4. Bölüm / Hogwarts

879 105 31
                                    

Diagon Yolu'nda Alestor Moody ile buluştuktan sonra Hogwarts'a nasıl gidecekleri merak konusuydu.

Uçuş Şebekesini kullanacaklarını öğrendiklerinde ise Hogwarts Ekspres'ine binemeyecekleri için biraz hayal kırıklığına uğramışlardı.

Hogwarts'ın tatilde olduğunu biliyorlardı ve tek başlarına tren yolculuğu yapmak biraz saçma olabilirdi. Ama yine de 9 ve 10 numaralı peronlar arasında koşma hissini tatmak istemişlerdi.

Yine de bu konu üzerinde fazla durmadılar. Gidecekleri yer Hogwarts olduktan sonra gerisi teferruattı.

Alestor Moody onları şöminenin önüne getirip biraz uçuş tozu verdikten sonra hepsine teker teker baktı.

"Ne yazık ki ben sizinle gelemeyeceğim gençler. Bundan sonrasında yanlız devam etmelisiniz. Zaten doğruca müdürün odasına gideceksiniz" dedi.

Hepsi de kısa sürede Moody'nin babacan tavrına alışmışlardı. İlk defa birinden ayrılıyor olmak buruk bir his bırakıyordu onlarda.

Emilia duygusal bir ses tonuyla "Sizinle iletişim kurabileceğimiz her hangi bir yol yok mu?" diye sordu. Mektup yazabilir miyiz demek istiyordu aslında ama baykuşla mektup gönderme yöntemini bilmiyor gibi görünmeliydi.

Moody'nin yara bere kaplı yüzü aydınlandı bir anda. "Hogwarts'ın haberci baykuşlarıyla mektup gönderebilirsiniz. Ama sürekli yazıp başımı ağrıtırsanız benden bir çığırtkan alırsınız ona göre" dedi şakayla.

"Çığırtkan ne?" diye sordu Leo meraklı görünmeye çalışarak.

"Ahhh bütün cahilliğinizi alın ve hemen gidin burdan" diye huysuzca söylendi Moody.

"Sizi tekrar görebilecek miyiz?" diye sordu Ricardo.

"Siz bir iki asa sallamayı öğrendikten sonra yaz sonuna doğru size bir kaç hafta Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğreteceğime dair söz verdim Dumbledore'a. O zamana kadar bir şeyler öğrenmiş olsanız iyi olur çünkü tembel çocuklara alerjim var" dedi huysuz bir edayla.

"Bu gerçekten harika" diye parladı Leonardo. "Gözde öğrenciniz olacağımdan emin olabilirsiniz Mr. Moody"

"Hadi hadi bu kadar aylaklık yeter. İlk günden Müdür Beyi bekletmek hoş olmaz" diyerek onları kışkışladı.

İlk olarak Leonardo girdi şömineye ve "Hogwarts Müdür Odası" dedikten sonra çıkan yeşil alevler arasında kayboldu.

Onun ardından Emilia ve Ricardo gittiler. En son Luciana kalmıştı. Alestor Moody veda etmemek için çaba gösteriyor sağa sola bakınıyordu.

Luciana usulca şömineye girdi ve "Seherbaz Moody!" diye seslendi. Hem sihirli gözü hem de normal gözü kıza dönünce Luciana kocaman gülümsedi.

"Sanırım siz kafamı duvara sürtmeden buradan kaçabilirim" dedi haylazca . "Teşekkür ederiz. Her şey için..." dedikten sonra adamın bir şey demesine fırsat vermeden uçuş tozunu kullandı ve yeşil alevler arasında kayboldu.

Alestor Moody gülerek başını iki yana salladı. Luciana gerçekten zeki bir şeye benziyordu. Ravenclaw'a gitse şaşırmazdı. Birazcık kurnazlık da vardı gerçi Slytherin de olabilirdi.

Hangi bina olursa olsun diye geçirdi sonra içinden. Karanlık tarafa bulaşmadıkları sürece sorun yoktu. Gerçi hepsi de iyi çocuklara benziyordu ama Karanlık Lordun böylesi yükselişte olduğu bir dönemde onları kendi hallerine bırakmak olmazdı. Onları her zaman kontrol etmeyi aklının bir köşesine yazdı.

Moody tıpkı bir baba gibi çocuklar için endişelendiğini fark etmeden kafasında planlar yaparak yürümeye devam etti.

................

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now