Kim Bir Bardak❄Soğuk Su💦İçerse Beni Hatırlasın

258 17 21
                                    


"Ya kırdığın gönlü
ALLAH seviyorsa
Bilemezsin
Bilseydin ödün kopardı
Dokunmazdın."
Mevlana

Kûfeliler "Gel" dediler, mektuplar yazdılar, elçiler gönderdiler. İmamımız yok, önderimiz yok dediler. İmza attılar davetiyelere. Ve vakti geldiğinde sattılar üç kuruşa peygamber torununu. Bu yüzden o topraklar çoraktır, çöldür, kuraktır ve ölümdür hala bugün. Huzur yoktur, barış yoktur, rahat yoktur kıyamete kadar. O da gitti. Gitmese olmazdı.

Babasını vuranlardı onlar, kardeşini yaralayanlardı onlar.
"Hüseyin'im gitme,
Kûfe halkına güvenme,
Osman gibi
vururlar seni,
o nasipsiz insanlar!"
diye uyarıldı lakin serde ve gönülde gitmek vardı. O da gitti, kader de bunu göreceği vardı.

Resulullah (صَلَّي اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) bir gün yanı üzerine uyudu, kaygılı ve üzüntülü olarak uyandı. Sonra uyudu ve üzüntülü olarak uyandı. Yine uyudu sonra uyandı. Avucunda kırmızı bir toprak bulunuyordu ve onu öpüyordu. "Nedir bu?" diye sordu zevcesi Hazreti Ümmü Seleme (radıyellâhü anhâ) validemiz. "Hüseyin için, Cebrail, Hüseyin'in Irak toprağında öldürüleceğini bana haber verdi. Bu da oranın toprağıdır. Bu toprak kan haline gelince Hüseyin şehit edilir." dedi Efendimiz.

Hazreti Ümmü Seleme (radıyellâhü anhâ) validemiz o toprak parçasını sırça bir çanak içinde sakladı.
Hazreti Hüseyin (radıyellâhü anh) şehit edildiği gün toprağın kan haline geldiği görüldü.

Hüseyin'imi katlettiler Kerbela çöllerinde. 😢
Suya hasret koydular.
Bu yüzden su içerken bin kere düşünün. 😔
Soğuk suyu kana kana içerken onların susuzluğunu hatırlayın. 😔

Hicretin 61.yılı... Muharrem'in onunda... Cuma günü öğleden sonra Hazreti Hüseyin (radıyellâhü anh) 'yı vurdular Kerbela 'da.

Hüseyin'im şehit edildi tasalı topraklarda, gamlı ellerde başı kesildi, vücudu atlara çiğnetildi. Tam 33 mızrak yarası vardı canında. 34 kılıç kesiği...
Başını ayırdılar gövdesinden mızraklara takıp gezidirler sokak sokak.

Kerbela kelimesinin aslı Kerb-ü bela'dır. Kerb, Arapçadır ve tasa, üzüntü, kaygı, bela, musibet, facia demektir. Bela kelimesi de Arapçadır...
İkisinin yan yana gelmesiyle tasa üstüne tasa, bela üstüne bela, musibet üstüne musibet anlamı ortaya çıkmaktadır.

Irak toprakları kıyamete değin bela görecektir. O topraklar üzerinde huzur olmayacaktır. Su olmayacaktır. Şimdi o coğrafyaya dikkatle bakın bela üstüne bela yok da ne var Allah aşkına!

Zalimler vardı:
Yezit vardı, İbn-i Ziyad vardı, Ömer b. Sa'd vardı, Kûfe eşrafı vardı. ALLAHU TEÂLÂNIN laneti üzerlerine olsun.

Mazlumlar vardı: Hazreti Hüseyin, ailesi ve ashabı... ALLAHU TEÂLÂNIN RÂHMETİ üzerlerine olsun.

"Bunlar benim dünyada kokladığım iki reyhanımdır." derdi Efendimiz (صَلَّي اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) torunları Hasan ile Hüseyin'e (radıyellâhü anhümâ) . O reyhanları tarumar ettiler zalimler acımadılar asla!

"Hasan ile Hüseyin cennetlik gençlerin iki seyididir."derdi..
Efendimiz (صَلَّي اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) torunları Hasan ile Hüseyin'e (radıyellâhü anhümâ) .

O cennetlik gençlere peygamber emanetidir diye hürmet göstermediler.

"İmam Hüseyin i vurdular..
Kolunu kanadını kırdılar
Al kanlara boyadılar Kerbela'da Kerbela'da"

✔️ KISSADAN HİSSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin