64. Bölüm / Tatlı Rekabet

566 77 246
                                    

Selam arkadaşlar!

Bölüm geç kaldığı için özür dilerim. Telafi amacıyla iki bölüm uzunluğunda yazdım bu defa. 4200 kelimeyi aştı. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.
Keyifli okumalar....

.......

Eylül ayı olanca hızıyla gelip geçmiş ve yerini ekim ayının tatlı serinliklerine bırakmışken Hogwarts'ı Quidditch heyecanı sarmıştı.

Yılın ilk maçının yine Gryffindor ile Slytherin arasında yapılacak olması Quidditche olan ilgiyi daha çok arttırmıştı. Çünkü her zaman en çekişmeli maç ikisi arasında yapılırdı. Binalar arası dostluk çalışmaları da bi yere kadardı. Söz konusu Quidditch rekabetiyse iki Hogwarts binası da savaşa hazırlanır gibi ciddiyetle hazırlanırdı.

James Potter geçen yıl kupayı Slytherin'e kaptırmanın acısını hâlâ taze bir şekilde hissediyordu. Onun kaptan olduğu bir dönemde kupayı alamamış olmak belki de hayatı boyunca unutamayacağı bir utanç olarak kalacaktı.

Bu sebeple bu yıl her şeyden daha çok önemsiyordu Quidditchi. Seçmeleri yaparken oldukça sert ve kuralcı olduğu için tüm takım ecel terleri dökmüştü. Antrenmanlar ise daha da beterdi. Öyle zor teknikler çalışmışlardı ki artık tüm takım isyanın eşiğine gelmişti.

Yine de James neticeden memnundu. Sadece kovalayıcılar pek içine sinmemişti ancak bunun için de yapacak pek bir şey yoktu. Elindeki imkan bu kadardı.

Slytherin takımında da işler pek yolunda değildi. Rabastan Lestrange takıma katılmak istemediğini açıklamıştı. Almak istediği intikamı dışında normale dönmek için hiç bir şekilde çaba göstermiyordu ve Ricardo ne kadar dil dökse de onu tekrar Quidditch oynamaya ikna edememişti.

Evan Rosier de okuldan atıldığı için takım iki vurucusundan mahrum kalmıştı. Seçmelerde de pek parlak bir oyuncu çıkmadığı için Emma oldukça stresliydi. 3 ve 4 sınıftan iki kişi takıma kabul edilmişti ancak ikisi de tam anlamıyla Rabastan ve Rosier'in yerini dolduracak durumda değildi.

Yine de umut verici olan bir şey vardı ki kovalayıcılar her zamankinden daha da formundaydı. Emma açık ara tüm Hogwarts'taki en iyi kovalayıcı sayılabilirdi. Profesyonel bir ligde oynayacağına kesinlikle şüphe yoktu. Barty ve Regulus da oldukça iyi seviyedeydiler. Bu sebeple vuruculara pek iş kalmadan mümkün olduğunca çok sayı yapmaya odaklanacaklardı.

Kahvaltı sonrası herkes ağır adımlarla Quidditch sahasının yolunu tutmuştu. Olivia, Luciana ve Emilia soyunma odasının çıkışında iki takımın da çıkmasını bekliyorlardı. Maç öncesi başarılar dileyip öyle tribüne geçeceklerdi.

"Leo seni böyle görünce kesinlikle tepki verecek Emilia" dedi Olivia sarışın cadının üzerindeki Slytherin renklerine bakarak. "Luciana'nın Slytherini desteklemesine alışkın ancak senden beklemiyordu" diye devam etti tedirgin bir şekilde.

"Onun asıl tepkisi Slytherini desteklediğim için değil. Barty'i desteklediğim için" dedi Emilia umutsuz bir şekilde.

Leo, Emilia'nın Barty Crouch ile sevgili olduğunu duyduğu günden beri Barty'e hayatı zindan etmekle fazlasıyla meşguldü. Tam manasıyla takıntılı bir abi gibi davrandığının farkındaydı ancak küçük bal porsuğunu öyle kolay kolay bir Slytherin yılanına bırakmayacaktı. Barty öncelikle onu hak ettiğini kanıtlamalıydı. Her şey bir yana sırf gıcıklık olsun diye bile onunla uğraşabilirdi.

Barty ve Ricardo Quidditch formalarını giymiş bir şekilde soyunma odasından çıkıp da kızları görünce gülümsemekten kendilerini alamamışlardı.

Kayıt Dışı / ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin