EYVالله

204 31 5
                                    

Bir derviş mürşit kapısına hizmet için gelir. Hizmetin ilk basamağı nefsin terbiyesi olan tekke temizliğinde görev alır.

Bir gün kalbinden "Allah'ım nedir bu çektiklerim" diye geçirir. Bu düşüncesi mürşidine malum olduğu için, münasip bir dille o tekkeden kovulur.

Bizimki düşer yollara...

Akşama doğru bir şehrin ışıkları görülür. Bu şehre varır varmasına fakat bu şehre girmenin üç şartı vardır.

1- Allah’ın işine karışılmayacak.

2-Kulun işine karışılmayacak.

3-Yalan konuşulmayacak.

Bu şehrin adı EYVALLAH' tır.

Bizimki şartları kabul eder ve girer bu şehre.

Hoş geldin derler "eyvallah" der.

Kalacak yer gösterirler "eyvallah" der.

Hizmet verirler "eyvallah" der.

Evlendirirler "eyvallah" der.

Adam bir gün yolda yürürken sade giyimli bir genç kız ve süslü giyimli orta yaşlı bir kadın görür. Kalbinden "şu kadının haline bakın bu ne hal" der.

Kadınlar bağırmaya başlar:
- "YETİŞİN KULUN İŞİNE KARIŞAN VAR".

Etraftan gelirler bir güzel döverler. Her tarafını kırarlar ve kan revan içinde hamalın küfesine koyup evine gönderirler.

Küfede adam "Ey Allah’ım nedir bu basıma gelen" diye kalbinden geçirir.

Hamal küfeyi yere atar ve bağırır:
- "YETİŞİN ALLAH'IN İŞİNE KARIŞAN VAR" etraftan koşup gelenler adamın sağlam kalan yerlerini de kırıp iyice döverler. Orada bırakırlar.

Sürünerek evine giden adama kapıyı karısı açar:
- "Noldu sana böyle" diye sorar. Bizimki:
- "Çok kötüyüm hanım, soran olursa evde yok de" der. Der demez kadın cama cıkıp:
- "YETİŞİN YALAN SÖYLEYEN BİRİ VAR" diye bağırır.
Etraftan koşup gelenlerden üçüncü bir dayak daha yer, bu sefer bayılıncaya kadar.

Meğer bu şehirde kalpten geçenler karşıdakine malum olur hiç bir şey gizli kalmazmış. Adam acılar içinde bayılır ve bir müddet sonra mürşidinin huzurunda adap tutarken ayılır.

Mürşidi ona tebessümle bakmaktadır:
- "EVLADIM" der, "DAHA EYVALLAH ŞEHRİNDE YAŞAMASINI BİLMİYORSUN, RIZA KAPISINDAN NASIL GEÇERSİN? RIZA KAPISINDAN GEÇENLER, RIZAYA RAZI OLMAKTAN GEÇERLER."

Şimdi söyleyin,Anne babaya dahi öf deme hakkımız yok iken, Mevlamızdan gelen imtihana,hastalığa,bela ve musibete nasıl yaklaşmalıyız.

Eyvallah diyebilenlere ne mutlu.

Bediuzzaman hazretleri buyuruyor ki; " Bir insana hastalık geldiğinde, Evhama kapılır ise Merak eder ise, Allah onun hastalığını derinleştirir. "

Şifa bulabilmek için evvela Hoşgeldin diyebilmeliyiz. Mevlanın bizi maddi manevi yaptıklarımızdan, belki kendinden uzaklaşıp cehenneme doğru yol almamızdan korumasıdır, uyanmamıza vesile kılmasıdır.

Bize düşen, Şifa vesilelerinin neler olduğunu bilmektir. Deva nerelerde dir bilmek lazım.

🔴Evvela Rıza göstermek,

🔴Farzlar ile sünnetler ile Mevlaya yönelmek.

🔴Kuran müminlere şifadır.

🔴Kuranı kerim okumak dinlemek,

🔴Duaya önem vermek.

🔴Sadaka vermek.

🔴Başkalarının sıkıntılarını gidermeye çalışmak,

🔴Hayırlara vesile olmak,

🔴Hayvanlara dahi iyilikte bulunmak şifaya vesiledir.

🔴Hacamat,sülük, bal şerbeti say say bitmez.

💡Ama şunu unutmayın ki,
Eğer haketmiş isek şifayı Allah azze ve celle onu 1 bardak suya, belki salih bir arkadaşla tokalaşmaya dahi saklar ve size nasip eder.

RABBÎM Cümlemizi iyilerle beraber eylesin. Temiz yoldan şifalar ihsan eylesin. ÂMÎN  اَلْهُمَّ آمِينْ اَجْمَعِينَ

✔️ KISSADAN HİSSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin