43. Bölüm / Yarım Kalan Hayatlar

508 86 92
                                    

Luciana Helena Nott'un sabit ve bomboş bakan gözlerine bakarak diz çöküp ağzından kaçan bir hıçkırığa engel olamamıştı. Geç kalmışlardı... Helena Nott için artık çok geçti... Ondan geriye kalan sadece boş bir kabuktu...

Onun bu tepkisiyle hepsinin bakışları oraya döndü ve şaşkınlıkla bakakaldılar. Helena'yı pek sevdikleri söylenemezdi. Hatta son yaptıklarından sonra nefret etmeye hakları vardı. Ancak henüz 15 yaşında genç bir cadının böylesi bir ölümü hak etmediğini düşünüyorlardı.

Barty sinirle duvara bir tekme geçirip daha fazla duramadan dışarı çıktı. Helena'yı Hogwarts'a geldiği ilk günden beri tanıyordu. Biraz deli dolu ve uçarı olduğu doğruydu ancak onu bu şekilde görmek dayanabileceği bir şey değildi.

Emilia ise bakışlarını hemen oradan kaçırıp titreyen elleriyle Narcissa'ya şifa büyüleri yapmaya devam etti. En azından birini kurtarabilecek imkânı varken vakit kaybetmek istemiyordu.

James ise ne hissedeceğini bilemediği için Emilia'ya yardımcı olmayı seçmişti. Helena Nott'u hiç sevmezdi ancak bu hâline üzülmeyecek kadar da taş kalpli değildi.

Emilia'nın yanına gidip şifa büyüleri konusunda yardımcı olmaya çalıştı. Ramus'un küçük tüylü problemi yüzünden şifa büyülerine oldukça aşinaydı. Hem Narcissa ne olursa olsun Sirius'un kuzeniydi ve sırf onun hatrı için bile kurtarmak isterdi Narcissa'yı.

Ricardo bir müddet boş bakışlarla Helena'yı izledikten sonra Luciana'nın yanına çöküp genç cadıyı Helena'dan biraz uzaklaştırdı. Ayağa kalkmak yerine odanın duvarının dibine yaslanıp oturarak Luciana'yı kendine iyice çekti. Öyle karmaşık duygular içindeydi ki tek sığınağı yine Ay Yüzlü kız oluyordu.

Helena için hiç bir şey yapamamıştı. Slytherin binasında kurtaramadığı her bir öğrenci için kendini sorumlu hissetmeden duramıyordu. Yanlış şeylere duyulan bağlılık onun hayatına mal olmuştu ve bu gerçekten büyük bir kayıptı.

......

Bu şekilde geçen yaklaşık beş dakikanın sonunda Ricardo'nun mesajını alan Alestor Moody yanında iki seherbaz ile birlikte Hogsmeade'in biraz dışındaki terk edilmiş eve cisimlenmişti.

Gençlerin olduğu odaya girdiği anda gördüğü manzara yüreğini burkacak cinstendi. İki öğrenci yerde boylu boyunca yatıyordu ve birinin ruhunun artık onlarla birlikte olmadığı belliydi.

Emilia koşarak Moody'nin yanına geldi. "Bir şeyler yapın Mr. Moody lütfen! Narcissa Black yaşıyor ancak nefes alış verişleri çok yavaş. O... Creatus Lanetine maruz kaldı... Uzun süre hem de...Sonra da ruh emici saldırısı..." dediğinde yaşadıklarının etkisiyle ses tonu telaşlı çıkıyordu.

"Biz bir kaç şifa büyüsü yapmayı denedik ama... Hiç bir işe yaramadı galiba" dediğinde neredeyse ağlayacak gibiydi.

Alestor Moody yanındaki iki seherbaza küçük bir baş işareti yapınca içlerinden biri Narcissa Black'i kucağına aldığı gibi St. Mungo's Hastanesi'ne cisimlendi.

Moody Emilia'yı tek kolunun altına alarak sakinleştirmek için sarıldı. "İyi olacak Emilia! Sen elinden geleni yaptın... Rahatla artık" dedi onu teselli etmek için.

Emilia belli belirsiz başını onaylar gibi salladığında odanın kapısı hızlıca açılıp içeri Rabastan Lestrange girmişti. Hemen arkasında ise Barty onu durdurmak için nafile bir çaba içerisindeydi.

Rabastan'ın içeri girer girmez gözlerinin odaklandığı tek şey Helena'nın boş bakışlarıydı. Donup kaldı onu öyle görünce. Barty hemen önüne geçip arkadaşının dikkatini çekmek için bir şeyler söylese de başarılı olamamıştı.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now