73. Bölüm / En Güçlü Bağ

456 72 83
                                    

İhtiyaç odası tarihi boyunca hep büyük sırlara ev sahipliği yapmıştı ve bu gece de o günlerden biriydi.

Kayıt Dışı dört genç güvenip gönül bağı kurdukları en yakınlarına sırlarını emanet ediyorlardı. Luciana derin bir nefes alıp en önemli sıralarından birini daha ifşa etti.

"Mesela kitap serisi boyunca anlatılan karanlık büyücü Voldemort'un ta kendisiydi" dediğinde 6 çift göz büyük bir şaşkınlıkla ona bakalmışlardı.

"Nasıl yani?" diyerek sordu Barty. "Kitap aslında gerçek kişilerden mi bahsediyordu?" diyerek en can alıcı yere değindi.

"Tam olarak değil" diye yalan söyledi Luciana. Gerçeği birazcık değiştirerek anlatmaya devam etti.

"Yani Hogwarts, binalar, dersler ve büyüler ile ilgili her şey aynıydı ancak kişi olarak bir tek Voldemort kitaptaki gibiydi. Dumbledore'u bile buraya geldikten sonra tanıdık" dedi inandırıcı olmaya çalışarak.

Herkesin aklında onlarca soru olduğunu görebiliyordu Luciana. Yine de onlara fırsat vermeden anlatmaya devam etti.

"Bütün sihir dünyasını tehdit eden ve kanın saflığını savunarak ayrıcalıklı bir dünya vaadinde bulunan karanlık bir büyücüydü Voldemort. Kitap boyunca birileri onunla mücadele edip sonunda yenmeyi başarıyorlardı."

"Bizler ilk başta bu konu üzerinde pek durmadık. Aslında bu dünyanın büyüsüne kapıldık desek daha doğru olur" diyerek mahçup bir şekilde devam etti. Çünkü gerçekten de başlangıçta hepsi bir süre de olsa bu evrenin büyüsüne kapılmışlardı.

"Telafi eğitimi boyunca bilgiye aç bir şekilde ne bulursak öğrendik. Ders çalışmak ve asa sallayıp büyüler yapmak bizim için rüya gibiydi... Sonra dönem başladı ve her birimiz hayalini kurduğumuz binalara yerleştik. Hayatımızda ilk defa başka birileriyle dostluk ve gönül bağları kurduk" dediğinde onu izleyenlerin hepsine samimi bir tebessüm göndermeyi ihmal etmemişti.

"Bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu... Bu her zaman böyleydi... Ancak hepiniz bizi öyle güzel kabullenip aranıza aldınız ki bunun bizim için ne kadar büyük bir anlamı olduğunu tahmin bile edemezsiniz" dediğinde gözleri minnet doluydu.

"Sonra... Voldemort detayını daha fazla göz ardı edemeyeceğimizi fark ettik. Her gün ölüm haberleri gelmeye devam ederken buraya gelişimizin bir amacı olduğunu düşündük. Kitap bizim için burada bir geçmiş inşa etmişti ancak Jarrow Kasabası'ndaki o patlama ile ilgili hiç bir bilgimiz yoktu. Çünkü herkesin bildiğinin aksine biz gelecekten gelmiştik.

Regulus Voldemort'un bizimle ilgili bir kehanetin peşinde olduğunu haber verdiğinde yaşadığımız şaşkınlığı tahmin edemezsiniz. Voldemort böyle bir kanıya nereden vardı bilmiyoruz ama Merlin Kehanetlerini  duyunca taşların tam olarak yerine oturduğunu fark ettik" dedikten sonra mümkün olan en kısa şekilde açıklamaya koyuldu.

"Tılsımların Prensi Merlin'in aynı zamanda bir kahin olduğunu belki duymuşsunuzdur" dediğinde sadece Olivia, Barty ve Remus başlarını sallayarak onu onaylamışlardı. Diğerleri de anlasınlar diye biraz daha izah etti Luciana.

"Merlin bir kehanette bulunduğu zaman onu tılsımlarıyla güçlendirip gerçekleşme olasılığını yükseltmesi ile meşhur. Bu açıdan düşününce bizi zamanda geriye getiren kitabı yetimhaneye gönderenin Merlin olabileceğini düşündük.

Eğer gerçekten bizim hakkımızda bir kehanet varsa bunu Voldemort'tan önce ele geçirmek zorundaydık. Çünkü riske atılmaması gereken bir sırra sahiptik. Gerisini biliyorsunuz zaten. Esrar Dairesine gittik ve gerçekten de bizimle ilgili bir Merlin Kehaneti olduğunu gördük. Siz geldiğinizde biz kehaneti çoktan almıştık bile" dedikten sonra boynundaki keseye uzandı Luciana.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now