16. Bölüm / Karanlığın İçindeki Işık

717 87 36
                                    

Bütün okula yayılan Gryffindor - Slytherin kavgası sonrasında kavgaya karışan herkes ceza almıştı. Her öğrenci için binalarından ellişer puan düşürülmüştü.

En kalabalık grup olan Gryffindor ekibi bir anda 250 puan kaybedince bütün öğrenciler Çapulcuları öldürmek ister gibi davranıyorlardı. Tabi ki de bu durum Çapulcuların umurunda bile değildi.

Slytherin binası dört kişi olduğu için 200 puan kaybetmişti ve onların cephesinde de işler pek iç açıcı değildi. Bina kupasını almak biraz zora düşmüştü bu olay yüzünden.

Bütün bunlar içerisinde en büyük haksızlığa ise Luciana uğramıştı. Hiç bir suçu yokken sırf orada bulunduğu için ondan da 50 puan kırılmıştı ancak daha fazlasını binasına kazandırdığı için Ravenclawlular onu suçlu hissettirecek bir şey yapmadılar.

Sadece puan kaybetmekle bitmemişti tabii cezaları. Leonardo Peter ve Severus bitkibilim serasındaki yabani otları temizleyip bitkilerin bakımı ile uğraşacaklardı bir hafta boyunca.

James, Remus ve Barty ise ceza olarak bütün okulun koridorlarındaki portreleri temizlemek zorunda kalmışlardı. Rabastan Lestrange hala hastane kanadında yattığı için bütün bu cezalardan muaf tutulmuştu şimdilik. Onun cezası iyileştikten sonra verilecekti.

Son olarak Sirius, Ricardo ve Luciana bir hafta boyunca kütüphanedeki bütün kitapları temizleyip tasnif etmekle cezalandırılmışlardı.

Aslında ceza almakta herhangi bir problem yoktu. Özellikle çapulcular ceza konusunda oldukça tecrübelilerdi. Tek sorun hiç sevmedikleri kişilerle birlikte cezaya kalmış olmaktaydı. James Potter ve Barty Crouch daha cezalarının ilk gününde tekrar kavga edip ceza sürelerini 3 gün daha uzatmışlardı mesela.

Bir tek bitkibilim serası cezasında problem çıkmamıştı çünkü Leonardo Severus Snape'i tahrik edecek herhangi bir davranışta bulunmuyordu. Harry Potter kitaplarından tanıdığı kadarıyla Severus Snape onun için önemli bir kişilikti. Karanlık tarafa yatkın olsa bile Voldemort'un planlarını bozmak için hayatını ortaya koyması, yıllarca casusluk yapması onun saygıdeğer bir kişilik olduğunu kanıtlıyordu.

Bu sebeple Severus Snape ile arasını bozmak istemezdi. Hatta Severus biraz daha sevecen bir kişiliğe sahip olsaydı onunla arkadaş olmayı bile isterdi.

Peter ilk başta Leonardo'nun Severus Snape'e olan tavrını anlamlandıramasa da daha sonra onun herkese karşı oldukça nazik ve anlayışlı olduğu kanaatine vararak bu duruma sesini çıkarmadı. Üçü birlikte sessizce cezalarını yerine getiriyorlardı.

Luciana ise tam anlamıyla Sirius ve Ricardo arasında kalmıştı. Kütüphanede herhangi bir kavga yaşanmamıştı ancak ortamdaki gerilim elle tutulacak cinstendi. İkisi de birbirine nefret dolu bakışlar atıyor ve sadece Luciana'nın hatrına kavga çıkarmamaya çalışıyorlardı.

Ricardo, Sirius Black ile bu şekilde düşman olabileceğini asla düşünmemişi. Çapulculara her zaman hayrandı ancak uzaktan hayran olmak ile onlarla aynı ortamda bulunmak aynı sonuçları vermiyordu demek ki.

Sirius Black onun için en affedilmeyecek şeyi yapmıştı. Luciana'ya karşı ilgisi var gibiydi ve Ricardo onun bakışlarını her gördüğünde öfkeden çıldıracak gibi hissediyordu. Luciana onun gizli hazinesiydi ve Sirius şimdi onun bu hazinesine göz dikmişti.

Kütüphane cezasının 3. gününü doldururken Luciana Ricardo'nun yanında bir yandan kitapları temizlerken diğer yandan onunla konuşmaya çalışıyordu.

"Sirius ile derdin ne Ric?" diye sordu sessiz olmaya özen göstererek.

Ricardo elindeki bezle bir kitabın tozunu alırken "Bir derdim yok Lucy" dedi umursamaz görünmeye çalışarak. "Sadece kavga günü yaşadığımız tartışma var o kadar" diyerek yalan söyledi.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now