"DARISI BAŞIN(m)A" ŞİRKİ​

91 11 5
                                    

Cahillerin dillerine pelesenk olduğundan sıkça duyduğumuz "Darısı başın(m)a" sözü, İslam öncesi, eski Türk geleneğinde kullanılan şirk içerikli bir deyimdir.

Orta Asya’da, kutlamalarda “bereket” simgesi olarak ;
Darı,
Mısır ,
buğday,
arpa,
pirinç v.b. gibi tahıl taneleri havaya saçılır, başına bu tanelerden düşenlerin de aynı şansı bulacağına inanıldığından; bugün de ağzından çıkan sözün anlamını ve hükmünü bilmeyen cahillerin, atalarından duyduğu ve gelişi güzel sözler kullanması sonucu kendilerini tehlikeye attıklarını üzülerek görmekteyiz .

Buğday başaklarının, buğday tanelerinin dünyanın pek çok yöresinde bereketin simgesi oluşu da bir rastlantı değil. Özellikle tarımın zamanında yaygın olmasından dolayı buğday türü darı ve tahıllar halkın nezdinde oldukça gözde nimet ve zenginlik nişanesi bilinmiştir.

Bu bakış açısından dolayı
buğday,
darı,
çavdar v.b. hangi türlüsünden olursa olsun ekmeğe şirk unsuru kutsiyetler de yüklenmiş.

İnsanları çarpabilme özelliği olduğuna inanıldığından üzerine kasemler edilir, atasözleri dizilir:
"Aç tavuk kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır "

"Darısı Başın(m)a" sözü (inanış) Şirk içermektedir.
İslam öncesinde
bereket,
rızık,
talih,
kader ; gayb yegane yaratıcı ve hukum koyucu olan الله’tan (ﷻ) değil de, böyle batıl inançlar ürünü çeşitli ilahlardan olduğuna inanılıyordu.

İnanışa göre;
Düğün merasiminin ardından, gelin ve damat kalacakları yere gelirler. Damat gelini selamlayıp hediyesini verdikten sonra gelini oturtur ve kapıdan çıkar.

Çıkarken odanın dışında bulunanlara bir elinden altın para, bir elinden darı saçarmış.

Para zenginlik ve refahı, darı bereketi temsil etmektedir.

Aynı zamanda, düğün evinden hemen ayrılacak olan gelin ve damat ailesinin büyükleri de aynı şekilde etraflarındaki gençlere bilhassa "darı" ve para serperek evden ayrılırlarmış. (Zamanımızda anadolunun bazı köylerinde

"damadın başında ekmek kırma",

"Sadaka niyetine fakire verilecek ekmeğin başa dolandırılması" gibi adetler halen devam etmektedir)

Kişi;
Darı,
Buğday,
Mısır v.b. türü tahılların havaya saçılması sonucu başına düştüğünden dolayı kısmeti açılacağına, kaderinin değişeceğine, olumsuzluk ve kötülüklerin gidip yerine huzur, refah ve istenilen nimetlere kavuşacağına inanması anlamına gelen bu fiillerin dua dilekleri, sözleri şirktir!

Çünkü Dilek, olması mümkün olan caizi, الله TEÂLÂ' DAN istemektir.

İslam'a göre dilekler yalnızca Yüce الله TEÂLÂ'DAN dilenir.

Çünkü dileğimizi yerine getirebilecek yegane kudret sahibi olan الله TEÂLÂ'DIR. Dileklerimizi öncelikle ve sadece الله TEÂLÂ'DAN  dileriz. Çünkü herşey O'nun kudretindedir. O'nun izni ve haberi olmadan hiçbir şey meydana gelemez.

"De ki: Allah'ım sen mülkün sahibi, sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü alırsın, dilediğini yükseltirsin, dilediğini alçaltırsın. İyilik senin elindedir sen her şeye kadirsin. " (Âli İmran, 26)

Günümüzde pek de önemsenmeyen dilin afetlerinden olan "Darısı başın(m)a" cümlesinin "kişinin hayatına yön verenin" Darı, tahıl buğday v.s. 'nin başına isabet etme şansına - DUAsına inanan müşriklerin sözünü zamane Müslümanların(!) dikkatsizlik ve alışkanlıktan dolayı kullanmalarının tehlikesini göz ardı edemeyiz.

✔️ KISSADAN HİSSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin