94. Bölüm / Öfke Patlaması

305 46 154
                                    

Hortkuluklar nihayet yok edilmişti. Bu gerçekten de gerçekleşmesi mümkün olmayan bir rüya gibiydi. Ancak erken sevinmemek lazımdı. Çünkü şu an Karanlık Lord belki de en tehlikeli halindeydi.

Son hortkuluğun yok edilmesinin ardından savaş meydanında herkes susmuş Voldemort'un geçirdiği öfke nöbetini korku dolu bakışlarla izliyordu.

Çoğu kişi onun neden bu kadar kızdığını anlamazken sadece tepkilerine bakarak o nesnelerin çok kıymetli olduklarını düşünmüşlerdi sadece.

Karanlık Lord hiçbir şey yapmadan da yeterince korkunçken şimdi tam anlamıyla çıldırmıştı. Öfkeyle bağırıp deli bakışlarla etrafı süzmesi hiç olmadığı kadar ürperticiydi.

Barty Crouch Jr durumun gittikçe daha kötü bir hal alacağını fark edince yaşadığı şoktan sarılıp Remus'un kolunu tutarak kendisiyle beraber sürükledi.

"Acele et Lupin! Çok kötü şeyler olacak! Yanlarında olmamız lazım" diyerek hızla Diğerlerinin yanına doğru koşmaya başladı.

Emilia'nın Voldemort'a karşı güç birleştirerek saldırma planı olduğunu biliyordu Barty. Bu yüzden işler daha da çığırından çıkmadan yanında olup sevdiği kızla beraber savaşması gerekiyordu.

Diğer tarafta James, Sirius ve Regulus da aynı Barty ve Remus gibi bir an önce kayıt dışı dörtlünün yanına ulaşmak için hızlıca koşuyorlardı. Ne pahasına olursa olsun arkadaşlarını korumaktan başka bir şey düşünmedikleri her hallerinden belliydi.

Ancak onlar henüz bir araya gelemeden Voldemort'un öfkesi doruk noktasına ulaştı ve asasını kaldırıp büyük bir nefretle savaş meydanının tamamını etkileyecek şekilde savurdu.

"VIENTO LACULIS!"

Büyülü sözlerin ardından savaş alanında devasa bir uğultu baş gösterdi. Voldemort asasını savurdukça rüzgarı kontrol ediyor ve etrafındaki her şeyi sağa sola savurarak içindeki öfkeyi dışa vuruyordu.

Zaten kar yağışı yüzünden hava oldukça kapalıydı. Bir de Voldemort'un kontrolsüz rüzgarı eklenince sanki büyük bir tipi ve kar fırtınası yaşanıyormuş gibi ortalık birbirine girmişti.

Çevrede olup biteni görmek bir yana şiddetli rüzgarda savrulmamak için tutunacak yer bulmak bile imkansızdı.

Ricardo zaten yanı başında olan Emilia'yı sıkıca kavramış en yakınlarındaki ağaçtan destek alarak tutunmaya çalışırken aklı Luciana'da kalmıştı.

Ay yüzlü kız en son Leo'nun yanındaydı. Leo onu ne pahasına olursa olsun korudu. Gerçi Luciana'nın pek korunmaya ihtiyacı yoktu ama yine de endişelenmeden duramıyorum işte.

Çünkü bir kaç öğrencinin rüzgarın şiddetiyle savrulup kayalara çarptığını görmüştü. Hem de öyle sert çarpmışlardı ki en iyi ihtimalle ağır yaralı olarak atlatırlardı.

Sirius Black, bir yandan kardeşi Regulus'un üzerine kapanmış onu sıkı sıkı tutarken bir yandan da sağ tarafındaki James'i desteklemeye çalışıyordu.

"Şerefsiz Pislik! Hiç adil savaşmıyor ki!" diye kendi kendine söylendi Sirius.

Regulus yoğun tipi yüzünden gözlerini sıkıca kapatmış olmasaydı abisinin bu cümlelerinden sonra gözlerini devirirdi.

"Çağımızın en karanlık büyücüsünden böyle ahlaki erdemler beklemen sence de komik değil mi?" diye takıldı abisine.

Sirius kendi kendine homurdanırken James bir an savrulacak gibi olunca tekrar onu kendine çekip sıkı sıkı tuttu. Bir an olsun gevşeme göstermemeleri lazımdı.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now