BENİ YIKAYAN O ZÂT'TI 💖

95 21 6
                                    




Kardeşler

Bir kardeşimiz anlatıyor;

"Bir gün yine MADDE ALMIŞTIM.! KENDİMDE DEĞİLDİM.! Yolda yürürken, ezan sesini duydum. İçime bir ürperti geldi.

İrâde dışı, ezanın okunduğu câmiye yöneldim. Mahallemin eski câmilerinden biri. Baktım, namaz kılınıyor.

İçime, câmiye girme isteği geldi. Nasıl oldu bilmiyorum, BİLDİĞİM KADARIYLA hemen abdest alıp; farzın ortasına yetiştim. İmam namazı bitirince; ben de selâm verdim(!). Yanımdakiler;

-KAFASI KIYAK GÂLİBÂ.!

diye söyleniyorlardı. Ben bilmiyordum; İLM-İ-HÂL BİLGİM YOKTU. Ama doğru; KAFAM KIYAKTI. BENİ mahalleden TANIYANLAR BANA;

'BUNUN BURADA İŞİ NE.!"

GİBİSİNDEN bakıyorlardı.

Ben kimseye aldırış etmedim.

Kalktım, namaz kılmaya başladım.

Beni, değişik bir hâl kapladı. Kendimden geçmişçesine namaz kıldım.

İmam, câmiyi kitlemiş, bana dokunmamış.

Ben farkında değilim. Vakit yatsıydı. Ben, gece yarısına kadar namaz kılıyordum. Kaç rekât kıldım bilmiyorum. Sonra; namaz kılarken imamın sohbet ettiği kürsünün altına, bir musalla taşı getirdiler.!

Sonra, SARIKLI CÜBBELİ, HEYBETLİ bir muhterem;

-CENÂZEYİ GETİRİN.!

dedi. BAKTIM; CENÂZE BEN.! Beni yıkıyorlar.! Ben ağlıyordum;

-Ölmedim.!

diyordum. Arkamdan, ağlama sesleri geliyordu. Ben hem namaz kılıyordum; hem izliyor, hem ağlıyordum. Beni O ZÂT bir güzel YIKADI ve gitti. Sabah olmuş. Ben uyuya kalmışım. İmam;

-Kalk Mustafa; hadi abdest al, yanıma gel.

dedi. Abdesti aldım; namazı kıldık. Cemaatle, hoca; bendeki değişik hâli anladılar. Bir şey de sormadılar.

Hocaya;

-Hocam; ben câmiyi boyamak istiyorum. Malzeme alın bana yeter dedim.

Hoca;

-Tamam dedi.

Malzemeyi aldılar. Ben, üç hafta câmiden dışarı çıkmadım. Devamlı boya yaptım. Eski kötü arkadaşlarım bana;

-Kafayı mı yedin; Sen iyi değilsin. Gel dolaşalım.!

dediler. Ben, onları;

-Beni yalnız bırakın.

diye kovdum. İş bitti, hoca;

-Sana ne vereceğiz.? dedi.

-Ben bunu ALLAH İÇİN yaptım; ÜCRET İSTEMEM.

dedim. Zorla vermeye çalıştı; almadım.

-Cemaat senin için para topladı; al.

dedi. Ben;

-Almam.!

deyince;

-Sana başka yerde iş verelim.

dediler.

-Olur.

dedim. Mahallenin muhtarına gittik. Muhtar;

-Postâne boyanacak; boyar mısın.?

dedi.

-Boyarım.

dedim. Orayı da boyadım. Boyarken; câmiye, cemaate devam ettim. SOFİLER vardı;

-MENZİL'E KÂFİLE yapıyoruz.😍

diye konuşuyorlardı. Yanlarına gittim;

-NEDİR BU MENZİL; neresidir.?

diye sordum. Anlattılar. Ben;

-Kâfilede yer varsa beni de alın.

dedim.

-Tamam.

dediler.

-Otobüs ücreti kaç lira.?

dedim.

-Elli lira gurban.

dediler.

-Tamam; bana da gidiş dönüş yer ayırın.

dedim. Sözleştik. İşim bitince Muhtar;

-Sana ne verelim Mustafa.?

dedi.

-Bana bir şey vermeyin; benim kâfile paramı verin, yeter.!

dedim. Muhtar;

-Çok az Mustafa; sen dörtyüz liralık iş yaptın.

dedi. Ben;

-İstemem; bana kâfile parasını verin yeter.!

dedim.

-Tamam; sen bilirsin.!

dediler.

~*~

Menzil'de Câmi'ye girdim. Namazı beklerken, birden herkes;

'GÜRRR.!' diye ayağa kalktı ve O YÂR geldi.! (K.S.)


Ben; O'nu görünce feryât ettim. Bu, BENİ YIKAYAN ZÂT'TI.!

Ben mi O'nu sevdim; O mu beni sevdi bilmiyorum.!

O günden bu güne kapıdayım gurban.!"

#BenMiOnuSevdimOMuBeniSevdiBilmiyorum

#BırakmayaDaNiyetimizYok

✔️ KISSADAN HİSSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin