Kayıt Dışı / Çapulcular

52. Bölüm / Birlik ve Beraberlik

Hogwarts'ta her dönem başında yapılan büyük şölen bu yıl oldukça keyifli geçmişti. Geçen dönem sonunda ve yaz boyunca Direniş Ordusu olarak verilen büyük çaba nihayet meyvelerini vermeye başlamıştı.

Özellikle seçmen şapka töreninde oldukça ilginç bir şey yaşanmıştı. Emilia Green önderliğindeki Hufflepuff ekibi hangi bina olduğuna bakmadan seçilen her öğrenci için tezahüratlar yapıp coşkuyla alkışlamaya başlayınca başta profesörler olmak üzere herkes büyük şaşkınlık yaşamıştı.

Farklı binalara seçilen öğrencileri alkışlıyor olmaları oldukça garipti. Ancak Emilia özellikle yeni gelen öğrenciler için binalar arası dostluğu bu şekilde göstermenin etkili olacağını düşünmüştü. Hufflepuff binasındaki arkadaşları da ona katılmaktan geri durmamıştı.

Hufflepuff ekibine ilk desteği şaşırtıcı bir şekilde Slytherin masasından Emma Vanity vermişti. Binasının şaşkın bakışları altında ayağa kalkıp Ravenclaw'a seçilen bir kızı coşkuyla alkışlayarak tezahürat yaparken Slytherinliler hayatının şokunu yaşıyordu resmen. Sonra Barty ve Ricardo da ona katılınca durum gerçekten ilginç bir hal almaya başlamıştı.

Sirius Slytherin yılanlarından geride kalmayı gururuna yediremeyip tüm Çapulcuları alkışlamak için ayaklandırınca Gryffindor masasının tamamı dahil olmakta gecikmemişti.

Ravenclaw masasının da katılımıyla kısa sürede seçmen şapka töreni oldukça keyifli bir hal almaya başlamıştı. Yeni gelen öğrenciler bütün okul tarafından coşkuyla karşılandığı için hem daha mutlu oluyor hem de daha çok heyecanlanıyorlardı.

"Nymphadora Tonks" diyerek sıradaki öğrenciyi çağırdı Minerva McGonagall.

(Yazar Notu: Hemen itiraz etmeyin. Biliyorum Tonks normalde şuan 3 yaşında falan olmalı. Ama Remus'un etrafında çocuksu bir hayranlıkla dört dönen 1. sınıf bir Tonks fikri hoşuma gitti ben de ekleyeyim dedim. Yani neden olmasın ki...)

"Tonks mu dedi?" diye hayretle sordu Sirius. "Heyy! bu mavi boncuk benim kuzenimin kızı mı yani?"

Küçük kız tabureye doğru yürürken omzuna değen mavi renkteki saçları renk değiştirip sarıya dönmüştü. Bütün salon hayretle onu izliyordu.

"Merlin aşkına! Kuzenin bir metamorphmagus mu?" diyerek şaşkınlıkla sordu Remus.

"İnan benim de hiç bir fikrim yok Aylak! İlk kez görüyorum onu" dedi Sirius.

Seçmen şapka küçük kızın başına değer değmez tereddüt etmeden binasını seçmişti.

"HUFFLEPUFF!"

Bütün salon yine coşkuyla alkışlarken Sirius şaşkınlıktan alkışlamayı unutmuştu.

"Küçük cadıya bak sen! Ailede Slytherin dışında bir binaya seçilen tek kişi bendim. Gelir gelmez tahtıma göz dikmiş bacaksız" dediğinde sinir olmuş gibi davransa da gurur duyduğu her halinden belliydi.

Törenin geri kalanı aynı şekilde coşkuyla devam etmişti. Basit bir eylem birlik ve beraberlik adına oldukça büyük bir adıma dönüşmüştü. Binalar arası dostluk ve kaynaşma ilk defa bu kadar net bir şekilde görünüyordu ve bu sadece başlangıçtı.

Törenden sonra ziyafet de aynı şekilde keyifli geçmişti. Dış dünyadaki bütün karmaşaya ve kötülüğe inat Hogwarts herkesi kucaklayan bir yuva gibiydi.

.......

Ziyafet sonrası herkes binasına çekildikten sonra kayıt dışı dört arkadaş sözleştikleri gibi ihtiyaç odasında buluşmuşlardı. Herkes gelince Ricardo Rabastan'dan aldığı emaneti çıkarıp diğerlerinin yanına koymuştu.