20. Bölüm / Gizli Planlar

648 80 44
                                    

Yoğun bir Hogwarts gününün akşamında herkes uyuduktan sonra kayıt dışı dört arkadaş ihtiyaç odasında buluşmak için sözleşmişlerdi. Bugün Luciana ciddi araştırmalar yapmıştı ve buldukları doğrultusunda bir takım planlar yapmaları gerekiyordu.

Odaya ilk giren Luciana olduğu için rahatça konuşabilecekleri bir şekilde dizayn etmişti odayı. Bir şöminenin etrafına dizilmiş rahat bir kaç koltuk iş görürdü.

Arkadaşlarını beklerken koltuklardan birine oturup hissettiği baş ağrısını azaltmak için şakaklarını ovalamaya başlamıştı. Gün boyu okuduğu sayfaların hepsi gözünün önünde uçuşuyor gibiydi.

Ricardo odaya girip onu gördüğü anda kızın yine baş ağrısı çektiğini hemen anlamıştı. Saatlerce kitaplarla uğraşmış olmalıydı. Kendisine fazla yüklendiği zamanlarda çok ciddi baş ağrısı çekiyordu çünkü. Hemen telaşla oturduğu koltuğun yanına gelip konuşmaya başladı.

"İyi misin Luciana? Başın mı ağrıyor yine?" diye sordu endişeli bakışları kızın yüzünde gezinirken.

Luciana yorgun bakışlarını karşısındaki çocuğun safir mavisi gözlerine dikti. Usulca konuşarak "İyiyim Ric! Bir şeyim yok merak etme" dedi onu rahatlatmak için.

Ricardo ise iyi olmadığını bilecek kadar tanıyordu kızı. "Kaç saattir kütüphanedesin?" diye sordu.

Luciana suçlu bir çocuk gibi bakışlarını kaçırdı önce. 8 saat kaldığını söylese Ricardo ona çok kızardı. Onu hiçbir zaman kandıramayacağını biliyordu. Çünkü Ricardo onun her halini çok iyi anlıyor ve tek bir bakışından neler hissettiğini kavrayabiliyordu. İşi yokuşa sürmeden dürüstçe cevap vermek istedi. Sadece saat kısmını söylememek için çaba gösterse yeterdi.

"Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim. Profesör Slughorn'un verdiği izin kağıdı ile yasaklı bölüme girmiştim. Sanırım kütüphane görevlisi benim oraya girdiğimi unuttu. Çıkmam için herhangi bir uyarı vermeyince ben de kalabildiğim kadar orada kalıp bütün kitapları incelemek istedim. Sonuçta yasaklı bölümüle her zaman giremiyoruz değil mi?" diye sordu masumca.

Ricardo biraz kızgın olsa da bakışlarına büyük bir şefkat yerleşmişti. "Kendini çok yıpratıyorsun Lucy!" diye sitem etti. "Hiçbir şey senin sağlığından önemli değil. Kendine bu kadar yüklenme lütfen. Fotografik hafızanın sana nasıl bir zarar verdiğini tam olarak bilmiyoruz henüz. Ya bu baş ağrıları ciddiyse?" diye sordu endişeli bir ifade ile.

Luciana onun bu tavrı karşısında genişçe gülümsedi. Onu endişelendirmek istemese de içten içe kendisi için endişeleniyor olması içini ısıtıyordu. Onun bu bakışları karşısında kendisini çok özel hissediyordu.

"Merak etme Ric! İyiyim ben. Gerçekten. Uyumadan önce rahatlatıcı birkaç iksir alıp öyle yatarsam bir şeyim kalmaz" dediğinde sesi güven vermek ister gibiydi.

Ricardo onun söylediklerine ikna olmamıştı elbette. Ancak ne derse desin kızın kendi bildiğini okuyacağından da emindi.

"Eskiden olduğu gibi masaj yapmamı ister misin?" diye sordu. "İksirlerin verdiği etkiyi vermeyebilir ama en azından kısa süreli de olsa rahatlamış olursun."

Luciana tekrar gülümsedi ona. "Emin ol senin yaptığın masajın etkisini hiçbir iksir vermiyor Ric!" dedi heyecanla. Ricardo'nun ona masaj yapmasını her zaman severdi. Özel ilgi görmeyi kim istemezdi ki..

Ricardo ise kızın dediği şeyle hızlanan kalbini görmezden gelerek onun oturduğu koltuğun arkasına geçip parmaklarını nazikçe şakaklarına bastırarak masaj yapmaya başladı.

Luciana hissettiği rahatlıkla gözlerini kapayıp başını geriye doğru yaslamıştı. Genç çocuk şimdi kızın güzel yüzünü rahatça görebiliyordu.

Kayıt Dışı / ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin