir ehlini Kabirde toprak çürütmez" buyurdu .."Bilakis onlar Fani dünyadan Baki olana geçerler "dedi ...

RABBİMİZ TEÂLÂ gerçek zikir ehlinden olabilmeyi bizlere de Nasip eylesin ÂMÎN ÂMÎN ÂMÎN 🌹

✔️ KISSADAN HİSSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin