SABIR صَبِرْ

325 18 5
                                    

Fakir genç bir adam, geceleyin kulübesinde uyurken, uyku ile uyanıklık arasında, odasının ışıkla dolduğunu gördü...

Gaipten gelen bir ses,ona şöyle dedi:
-“Bundan böyle, Allah için çalışacak ve kulübenin önündeki büyük kayayı,bütün gücünle iteceksin!.."
Bunun;
Allah’tan gelen bir emir olduğuna inanan adam, ertesi sabah kayayı itmeye başladı...

Daha ertesi gün, ve izleyen haftalar…
Güneşin doğuşundan, batışına kadar,
taşı itti durdu...
Aylar süren uğraşı sırasında,
kaya yerinden bile kımıldamadı...
Adam,gece kulübesine
yorgun-argın dönerken, gününün boşa geçtiğini düşünüyordu artık...

Onun şevkinin kırıldığını hisseden şeytan, kalbine vesveseler vermeye başladı:
-“Ne kadar zamandır bu kayayı itip duruyorsun,
bir milim bile kımıldamadı. Kendine bunun için niye eziyet ediyorsun?
Onu yerinden oynatman zaten mümkün değil, ”

Böylece; gence görevi yerine getirmesinin imkansız olduğunu, dolayısıyla, başarısızlığa uğradığı duygusunu, aşılamaya çalıştı...
Bu tür düşünceler, onun şevkini daha da kırdı ve ümidini gitgide yitirdi.

“Doğru ya, kendimi bu iş için niye paralıyorum ki?” diye
kendi kendisine söylendi...

“Bundan sonra, azıcık bir kuvvet harcayacağım.
Bu da yeter de artar bile...
Koca kaya, yerinden kımıldamayacağına göre.

Ve kararını duasında Allah’a bildirdi:
-“Allahım, uzun zamandır; durmadan, dinlenmeden, Senin dediğin gibi, hareket ettim.Bütün gücümle, istediğin şeyi yaptım.
Her gün yoruluyorum, ama kayayı bir milim bile kımıldatamıyorum. ...
Neden böyle?
Neden başaramıyorum?”

Gaipten bir ses şefkatle cevap verdi:
- “Ey kulum, uzun zaman önce sana bir vazife vermiş sen de kabul etmiştin...
Sana görevinin:
"kayayı bütün gücünle itmek olduğunu söylemiştim. "
"onu yerinden oynatmanı söylemedim ki!"...

"Senin görevin onu itmekti."
Şimdi gücünün tükendiğini, başarısızlığa uğradığını söylüyorsun...
Kendine bir bak bakalım...
Kolların daha da güçlendi, pazuların,
sırtın ağırlığa dayanıklı hale geldi.
Bacakların kalınlaştı ve kuvvetlendi...
Taşı itmeye başladığından,çok daha kuvvetlisin şimdi...
Evet, kayayı kımıldatamadın...
Lakin;
"Senden istenen;
emre itaat etmen
ve onu sadece itmendi...

" Kayayı yerinden oynatacak olan BEN'dim.” ...

Hatasını anlayan genç, ertesi gün kendi görevinin kayayı yerinden oynatmak değil, onu var kuvvetiyle itmek olduğunu düşünerek, verilen görevi yerine getirdi...
İkinci gün, üçüncü gün derken,
kaya birden yerinden kımıldadı...
O zaman, kayayı yerinden kımıldatanın, kendisi değil, ALLAH olduğunu anladı...
Biraz daha uğraştığında,
kaya biraz daha oynadı ve kenara yuvarlandı...
Altından da kendisine ömür boyu yetecek kadar büyük bir hazine çıktı...

Allah'ın, bize emrettiği ibadetlerin durumu ve bizim halimiz bu hikayede anlatılanlara çok benzer. ..
Allah u Teâla; Kur'an-ı Kerim vasıtası ile bizimle konuşur. Bize bazı görevler emreder.

..
Bu vazifeleri yerine getirirken bazen bizler zorlanırız. Kimi zaman da bize usanç gelebilir...
Çoğu zaman da şeytan;
"Onu yap ,bunu yapma
ne olacak, çalış çalış nereye kadar böyle sürüp gidecek. Boşver rahatına bak " diyerek bize vesveseler verir..

Halbuki; sadece bir namaz ibadetinin bize sağladığı, sağlık, sıhhat vb.
maddi-manevi faidelerini, saymakla bitiremeyiz...
Ahirette ki karşılığına gelirsek,
Zülcelâl-i vel ikrâm olan Rabbimizin, bize vaad ettiği güzellikleri, zenginliği, hayal bile edemeyiz...
Dünya mü'min için zahmet yeri, Ahiret ise mükâfat yeridir.
Gayret etmek bizden, tevfik Allah'tandır...

Alıntıdır...

****

#Sabır

#HerZorluğunArdındaKolaylıkVardır

#PeygamberSünneti

#ÇarşınınAğasıVarİmiş

✔️ KISSADAN HİSSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin