18. bölüm / En Mutlu Gün

723 81 77
                                    

Hogwarts yine hareketli bir Quidditch maçına ev sahipliği yapıyordu. Normalde Gryffindor ile Ravenclaw arasında yapılması gereken maç son dakika değişikliği ile Gryffindor - Hufflepuff olarak değiştirilmişti.

Çünkü Ravenclaw takım kaptanının babası Voldemort'un taraftarları tarafından saldırıya uğradığı için genç çocuk apar topar St Mungo's hastanesine, ailesinin yanına gönderilmişti.

Kaptanı olmadan takımın zorlanacağını düşünen okul yönetimi takvimi yeniden güncellemişti. Maç tarihleri normalde değişmezdi ancak bu defa bir istisna yapılmıştı.

Gryffindor takımı Slytherin mağlubiyetinin ardından bu defa daha sıkı çalışmışlardı. Bir yandan dersler ve ödevler diğer yandan Savunma Sanatları Kulübü derslerinin üstüne bir de Quidditch antrenmanları eklenince herkes isyan edecek konuma gelmişti.

Ancak James Potter'ın kimseye acıması yoktu. Çünkü kupayı almak için diğer maçları yüksek farklarla yenmeleri gerekiyordu. Yoksa şampiyonluk riske girecekti. Yıllardır Quidditch kupasını kimseye kaptırmamışlardı. Bu defa da kaptırmaya niyeti yoktu.

Neyseki sıkı çalışmalar etkisini göstermişti. Rahat geçen maçın ardından James Potter snitchi yakaladığında Gryffindor 250-90 gibi bir farkla maçı almayı başarmıştı.

Bitiş düdüğü çalıp da tüm oyuncular sahaya indiği anda herkes sevinçle kucaklaşıyordu. Bu galibiyet kesinlikle Gryffindor için büyük bir moral olmuştu.

Ricardo, maçı kendi binasındaki arkadaşlarıyla birlikte izlemeyi tercih etmişti. Hufflepuff ile yapacakları maç için taktikler geliştirmişlerdi maç boyunca.

Maç bittiğinde herkes Quidditch sahasını terk etmeye yönelmişken Ricardo, Barty ve Rabastan'a veda edip Leo'yu kutlamak için sahaya doğru ilerlemeye başladı. Luciana ve Emilia çoktan Leo'nun yanına ulaşmış tebriklerini sunuyorlardı.

Ricardo onlara yaklaşırken tüm Gryffindor binası ona tuhaf tuhaf bakıyordu. Özellikle bir önceki maçta Slytherin kazandığı için Ricardo'nun gelip neşelerini bozacağını düşünüyordu hepsi.

Sirius Black Slytherinli çocuğun onlara doğru yaklaştığını görünce sinirle gerilmişti. Kavga ettikleri günden beri Ricardo ile aralarında soğuk bir savaş var gibi hissediyordu. Sebebini henüz çözemese de çocuğun onu sevmediğini anlamıştı.

Şimdi ise güzel bir galibiyet almışken kimsenin keyiflerini bozmasına müsaade etmeyecekti. Bu sebeple bir adım öne çıkıp onlara yaklaşan Ricardo'nun önünü kesmek istedi. Ancak Remus olacakları sezmiş gibi onun kolunu tutup ilerlemesine engel oldu.

"Olay çıkarma Pati! Unutma O, Leo'nun arkadaşı!" diye fısıldadı Ricardo'yu işaret ederek.

Sirius "Eğer tadımızı kaçıracak bir şey yaparsa Leo'nun arkadaşı falan dinlemem haberin olsun Aylak" dedi dişlerinin arasından.

Ricardo ortamın gerildiğini hissediyordu. Sadece basit bir tebrik için bile yaşadığı bu aksiyon garip geliyordu ona. Yine de hiç kimseyi takmadan Leo'nun karşısına geçip gülümseyerek onu tebrik etmek için sarıldı. İki arkadaş neşeyle kucaklaşırken etraftakiler hâlâ onlara tuhaf bakışlar atıyorlardı.

"Tebrik ederim Cesur Aslan! İyi iş çıkardınız" dedi Ricardo neşeyle. Rakip de olsalar gerçekten arkadaşının maçı kazanmasına sevinmişti. Çünkü dostluğu rekabetten üstün tutuyordu elbette.

Kayıt Dışı / ÇapulcularUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum