90. Bölüm / Savaş Alanı

351 52 73
                                    

Luciana, Leo ve Olivia'yı koruma kalkanıyla kurtardıktan sonra Voldemort'un bütün dükkatini üzerine çekmeyi başarmıştı. Kırmızı gözlerin yeni odağı olmuşken korkusunu gizleyerek konuşmaya başladı.

"Bence o kadar da emin olma! Belki de bizi tuzağa düşürmeye çalışırken asıl av sen olmuşsundur" diyerek üstü kapalı kelime oyunu yaptı.

Genç cadı göz ucuyla arkadaşlarının hazır olduğunu görünce bilerek Voldemort'u kızdırmak için ortaya böyle bir yem atmıştı.

Tam da tahmin ettiği gibi Voldemort kaşlarını çatmış öfkeyle ona bakarken aynı zamanda neler olduğunu çözmeye çalışıyordu. Düşünceli hali kısa sürdü. Bir an sonra tekrar öfkeyle konuşmaya başlamıştı.

"BU NE CÜRET!" diye kükredi Voldemort. "Benim av olduğumu düşünecek kadar ahmak mısın gerçekten? Etrafına dön de bir bak! Buradan kesinlikle çıkışınız yok. Eğer o çok güvendiğiniz Dumbledore'un sizi kurtarmaya geleceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Çünkü kendisi de o salak yoldaşlığı da tuzağıma çoktan düştü bile" dedikten sonra sinir bozucu bir sırıtma gönderdi.

"Dumbledore'a ihtiyacımız yok!" diyerek yine sözü devraldı Luciana. "Bugün seni Direniş Ordusu yenecek, hem de hiçbir yardım almadan" dedi kendinden emin bir şekilde.

Voldemort kafa karışıklığı ile bakakaldı önündeki genç cadıya. Kızın zeki olduğunu biliyordu. Böyle boş boş konuşacak birisi değildi. Gizli bir güç ya da farklı bir silaha sahip olmalıydılar. Bu özgüvenin başka izahı yoktu çünkü.

Gözden kaçırdığı bir şey olup olmadığını düşündü hızlıca. Nereden bakarsa baksın bir grup çocuğun onu ve ordusunu yenmesi kesinlikle mümkün değildi.

"Fazla iddialı konuşuyorsun. Kehanete mi güveniyorsunuz yoksa? Bil diye söylüyorum kehanetler gelecekten kesin haberler vermiyor. Bir ihtimal sadece" diyerek dikkatle süzdü genç cadıyı. Aynı zamanda zihnine gidebilmek için bir açıklık arıyordu.

Ancak genç cadı tahmin ettiğinden çok daha iyi bir zihinbende sahipti. Biraz uğraşsa da hiçbir şekilde açıklık bulamamıştı.

Luciana tüm zorlamalara karşı direnebildiğini fark ettiğinde yüzüne yayılan hafif gülümsemeye engel olamadı. Çünkü zihin savaşında koskoca Karanlık Lord'a karşı koyabiliyor olmak paha biçilemez bir histi.

"Kehanetten bahsettiğimi hatırlamıyorum" diye devam etti Luciana. "İşimize yarayacak bilgiyi bizzat senin zihninden aldım aslında" deyip açıkça meydan okudu.

Voldemort tam da beklediği gibi duyduklarını etkisiyle öfkesine hakim olamadan asasını kaldırıp hızlıca işkence lanetini göndermekten çekinmemişti. Çünkü pek sabırlı biri olduğu söylenemezdi.

"Crocio!"

Luciana böylesi bir adımı beklediği için hızlıca yan tarafa kaçıp lanetin hedefinden kurtulmayı başardı. Ancak arka arkaya gelen lanetlerden biri sonunda kendisine isabet etmişken aynı anda büyük bir patlama sesi gelince Voldemort odağını kaybetmiş ne olduğunu anlamak için etrafına bakınmaya başlamıştı.

Aynı şekilde Luciana da gürültünün kaynağını aramaya başladı. İşkence laneti geldiği gibi geri kaybolduğu için pek bir hasar almamıştı.

Elbette bir yerde bir gürültü varsa bunun kaynağı mutlaka Çapulcular olurdu. Luciana arkadaşlarının tam zamanında kendisini kurtardıklarını anlayınca fırsatı değerlendirerek hızlıca Voldemort'un odağından kaçıp tekrar gizlenmeyi başardı.

Çapulcular durumun ciddileştiğini görünce Luciana'yı kurtarmak için doğrudan Karanlık Ordunun sağ cephesindeki ölüm yiyenlerden oluşan ekibi hedef almışlardı.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now