Adamın bineceği otobüsün kalkmasına yarım saat kadar bir süre olduğu için, terminalin rengarenk tabela ışıkları ile aydınlanmış koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerideki mescide önünde bulunan abdest alma yerine yanaştı.
Elindeki paltosunu omzuna doğru attı.
Tam eğilmiş ellerini yıkayacakken, iş tulumları giymiş bir genç ona doğru gelerek,
"Herhalde abdest alıp namaz kılacaksınız, paltonuzu şuraya asabilirsiniz" dedi.
Adam sigarasını abdest alma yerinin giderine atarak, ellerini yıkamaya başladı;
"Sen herhalde görevlisin. Ne iş yaparsın burada ?"
Aslında her hâlinden ne iş yaptığı belliydi.
Delikanlı:
Kenardaki temizlik arabasını elindeki süpürgeyle işaret ederek "Temizlikçiyim, Bütün buraların temizliği benden sorulur. Ayrıca mescidi ve lavabolarını da gönüllü temizliyorum."
Adam, onu alaycı gözlerle süzerken "ben, namazı senin gibi çulsuzlara bıraktım" diyerek sırıttı, "bu iş tam da senin gibilere öyle yakışıyor ki."
Temizlikçi genç, adamın hakaretine aldırmayacak kadar olgundu, fakat namaza karşı yapılan saygısızlık, canını çok sıkmıştı vereceği cevabı bir süre düşündükten sonra, susmayı tercih edip, içinden "Allah'a verirsin hesabını" diyerek işine döndü.
Adam mağrur adımlarla peronlara doğru yürümeye devam etti. Sonra aniden başının döndüğünü hissetti. Koluna aldığı kaşe paltonun ağırlığını da ilk defa fark ediyordu. Biraz evvel yediği iki porsiyon kebap, herhalde tansiyonunu yükseltmiş ve kendisini hâlsiz bırakmıştı.
İçinden böyle düşünerek birkaç adım daha attığında âniden fenalaşarak dizleri üzerine çöktü . Kolundaki palto ondan önce yere serilmiş ve yeni takım elbisesinin kirlenmesini engellemişti. Adam çömelmiş vaziyette olmasına rağmen fırıldak gibi dönen başını yere dayayarak bir müddet dinlendi, adeta secde edercesine.
Ve tekrar doğrulduğunda, aynı rahatsızlığı duyarak hareketini tekrarladı. fakat, başkaları tarafından görülmüş olmaktan endişe ediyordu. Zorla başını yerden kaldırıp sağa sola bakındığında, elinde tepsisi ile terminalin çaycısı olan gençle burun buruna geldi.
Delikanlı adamı saygılı bir ifadeyle selâmlayıp yanına eğildi; "Bey amca, Allah kabul etsin de, ama kıble biraz arka tarafına doğru kalıyor."
YARADANIN EMİRLERİYLE ALAY ETMEK HİÇ BİR YARADILANIN HADDİ DEĞİLDİR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️ KISSADAN HİSSE
Short StoryKıssalar, hayatımıza ibret olabilecek hikayeler..... Küçük bir not : her bölümde kıssa olmayabilir. #Neredeyse tamamı ALINTIDIR! Kapak için 👉 @Elif_gibi_sev Teşekkürler. 😍💖 Kitabın tamamı ALINTIDIR..
