Kayıt Dışı / Çapulcular

81. Bölüm / Gerçek Bir Aslan

Rabastan Lestrange Hogwarts'a döndükten sonra Slytherin zindanlarındaki odalarında olan biten her şeyi Barty ve Ricardo'ya anlatmıştı.

Ricardo bütün detayları büyük bir ilgiyle dinlemişti. En ufak bir ayrıntıyı bile kaçırmak istemiyordu.

"Fenrir Greyback'i acilen görmek istedi ama sebebini söylemedi" dedi Rabastan.

"Kurtadam ordusunun yerini değiştirmesini isteyecektir" dedi Ricardo düşünceli bir ses tonuyla.

Luciana'nın verdiği bilgiler içerisinde eksik olan kısım buydu. Ordunun kesin yerini tespit edemedikleri için Greyback ile ilgili bir hamle yapamamışlardı. Voldemort her ihtimale karşı yer değişikliği yapacaktı ve yeni mekanı bulma imkanları yoktu. Bu yüzden kurtadam ordusu hala bir tehdit olarak duruyordu.

"Sonra telaşla bir yere gitti. Kimseye açıklama yapmadı. Bir şeyi kontrol etmesi gerekiyormuş" diye devam etti Rabastan.

Kontrol ettiği şeyin ne olduğunu tahmin edebiliyordu Ricardo. Moher Falezlerine gidip inferi ordusunun durumuna bakacaktı. Yerinde yeller estiğini görünce muhtemelen öfkeden kuduracaktı.

Her şeyin sebebi olarak Luciana'yı görüp ona daha fazla kinlenecekti. Ay yüzlü kızı korumak için her zamankinden daha dikkatli olması gerekiyordu Ricardo'nun. Bir sonraki karşılaşmalarından önce her şeyi iyice hesaplayıp Voldemort'u olabildiğince güçsüz bırakmalılardı.

"Teşekkür ederim Rabastan! Kendini böylesi bir tehlikeye atmak zorunda kaldığın için üzgünüm" dedi Ricardo samimiyetle.

"Üzülme Ric! Ben halimden memnunum. Bu gece Karanlık Lordun yüzündeki endişeyi ve telaşı görünce aylardır ilk defa acımın hafiflediğini hissettim. Yok olduğunu görene kadar durmayacağım" dedi Rabastan sinsi bir sırıtmayla.

Sonra kimsenin bir şey demesine fırsat vermeden ayaklandı. "Benim anlatacaklarım bu kadar. Durum değerlendirmesini kendiniz yapın artık. Malum ben ne kadar az şey bilsem o kadar iyi..." dedikten sonra ikisiyle de vedalaşıp çıktı.

Rabastan'ın en iyi yanı buydu. Meraklı değildi. Mantık ve planlama işine pek kafa yormazdı. Tam bir görev adamıydı yani. Görevi alıp yerine getirir ve gerisini sorgulamazdı.

Ricardo intikamını alacaklarına söz vermişti, gerisi teferruattı... Bu konuda ona çok güveniyordu. Çünkü emin olduğu bir şey vardı ki Ricardo Slytherin binasındaki herkese yürekten bağlıydı. Hepsini koruyup kurtarmaya çalışıyordu.

Onun bu yönünü daha önce fark etmiş olmayı dilerdi. Rabastan duracağı yeri iyi seçmiş olsaydı belki bugün Helena hayatta bile olabilirdi.

Onun gidişinin ardından Ricardo ve Barty odada yanlız kalmışlardı. Bir süre hiç bir konuşma geçmedi aralarında. Sonunda sessizliği bozan Barty olmuştu.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordu merakla. Çünkü Ricardo uzun süredir sessiz kaldığını fark etmemiş gibiydi.

"Luciana'yı koruyacak yeni yollar düşünüyorum" diye itiraf etti Ricardo. Endişeli olduğu her halinden belli oluyordu.

Barty bir kaç saniye süzdü karşısındaki genç büyücüyü. Sevdiği kızı korumak istemesini anlıyordu ancak her şeyin ardında Luciana'nın olduğunu anlamasını sağlayacak bilgiyi Voldemort'a ulaştıran da oydu. Fazlasıyla çelişkili davranıyordu.

Eğer Rabastan aracılığıyla Luciana'nın tüm gördüklerini Dumbledore'a anlattığı bilgisini sızdırmasaydı belki de Karanlık Lord bir süre daha meseleyi çözmekle vakit kaybederdi. Böylece Luciana güvende kalmış olurdu.

"Karanlık Lord'a yem atarken Luciana'yı ifşa edeceğini düşünmemiş olamazsın Ric! Asıl amacın ne? Zaten sizin peşinizde, neden daha fazla sinirlendiriyorsun onu?" diyerek sitem etti Barty.